ÖMER TÜRKDÖNMEZ
Yıldızlar Yatırım Holding şirketlerinden olan İstanbul Gübre Sanayi Anonim Şirketi; 2004 yılında Kocaeli Körfez’deki İstanbul Gübre Sanayi ile Kütahya Azot fabrikalarının özelleştirme kapsamında satın alınmasının ardından İGSAŞ olarak tek çatı altında birleşti. Geçen yıl Türkiye genelinde yaklaşık 10 milyon ton gübre tüketilirken İGSAŞ, yüzde 20 pazar payıyla sektörün lideri oldu.
İSO 500’de 87’nci sırada olan İGSAŞ’ın Genel Müdürü İlkay Ünal, yılın son basın toplantısında sektörün 2023 yılını değerlendirirken geleceğe yönelik yatırım hedeflerini ve uygulamaya geçirecekleri projeleri anlattı. Şirketin tüm paydaşlarıyla birlikte Vietnam’ın Ho Chi Minh-Saygon kentinde düzenlenen toplantılara katılan Ünal, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
750’yi aşkın istihdamla 1,2 milyon ton üretim
Kocaeli, Kütahya ve Antalya’daki tesisleri ile halen 1,2 milyon ton üretim kapasitesine sahip İGSAŞ’ta 750’yi aşkın çalışan istihdam ediliyor. Tarım ve sanayi için kritik bir önemi olan üre gübresinin Türkiye’deki tek üreticisinin İGSAŞ olduğunu bildiren Ünal şunları söylüyor:
“Türkiye’de yıllık üre tüketimi miktarı 3-3,5 milyon ton civarında… Bunun yaklaşık 2 milyon tonu tarımda, geriye kalan kısmı sanayide kullanılıyor. Üre, en kritik azotlu gübre konumda. Gübreler alt taban gübresi ve üst gübre diye ikiye ayrılır. Üre, üst gübre ve ekinler belli bir büyüklüğe geldikten sonra üzerine atılır. Kocaeli’ndeki tesislerimiz bugün hala Türkiye’de tek üre üreticisi konumunda. Örneğin Antalya’ya özellikle toz sıvı saf gruplar olarak adlandırılan klasik gübrelerin dışında çok daha küçük tonajı olan ama özellikle sera ve sebzecilikte yoğun kullanılan spesifik gübreler üretiyoruz. Bu tesisimizde kapasitemizi 2024 yılı içinde 80 bin tona çıkarma hedefimiz var.”
Ar-Ge ile ithalatın önünü kesecek gübre geliştiriliyor
Sadece üretimle değil, farklı bölgelerden yapılan ithalatla da çiftçinin talep ettiği gübre çeşitlerini getirdiklerini bildiren Genel Müdür İlkay Ünal, “Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Özbekistan, Kazakistan gibi Orta Asya ülkelerinden tedarik sağlıyoruz. Hammadde olan, doğalgazın uygun fiyata olduğu ülkelerden alıyoruz” bilgisini verdi.
Kütahya ve Kocaeli tesislerinde modernizasyon ve kapasite artırımlarına gittiklerini kaydeden Ünal, akıllı tarıma destek olmak ve yeni ürünler geliştirmek için Kütahya’da Ar-Ge merkezi kurduklarını vurguluyor. Ünal “Bu merkezde, ithal edilen gübreleri ikame eden gübreler geliştiriyoruz. Ayrıca verimsiz üretim süreçlerine çözüm bulmak amaçlı çalışmalar, mekanik ve elektrik-elektronik konusunda yenilikçi çözümler ve yeni ürün reçeteleri oluşturma çalışmaları yürütüyoruz. Eş zamanlı olarak patent süreçlerimizi sürdürüyoruz. İGSAŞ bünyesinde üretilen ürünlerde hammadde olarak kullanılan ve yurt dışından ithal edilen ürünlerin yerli ve milli kaynaklarla sentezlenmesi, reçetelendirilmesi ve üretilmesi kapsamında araştırma geliştirme çalışmalarımız da devam ediyor. Bu tip projelerde kullanılan hammaddelerin yurt içinde üretilmesi ve dışa bağımlılığın azaltılması amaçlanıyor” dedi.
Samsun ve Hatay tesisleri ile üretim 1,7 milyon tona çıkacak
Yeni yatırımları hakkında da detay veren Ünal “2024’ün Mart ayı içerisinde Samsun’da yıllık 220 bin tonluk organomineral ve kompoze gübre fabrikamız devreye girecek. 60 milyon dolarlık bir yatırımı tamamlamış olacağız. Hatay’da da 250 bin ton kapasiteli kompoze gübre tesisi için 60 milyon dolarlık bir yatırım söz konusu, orada da inşaata başladık. 2025’in başında da o yatırımın bitmesini bekliyoruz. Şu an itibarıyla İGSAŞ’ın üretim kapasitesi 1.2 milyon ton. Bu Samsun ve Hatay ile beraber 1.7 milyon tona çıkacak. Bu sayede ülkemizdeki gübre kurulu kapasiteleri içinde yüzde 16 olan payımızı yüzde 21’e çıkarmış olacağız” açıklamasını yaptı. Kocaeli tesisinde ikinci bir üre yatırımı için hazırlık yaptıklarını bildiren Ünal “Bu yatırımımız Cumhurbaşkanlığımızca proje bazlı devlet desteğine uygun görüldü. ÇED belgemizi aldık, imar planımızı da bu süreçte hazırlıyoruz. Bir diğer hedefimiz ise ürün gamımızda olmayan önemli bir gübreyi daha 5 yıl içinde ülkemizde üretmek. Hem kendi ihtiyacımızı hem pazarın ihtiyacını karşılayacak hem de ihraç edebileceğimiz bu yatırım için de çalışmalarımıza başladık” diye konuştu.
