Barış SEDEF
Geçen yıl küresel makine ve teçhizat yatırımlarında yüzde 5,2, makine üretiminde ise yüzde 4’lik artış yaşandı. MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, dünyadaki ortalamaların tek hanelerde kaldığı 2022 yılında; makine ve teçhizat yatırımlarındaki büyümenin Türkiye’de yüzde 11,7 makine üretimindeki artışın ise yüzde 15,6 gibi yüksek seviyelerde kayıtlara geçtiğini söyledi. 2022 ihracat hedeflerinde pariteden dolayı 1,5 milyar dolarlık kayıp yaşadıklarını ve bu nedenle yılı hedeflerinin gerisinde ama yüzde 10 artış ve 25,5 milyar dolarlık ihracat rakamıyla kapattıklarını ifade eden Karavelioğlu, “İhracatımızı 20 yıldır yüzde 15 ortalamayla artırıyoruz. Pandemi döneminde hemen her segmentimizde yoğun yatırımlar yapmış oluşumuz, bugün Ukrayna- Rusya kriziyle ciddi biçimde farklılaşan makine taleplerini en etkin şekilde karşılamamızı sağladı” şeklinde konuştu.
Türkiye’deki makine üretiminin pandemi öncesi döneme göre yüzde 63 artış gösterdiğini anlatan Karavelioğlu, “Bu rakamı çarpıcı kılan, değer değil miktar artışını gösteriyor olmasıdır. Fiyatlar iner çıkar ama tonaj ölçeğin ana göstergesidir. Ölçeklerimiz büyümeye devam ettikçe rekabetçiliğimiz istikrarlı biçimde artıyor” dedi.
“Sektörümüzü zorlu bir mevzuata hazırlıyoruz”
Türkiye Makine Sektörü Eylem Planı’nın, Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan, sektörü doğrudan ilgilendiren 11 ve dolaylı ilgilendiren 4 amaç üzerine bina edildiğini dile getiren Karavelioğlu, “Yeşil ve dijital dönüşümü önceleyen AB Yeşil Mutabakatı, sosyal sorumlulukları henüz etraflıca işin içine katmayan bir mevzuat paketi durumunda. Ama genişleyerek bütün dünyaya liderlik edecek potansiyeli var. Biz sektörümüzü, ileride önümüze geleceği şimdiden belli olan daha geniş kapsama hazırlamayı seçtik” dedi.
Planda somut ölçülebilir, pratik yöntemler önerdiklerini söyleyen Karavelioğlu, “Eylem planımız, sektörün katma değer zincirini oluşturan her halkada yapılması gerekenleri merkeze alarak, özgün bir yöntem ortaya koyuyor. Bu haliyle dünyada da benzeri henüz bulunmuyor” dedi.
Verimlilik artışı ile ilgili fonlar ülkemize gelmeye başladı
Sürdürülebilirlik başlığı altında ikiz dönüşümün finansmanı için ileri ve rakip ülkelerde yeni destek mekanizmalarının hayata geçirildiğini ve benzer finansal araçların Türkiye’de de çeşitlendirilerek geliştirilmesi gerektiğine değinen Karavelioğlu, “Yeşil dönüşümle ilgili kaynaklar ülkemize gelmeye başladı. Dünya Bankası’ndan, Enerji Verimliliği Programı için Sanayi Bakanlığımızca temin edilen fonlar, KOSGEB aracılığı ile KOBİ’lerin dönüşüm ihtiyacına harcanacak. Sektörel örgütlerin ürün uzmanlığı programa yansıyacak. Dünyada elektrik motorlarının yüzde 75’i pompa, kompresör ve havalandırma fanlarını çalıştırmak için kullanılıyor. Bu makinalarının verimlilik sınıfını yükselten KOBİ’lere yüzde 75 oranında hibe destek sağlanacak. Tarımda da su verimliliğine dair programlar hayata geçmiş durumda” diye konuştu.
Genel imalat sanayiinin alışkanlıkları bizi üzüyor
Türkiye’de OECD verilerine göre makine ihracatında yerli katma değerin ortalama yüzde 76,7 olduğuna işaret eden Kutlu Karavelioğlu, “Avrupa’nın altıncı büyük makina imalatçısı olmamızdan daha önemlisi OECD ülkeleri arasında yerlilik oranında altıncı sırada oluşumuz ve üzerimizdeki Almanya ile neredeyse eşit bir orana sahip bulunmamızdır. Yan sanayimiz geliştikçe yerlilik oranımızla birlikte tedarik güvenliğinde mevcut avantajımız da artacak” dedi. Makina imalatçılarının Avrupa’dan gördükleri teveccühü, yerli sanayiciden de beklediklerini ifade eden Karavelioğlu, “Teşvikli projelere baktığımızda yerli makineleri en çok tercih eden sektörlerin yüzde 95 ile tarım, yüzde 67 ile madencilik ve yüzde 55 ile enerji sektörleri olduğunu görüyoruz. Enerji gibi en sofistike bir alanda bile ithalat düşkünlüğü yokken genel imalat sanayimizin yüzde 65 oranda yabancı makineyi tercih etmesi bizi üzüyor. Türkiye geçen sene 38 milyar dolarlık makine ithal etti, bu sürdürülebilir bir durum değildir” diye konuştu.