Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, “2025 yılında, makro dengelerin daha da sağlıklı olacağı beklentisi ile bankaların performansının reel olarak iyileşeceğini tahmin ediyoruz” dedi. Çakar, bankacılıkta bilanço ve temel kalemlerdeki artış beklentisinin yüzde 30 civarında olduğunu, 2025’te düşmesi beklenen faizlerin vade uyumsuzluğu çerçevesinde sektörün net faiz marjına olumlu katkı yapacağını, net faiz gelirinin artacağını, ücret komisyon gelirlerinin karlılığı desteklemeye devam edeceğini söyledi.
Çakar, “Bankacılık Söyleşileri” kapsamında AA’ya yaptığı açıklamada, Türkiye’de enfl asyonla mücadele kapsamında uygulanan ekonomi programı, para ve mali politikalarının güçlü bir eşgüdümle hayata geçirilmesi sayesinde olumlu sonuçlar vermeye başladığını söyledi. İç talebin yavaşlamasıyla birlikte ekonomide büyüme dinamiklerinde yapısal değişikliklerin beklendiğini belirten Çakar, “İhracat, önümüzdeki dönemde büyüme kompozisyonunda daha belirleyici bir rol üstlenecek. Tarım, enerji, imalat ve sanayi gibi stratejik sektörlerin ekonomideki ağırlığının artacağı öngörülmektedir. Bu alanlara yönelik teşvik ve yatırımlar, sürdürülebilir büyümeyi destekleyecektir. İç talepteki yavaşlamayla birlikte bireylerin ve kurumların tasarruf eğiliminin artması, finans sektöründe kaynak arzını artırarak, yatırımların uzun vadeli finansmanını destekleyecek” dedi.
Yurtdışı finansmana erişimde başarılı yıl
Türkiye’nin temel ekonomik gelişim alanlarında sergilediği güçlü performansla yabancı yatırımcı ilgisinin arttığını belirten Çakar, portföy yatırımlarındaki artışın yanı sıra bankacılık sektörü ve firmaların yurt dışından finansmana erişimde başarılı bir yıl geçirdiğini ifade etti.
Banka bilançolarındaki TL payının önemli ölçüde arttığını ve dolarizasyonda ciddi bir gerileme gördüklerini dile getiren Çakar, “2024’te, uygulanan para politikasını destekleyici nitelikte bazı makro ihtiyati önlemlerin ve likidite yönetimine ilişkin tedbirlerin politika uygulayıcıları tarafından kullanıldığını gördük. Bu tedbirler, fonlama maliyetinin artırılması suretiyle; TL’ye dönüşüm, kredi büyüme hızı ve kredi kompozisyonunun kontrolü ile belli sektörlerin desteklenmesini sağladı. Krediler daha fazla oranda, imalat sanayiine, üretime, yatırıma, ihracata ve istihdam artışı sağlayan sektörlere yönlendirildi” diye konuştu.
Bankaların aktiflerinin yüzde 62’si TL cinsinden
Çakar, sektörün 2024 yılında da dengeli ve sağlıklı bilanço yapısını sürdürdüğüne dikkati çekti. Sektörün aralık ayı rakamlarına ilişkin bilgiler veren Çakar, şunları söyledi: “Bankacılık sektörünün toplam aktifl erinin milli gelire oranı yüzde 76 seviyesine ulaşmış olup, aktif büyüklüğümüz 31 trilyon lirayı aştı. Aktifl erimizin yüzde 62’si, kaynaklarımızın ise yüzde 60’ı TL cinsinden gerçekleşerek sektör bilançosunda TL’nin ağırlığı artmaya devam etti. Ana fonlama kaynağımız olan mevduat toplamı 18.6 trilyon liraya ulaşarak bilançodaki payı yaklaşık yüzde 60 seviyesine geldi. Toplam kredi hacmi 15 trilyon TL civarında olup aktifl er içindeki payı yüzde 51 seviyesindedir.” Çakar, seçici kredi politikasına değinerek, son yıllarda imalat sanayisinin payının 6 puan, tarım sektörünün payının 3 puan arttığını ve imalat sanayisi başta olmak üzere döviz kazandıran ve istihdama katkı sunan sektörler öncülüğünde kredi büyümesinin devamını beklediklerini anlattı.
