NURETTİN BAKİ
Geçen sene 227 bin ton mahlıç pamuğun üretildiği Ege Bölgesi’nde 2023-2024 tahmini rekoltesi 179 bin ton olarak açıklandı. Türkiye geneli rekolte tahmini henüz açıklanmasa da sektör paydaşları, yeni sezonda lif pamuk üretiminin 750 bin ton olarak gerçekleşebileceği konusunda hemfikir. Sektör temsilcilerine göre pamuk üreticisinin yaşadığı en önemli sorun ise mahsulünü ucuza satması. Kilogram başına verilen prim desteğinin 1 lira 60 kuruş olması da üreticiyi üretimden uzaklaştıran bir diğer önemli etken olarak görülüyor.
Sektör, bu desteğin en az 5 lira olmasını istiyor. Pamuk sektörünün hiç olmadığı kadar zor bir dönemden geçtiğini belirten İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Pamuk Ajanı Bülent Uçak, “Bugün üretici için mahlıç(lif) pamuğun kilosunun minimum 50 lira bandının üstünde olması gerekiyor. Kütlü pamuk karşılığı da minimum 20 ile 22 lira arasında olmalı. Bu fiyatların aşağısı üreticiye zarar ettirir” görüşünü paylaştı.
Pamuk üretiminde Türkiye’nin geleceğinin belirsiz olduğunu söyleyen Uçak, “Dünya lif pamuk fiyatları kilo başına 60 lira seviyelerinde dolaşırken, yerli lif pamuk fiyatımız 46 lira seviyelerini geçemiyor. Üretim maliyetleri kütlü (çiğitli) pamukta 25 liraya ulaşmışken, çekirdekli pamuk fiyatları kilo başına 18-20 lira seviyelerinde. Böylesi bir fiyat yapısı sürdürülebilir üretimi ve doğal olarak ticareti olumsuz etkiliyor” dedi.
Türkiye pamuk sektörünün yüzde 40’ını deprem bölgesinin temsil ettiğini belirten Uçak, “Kahramanmaraş ve Hatay merkezli deprem felaketinin olumsuz etkilerinin hala devam ettiğini görüyoruz. Deprem bölgesinde faaliyet gösteren üreticiler ve sanayiciler pamuk sektörünün neredeyse yüzde 40’nı temsil ediyor. Bölgede birçok işletme deprem nedeniyle hasar gördü ve eksik kapasiteyle çalışıyor. Bu nedenle yaklaşık 9 aydır pamuk piyasası beklenen ve istenen yapıda değil. Hatta son 20 yıldır şahit olduğum en kötü ticari dönemin içinde olduğumuzu ifade edebilirim” diye konuştu.
Pamukta sürdürülebilir üretim için üreticinin yeterli kazanç elde etmesi gerektiğini belirten Uçak, şunları söyledi: “Bu kapsamda prim desteğinin kilogram başına en az 5 lira olması lazım. Pamuk üreticisinin içinde bulunduğu sorunlara hızlı ve uzun vadeli çözümler sunulmadığı takdirde ekim alanlarımız ve dolayısıyla üretimimiz bir sonraki yıl daha da gerileyecek ve 30 milyar doların üzerinde bir ihracat gelirine sahip olan tekstil ve konfeksiyon sektörümüzün hammadde açısından dışa bağımlılığı artacak.”
“PAMUK ÜRETİMİ DÜŞECEK” UYARISI
Dünyadaki talebin düşmesi ve depremin tekstil talebini azaltmasıyla pamuk tüketim kapasitesinin 1,8 milyon tondan, 1,2 milyon tona düştüğünü dile getiren Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Bertan Balçık, 350 bin tonluk bir arz fazlasının meydana geldiğini belirtti. Bu durum sonucunda iç piyasanın fiyat yönünden baskılanmaya başladığını dile getiren Balçık, “Şu anda iç piyasada yerli lifpamuk 45 liradan alıcı bulurken, ithal pamuk 58 liradan işlem görüyor. Arada yüzde 30 gibi kabul edemeyeceğimiz bir fark oluştu. Bu haksız durumun karşısında üreticiler zorluk içindeler. Ellerinde pamuğu dünyadaki fiyatından satamıyorlar ve dünya ile rekabet edemeyecek bir durumdayız. Eğer bu durum devam ederse önümüzdeki yıl pamuk ekim alanları yüzde 20 daha daralacak. 2022 yılında 560 bin hektarda üretim yapmıştık. Bu sene bu rakam 430 bin hektara geriledi. Bu olumsuz şartlar devam edecek olursa 2024 yılında ekim alanları 350 bin hektara kadar gerileyebilir ve lif pamuk üretimi de 600 bin tona düşebilir” ifadelerini kullandı.
Balçık, Ege’de olduğu gibi ülke genelinde de pamuk rekolte tahminin düşük çıkacağını ifade etti. Pamuğun hak ettiği değeri görmesi gerektiğini söyleyen Söke Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nejat Sağel: “Pamuk denince akla Söke gelir. Türkiye’de üretilen pamuğun yüzde 8-10’u Söke’de üretiliyor. Yani pamuk ambarı Söke’dir. Çiftçilerimiz pamuk fiyatlarının hala sabit ve düşük olmasından kaynaklı çok kaygılılar. Pamuk fiyatları bu şekilde seyrederse pamuk ekiminin azalacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Pamuğumuzun hak ettiği değeri görmesini umut ediyorum. Aksi takdirde üretici pamuk üretiminden hızla uzaklaşacak” dedi.
PAMUĞUN YÜZDE 46’SI ŞANLIURFA’DA ÜRETİLİYOR
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) Başkan Yardımcısı Mustafa Zahit, Şanlıurfa pamuğunun hak ettiği yeri bulması için bir an önce kalite ölçütlerinin başka illerde belirlenmesine son verilmesi gerektiğini söyledi. Noter denetiminde gerçekleştirdikleri incelemede Şanlıurfa pamuğunun randımanının 48,6 olarak tespit ettiklerini dile getiren Zahit, “Pamuğumuzun değerleri çok yüksek. A Sınıfı pamuk üretiyoruz. Şanlıurfa, aynı zamanda Türkiye pamuk üretiminin yüzde 46’sını yapıyor. Ama ne acıdır ki, hala Pamuk Araştırma ve Uygulama Merkezimiz yok. Türkiye’de pamuğun sadece yüzde 10-11 oranında üretildiği Ege Bölgesi’nde bir Pamuk Araştırma Enstitüsü var. Maalesef, en büyük üretim merkezinde yok. Yine ne kadar acıdır ki, Şanlıurfa pamuk üreticisi ya da pamuk tüccarları sabah iş yerlerine gittiklerinde yüklü miktarda pamuk satışı yaptıklarında önce İzmir aranıyor, oradan fiyat alınıyor daha sonra satışı yapılıyor.Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası olarak paydaşlarımız ve ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde hem Pamuk Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin açılmasını, hem pamuğumuzun markalaşmasını hem de Harran Üniversitemiz bünyesinde Pamuk Eksperliği ve İplik Programı’nın açılmasını talep ettiğimizi ve bunun için büyük bir çalışma ve çaba içinde olduğumuzu özellikle belirtmek istiyoruz” dedi.