İmam GÜNEŞ
Dünyanın en büyük beşinci ihracatçısı olan Türk tekstil sektörü, bu yıl ihracatta daralma yaşıyor. Yılın ilk 8 ayında yüzde 9,5’luk kayıpla 6,3 milyar dolar ihracata ulaşan sektör, yıl sonunda düşüşün yüzde 10-12 arasında olacağını tahmin ediyor. Fiyat rekabetinde Asya ülkeleri ile yarışmakta zorlanan Türk tekstil sektörü, özellikle firmaların ithalata yönelmesiyle birlikte açık sorunu da yaşamaya başladı. 2021 yılında 500 milyon dolar dış ticaret fazlası veren tekstil sektörü, geçen yıl 2 milyar dolar dış ticaret açığı verdi. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) yönetimi, düzenlenen basın toplantısında sektörün sıkıntılarından bahsederken, ithalatta yeni düzenlemelerin gelmesi gerektiğine dikkat çekti. Tekstil sektörünün2022 yılında dış ticaret açığı vererek ithalatçı konuma düştüğünün altını çizen İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, “Asya ülkelerinden ya da menşe sapması ile ülkemize gelen ithalatın baskısı, üretim dengelerini olumsuz etkiliyor. Türkiye’ye ihraç edilen dampingli ürünler sektörümüzün üretim kapasitesinin âtıl kalmasına sebebiyet veriyor. Bakanlıklarımızdan beklentimiz ithalata yönelik acil önlem alınarak istihdamımızın ve milyarlarca dolar yatırımla kurulan üretim kapasitemizin korunması” diye konuştu.
“En az %20 ek vergi olmalı”
Hazır giyim sektörüyle birlikte 31,2 milyar dolar ihracatla Türkiye’nin en büyük 2’nci ihracatçı sektörü olduklarını kaydeden Öksüz, “Yaklaşık 20 milyar dolar değerinde dış ticaret fazlasıyla Türkiye’ye en fazla döviz girdisi sağlayan bir sektörüz. Hazır giyim sektörüyle birlikte 82,4 milyar dolar üretim değeri ile imalat sanayiinde en fazla üretim gerçekleştiren ikinci sektör konumundayız. Türkiye, dünya ihracatından yüzde 1 pay alıyorken, tekstil sektörü olarak yüzde 3,4’lük paya sahibiz” açıklamasını yaptı.
Küresel çapta daralan talebin üreticileri ve ihracatçıları zorladığına değinen Öksüz, “Böyle bir dönemde özellikle ithalatta da artış yaşanıyor. Orta Vadeli Program’da yer alan Dahilde İşleme Rejimi’nin yeniden değerlendirilmesi adımını oldukça önemli buluyoruz. Dahilde İşleme Rejimi Türkiye’de üretimi olmayan ürün grupları için kullanılmalı” dedi.
Tekstilin ağustosta kapasite kullanım oranı en fazla düşen sektör olduğunu vurgulayan Ahmet Öksüz, “Tesislerimizin günlük ortalama 20 ton kapasitesi olduğu değerlendirildiğinde günde 216 tesisin üretimine eş değer iplik ithalatı gerçekleştiriliyor. Günlük olarak 68 tesisin üretimine eşdeğer pamuk ipliği ve kesik elyaf ipliği ithalatı yapılıyor. Dünya pamuk devleri ABD ve Brezilya’nın pamuk ipliği vergi oranları Türkiye ortalamasının çok üzerinde. Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’nin pamuk ipliği ihracatı 1,3 milyar dolar, ithalatı ise 200 milyon dolar. Dolayısıyla pamuk ipliği ve kesik elyaf ipliğinde ilave gümrük vergilerinin en az yüzde 20 olacak şekilde yeniden güncellenmesi gerekiyor” dedi.
Temmuz ayında ücretlere zam geldiğini hatırlatan Öksüz, enflasyon oranında kur artışına devam edilmesi gerektiğini belirtti. Öksüz, aksi halde yılbaşında da zam yapılacağı düşünüldüğünde kurun aynı seviyede kalmasının eskiye dönüş olacağını, ithalatı cezbettireceğini söyledi.
Tekstil sektörü, yeşil dönüşümde AB’den destek aldı
Tekstil makinelerinde en fazla ithalat yapan ülkenin yıllarca Çin olduğunu kaydeden İTHİB Yönetim Kurulu Üyesi Ali Sami Aydın, liderliğe ABD’nin yükseldiğini belirtti. Aydın, Türk tekstil sektörünün güçlü olduğunu, sahip çıkılmasını gerektiğini dile getirdi. Türk tekstil sektörünün AB’nin önemli IPA projelerine yazıldığına değinen İTHİB Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Tepe de, “7,2 milyon Euro’luk bir proje olacak. Hazır giyim ve tekstil birlikte yapacağız. Yeşil dönüşüme yönelik çalışmaları içerecek. TİM de projemize destek verecek. Bu projeyi diğer sektörlere de örnek olacak şekilde uygulamak istiyoruz” dedi.
5-10 sentlik maliyet hesabı için ithalat artıyor
Bazı firmaların 5-10 sent maliyet hesabı yaparak ithalatı artırdığını söyleyen İTHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Bilici, “Asya’dan birçok ürün geliyor. Firmalar, maliyete bakmadan iç piyasadan ürünü alsa, kârını üzerine koysa daha doğru olur. Aksi halde sadece ithalatı artırmış oluyoruz” dedi. Özbekistan gibi üretici ülkelerden Türkiye’ye gelen ipliğin Türk tekstil sektörünün kalitesinde olmadığını belirten İTHİB Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat da, “Şu an sorunumuz fi yat tutturmak. Dünyanın en ucuz ürününü satan Çin bile kendi üreticisini koruyor. Dünyadan aldığımız payı artırmak için korumacılık önlemleri almalıyız” diye konuştu.