Türkiye’nin kuruyemiş makine sektörü, köklü bir geçmişe sahip ve teknolojik yeniliklerle sürekli olarak gelişiyor. Bu sektörün evrimi, üç kuşak önce dede Hasan Boyacı tarafından 1957 yılında tasarlanan sarı leblebi makinesi ile başladı ve bu alandaki ilk adımı attı. Ardından 1961 yılında beyaz nohut üretimi için makine tasarlandı ve üretime başlandı. Bugün, hala bu alanda üretilen makineler dünya genelinde temelde icat niteliğindeki makine sistematiği ile üretiliyor. 1964-65 yıllarında ise ay çekirdeği ve kabak çekirdeği işleme makineleri geliştirildi ve sektörde çeşitlilik artırıldı.
Kullanıcıların önerilerini analiz ediyor 1980’de ‘Bantlı Fırın’ı tasarlayarak Türkiye’de kuruyemiş sektöründeki yavaş üretim sorunlarına çözüm sunan ikinci kuşak temsilci ve şirketin kurucusu Mehmet Boyacı, Şevval Makine’yi dünya pazarlarında rekabet edebilecek seviyeye ulaştıracak adımları attı. Şevval Makine’nin geliştirdiği bantlı fırın modelinin gıda tüzüğüne uygun çalışması, ürün çeşitliliğini desteklemesi, üretim hacmi ve güvenlik gibi avantajları ile hem yurt içinde hem de yurt dışında hala büyük talep görüyor. Kullanıcıların hızla gelişen beklentilerini karşılamak için sürekli olarak ürün ve hizmet geliştirme yolunda önemli adımlar atan, teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek tasarım ve üretim teknolojilerindeki yeniliklere hızla adapte olan Şevval Makina, dünya pazarında rekabetin arttığı bir dönemde, teknolojiye yatırıma öncelik veriyor. Kullanıcıların önerilerini titizlikle analiz eden firma, en yüksek çalışma hızını sağlayacak tasarımlara imza atıyor. Tek başına değil, toptan kalkınma Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını yalnızca bir şirketin başarısıyla sınırlamayan Şevval Makina Yönetim Kurulu Başkanı Engin Boyacı ülke ekonomisinde toplu bir ilerleme sağlama vizyonuyla hareket ettiklerini belirterek, bilgi, birikim ve deneyimlerini iş dünyasında birçok dernek ve kuruluşta görev alarak paylaş birikimlerini aktarmaya gayret gösterdiklerini söyledi.