Yıllık 500 milyon dolarlık ithalatı ikame edecek
İGSAŞ, Kocaeli’deki yeni yatırımıyla birlikte yılda 560 bin ton olan üretim kapasitesine, 630 bin ton daha ekleyecek. Tek üre üreticisi olarak üre gübresindeki pazar payını yüzde 15’ten yüzde 30’a çıkarıp yılda 500 milyon dolarlık ithalatı ikame etmiş olacak. Sadece üre tarafına değil, amonyak tesisi kapasitesine de yıllık 400 bin ton üretim daha ekleyeceklerini açıklayan Ünal “Bir diğer hedefimiz ise ürün gamımızda olmayan ve çok ciddi anlamda tüketilen DAP gübresi. Hem kendi ihtiyacımızı hem pazarın ihtiyacını karşılayacak, hem de ihraç edebileceğimiz bu yatırım için de devletimizden yer talebinde bulunduk. O yatırımla ilgili de 2024-2025 döneminde eğer devletimiz bize yer sağlarsa başlamayı planlıyoruz. Akdeniz çanağında 350 milyon dolarlık yatırım bedeliyle bu tesisi kurmayı istiyoruz” yorumunu yaptı.
Dikey tarım, su tüketiminde yüzde 95 tasarruf sağlıyor
İlkay Ünal, sosyal sorumluluk kapsamında İstanbul’da başlattıkları dikey tarım projesini anlatırken şu bilgileri verdi: “Bu alanda kamuyla özel sektörün geliştirdiği ilk proje olma özelliğini taşıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü bu projeye öncülük etti. Proje alanı, Kağıthane Belediyesi’nin tahsis ettiği Yeni Kültür Merkezi binasının eksi 8. katında bulunan 700 m2 büyüklüğündeki otopark alanında -30 metre derinlikte bulunuyor. Bu özelliği ile dünyanın en derin ikinci tarımsal üretim tesisi. Tesiste toplam 330 metre kare alanda 3 adet bitki üretim ünitesi ve 1 adet tohum çimlendirme ünitesi bulunuyor. Bu tesiste 30 dönüm açık arazide yapılabilecek üretimi, 300 metrekare alanda gerçekleştirebiliyorsunuz. Hasat süreleri kısa olduğu için yılda 12 kez aynı verim ve kalite de ürün alabiliyorsunuz. Bu tesiste yükte hafif pahada ağır olan yeşil yapraklı ürünler üretiliyor. Fesleğen, bazı özel marul çeşitleri şu anda burada üretiliyor ve bu üretim artık günlük tüketimin bir parçası olmuş durumda. Bu projede elde edilen İtalyan fesleğenleri şu an ünlü bir zincir kafede müşterilere sunuluyor. Orada yediğiniz makarnadaki pesto sosundaki lezzetli fesleğenler, İstanbul Dikey Tarım Projesi’nden geliyor. Su tüketiminde yüzde 95 oranında tasarruf sağlanıyor.”
Karbon yakalama teknolojisine %100 hizmet edecek proje
Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenlemesi ile birlikte 2026 yılı başından itibaren, AB ülkelerine, birlik dışında ihracat yapanlar için karbon vergisi getirilecek. Sınırda karbon vergisinden öncelikle etkilenecek sektörler arasında demir çelik, gübre, alüminyum, çimento geliyor. Bu konuyu değerlendiren İlkay Ünal “Karbon salımlarımızı, karbon ayak izimizi azaltma çalışmalarını hızla sürdürüyoruz hatta ölçümleri yapıp şeffaf bir şekilde paylaşacağız. Karbon kredisi elde etmek üzerine çalışmalarımızı da planlıyoruz. Bu amaçla Kütahya’da iyileştirme çalışmamıza başlayacağız. Ciddi bir karbon geri kazanımı hatta karbon yakalama teknolojisine yüzde 100 hizmet edecek bir modernizasyon projemiz var. İki yıl içinde hayata geçirme planımızı hazırladık. Ayrıca İç Anadolu’da 30 megavatlık bir GES projesi ile ilgili yatırım kararı aldık. Bu tesisi tamamladığımızda “Elektrik tüketimimin tamamını yenilenebilirden karşılıyoruz” şeklinde konuştu.
Baharda ‘Hasatfest’ düzenlenecek tarımın tüm paydaşları buluşacak
İlkay Ünal, Türkiye’de tarım sektörünün önemine dikkat çekmek için Teknofest benzeri bir etkinlik hazırlığında olduklarını açıkladı. Ünal, 2024 yılı baharında kamudan özel sektöre tarımın tüm paydaşlarıyla birlikte “Hasatfest Projesi”ni hayata geçirmek istediklerini söylerken “Türkiye’nin üç önemli ürününün hasadını yapacağız. Konya’da buğday, Mardin’de mısır, Tekirdağ’da ayçiçeği hasadı olacak. İler ki dönemlerde şeker pancarı, fındık ve çay gibi ürünlerin hasadını da buna dâhil edebiliriz” dedi. Hasatfest’in temel amacının Türk çiftçisinin eğitimi ve tarımda dönüşüm olduğunu kaydeden Ünal “Tarımla ilgili tüm şirketleri, çözüm üreten herkesi buluşturacağız, akademisyenler de gelecek, bankacılar da… Ekosistemin içindeki paydaşların tamamını bir araya getirecek bir festivalin hamisi olma durumumuz var” diye konuştu.