Esra ÖZARFAT
Cumhuriyet tarihinin en önemli felaketleri arasına giren ve toplam 11 ilde 13,5 milyon insanı doğrudan etkileyen Kahramanmaraş depreminin ardından depremzedelerin yaralarını sarmak için başta devlet kurumları olmak üzere tüm ülke seferber oldu. Ülke genelinde başlatılan yardım seferberliği ile bölgeye ihtiyaç duyul an malzemeler ulaştırılırken afetin kapsadığı alanın genişliği ve yıkım gücünün büyüklüğü hesaba katıldığında sürecin zorlu olacağı ve zaman alacağı öngörülüyor. Bölgedeki halkın barınma sorununun çözülmesi için çalışmalar sürerken, bölgedeki üretimlerin devamı noktasında da önlemler alınması konusu da gündeme geldi. Bölgedeki OSB’ler: “Fabrikalarımız sağlam ama şu an işçi olmadığı için çalışamıyoruz. İşçi bulamazsak iş yerlerimizi taşımak zorunda kalırız. Şehirler hayalet şehir olur. Bu stratejik bir durum. Barınma sorunları çözülene kadar bize eleman desteği verin” çağrısında bulundu.
Tersine göç için çalışma başlatılacak
Bursa Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Yönetim Kurulu Üyesi Erol Gülmez, bölgede kalkınmanın sağlanması için de bir an evvel harekete geçilmesi gerektiğine işaret etti. Bu çapta büyük bir felaketi yaşamış insanların korkuya kapılmasını ve ilk panikle bölgeyi terk etmeye çalışmasının gayet insani bir refl eks olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Gülmez, ancak orta ve uzun vadede herkesin bölgeyi terk etmesi halinde bölgenin tıpkı tarihteki Pompei kenti gibi hayalet bir bölgeye dönüşmesi riskinin altını çizdi. Afete maruz kalan bu 11 ilin 2022 yılında 20,1 milyar dolar gibi bir rakamla ülke ihracatının yaklaşık yüzde 10’unu gerçekleştirdiğini hatırlatan Gülmez, bu şehirlerdeki sanayici meslektaşlarının ve OSB yönetimlerindeki tanıdıklarının bu göç nedeniyle fabrikalarını kapatmak ya da taşımak zorunda kalacaklarını kendilerine ilettiklerini söyledi. OSBÜK Yönetim Kurulu’nda da gündeme gelen bu konu hakkında OSBÜK’ün tersine göçün başlatılması için çalışmalar yapılması gerektiği kararını aldığını hatırlattı.
“Bölge en güvenli yer olacak 250 yıl deprem olmayacak”
Depremden etkilenen illerde faaliyet gösteren reel sektör firmalarına yönelik özel, kolaylaştırıcı ve destekleyici uygulamaların devreye alınması gerektiğini de vurgulayan Erol Gülmez, bölgenin demografik yapısının bozulmasının beka sorununu gündeme getireceğine işaret etti. Hatay, Maraş ve Adıyaman dışında OSB’lerde üretimi etkileyecek ciddi bir sorun bulunmadığını ifade eden Gülmez, “Sıkıntılar geçtiğinde bölge en güvenilir bölge haline gelecek. Bilim insanları en az 250 yıl daha o bölgede yeni bir yer hareketinin olmayacağı noktasında uzlaşıyor. Deprem felaketi nedeniyle yurtlarını terk eden vatandaşların ne yazık ki geldikleri İstanbul, Bursa gibi iller deprem riskinin yüksek olduğu bölgeler. O bölgede şehirler yeniden yapılacak ve felaketin ardından kurulacak şehirler çok daha güvenli alanlar olacak” dedi.
“Diğer bölgelerden özendirici teşviklerle işçi gönderilsin”
Deprem bölgesi dışındaki sanayi bölgelerinden birkaç aylığına teşviklerle işçi desteği verilebileceğini belirten Erol Gülmez, bu yönde bir formül geliştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Gülmez, “Biz sanayi bölgeleri olarak bunu tek başımıza yapamayız. Genel idarenin de katkı koyabileceği bir çözümle ancak uygulanabilir. Örneğin orada çalışanlar vergiden muaf olarak brüt maaşını net maaş olarak alabilir. Diğer bölgelerden belirlenecek bir süre için özendirici bir teşvik modeliyle işçi gönderilebilir ve üretim desteklenebilir. Buna benzer teşvik edici ve gönüllük esaslı çözümler üretilmeli. Sadece NOSAB’daki 200 fabrikadan birer gönüllü işçi gönderilse 200 kişilik bir istihdam yapar. Dönüşümlü olarak her ay fabrikalarımızdan bir gönüllü işçi gönderebiliriz” diye konuştu.