Tahsili gecikmiş alacak oranı yüzde 1,9
Kredilerin doğru yönetildiğini ve kredi kalitesinin yüksek olduğunu bildiren Çakar, şunları kaydetti: “Tahsili gecikmiş alacak oranı yüzde 1,9 olarak gerçekleşti. Son dönemde bireysel kredilerde sınırlı bir artış olsa da aktif kalitesinin yönetimi açısından önemli bir risk öngörmüyoruz. Genel olarak bakıldığında sektörde oldukça ihtiyatlı bir karşılık politikası uygulamakta olup, sorunlu krediler için yüzde 75, ikinci gruptaki krediler için yüzde 32 oranında karşılık ayrıldı.” Çakar, 2025 yılında, daha sağlıklı ve sürdürülebilir büyümeye doğru yol almaya devam edeceklerine dikkati çekti.
Yeni yıla ilişkin beklentilerini anlatan Çakar, “2025 yılında, makro dengelerin daha da sağlıklı olacağı beklentisi ile bankaların performansının reel olarak iyileşeceğini tahmin ediyoruz. Enfl asyonist baskılar biraz daha azalırken ve faiz oranları düşerken, devam eden jeopolitik risklerin, uluslararası ticarette sınırlandırıcı yaklaşımların ve düzenlemelerdeki sadeleşmenin seyri belirleyici olacak. Bankalar, ekonomide dengelenme devam ederken sürdürülebilir büyümeye destek olmak ve performans kriterlerini yakalamak için çaba göstereceklerdir” şekilde konuştu.
Öte yandan Reuters’e de konuşan Çakar, enfl asyonun düşmeye devam etmesiyle 2025’te faiz indirimlerinin devamını beklediklerini belirterek, bu süreçten net faiz marjlarının olumlu etkileneceğini, karlılıkların da asıl olarak yılın ikinci çeyreğinden itibaren daha olumlu seyredeceğini söyledi.
■ Nakdi kredileri 2.7 trilyon lirayı aştı
Ziraat Bankası’nın 2024’te de kredi ağırlıklı bilanço yapısını koruduğunu anlatan Alpaslan Çakar, tarım, üretim, yatırım ve ihracat sektörleri başta olmak reel sektörün finansmanını yoğun olarak sürdürdüğünü vurguladı. Çakar, bilançonun ana fonlama kaynağı olan mevduatlarda TL payının artırıldığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ziraat Bankasının aktif toplamı 5.5 trilyon liraya yaklaştı ve nakdi kredileri 2.7 trilyon lirayı aştı. Mevduat dışı kaynaklarda özellikle yurt dışından kaynak temin edilerek önemli bir artış kaydedildi. Bu kaynaklar YP kredilerin finansmanında kullanılarak reel sektöre destek sağlandı. İhracat kredilerine odaklanılarak ihracata en fazla destek sağlayan banka olduk. Tarım ve üretim sektörleri ile KOBİ’lere uygun finansman çözümleri ile destek vermeye devam ettik. 2024 yılı, finansal ve operasyonel göstergeler açısından oldukça başarılı bir yıl olarak değerlendirilebilir.”
■ 25.9 bin kişinin kredi borcu yapılandırıldı
Alpaslan Çakar, Ziraat Bankası’nın takipteki alacak oranının yüzde 1,2 ile sektör ortalaması olan yüzde 1,9’un altında seyrettiği belirterek, “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) devreye aldığı kredi borcu yapılandırması kapsamında 25 bin 935 kişinin 3.25 milyar lira tutarındaki borcu yapılandırıldı. Bu adım, bireysel ve kurumsal müşterilerin finansal sürdürülebilirliğini desteklemekle birlikte, kredi risklerinin etkin bir şekilde yönetilmesine de olanak sağladı” dedi. Çakar, 2025 yılında da uluslararası programlar altında eurobond ve tahsisli satış yoluyla ihraçların artarak sürmesini beklediklerini kaydetti.
■ Suriye’de banka kurma planları
Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, şartların uygun olması durumunda Ziraat Bankası olarak Suriye’de üzerine düşen sorumluluğu üstleneceklerini söyledi. Reuters’ın Suriye’de iç savaştan önce planlanan ortak banka kurulması planlarının tekrar devreye alınıp alınmayacağı ile ilgili sorusuna, “Suriye’deki değişimin ülkemiz için kritik önemde olduğunu düşünüyor ve gelişmeleri oldukça yakından izliyoruz. Şartlar uygun olması durumunda Bankamız daha önce farklı coğrafyalarda olduğu gibi bu konuda üzerine düşen sorumluluğu üstlenecektir” yanıtını verdi. Savaş öncesinde 2010 yılında Suriye’de Ziraat Bankası’nın Suriye’de yerel bir ortakla banka kurma planları savaşla birlikte durdurulmuştu.