Endüstriler, dünyada tarihi bir dönüşüm içerisinde bulunuyor. İstisnasız tüm sektörler üzerine düşeni alıyor bu dönüşümden…İklim krizi kaynaklı sorunları gün geçtikçe daha fazla hisseden toplumlardan gelen baskılarla birlikte, sürdürülebilir üretim ile ilgili kaygılar, her sanayi dalının öncelikli gündem maddesi.
Bu kaygıları en çok hisseden sanayiler arasında ilk sırada otomotiv var. Dünya çapında, çok yönlü bir değişimin içerisinde. Tek başına içten yanmalı motorlu araçların gözden düşmesiyle yaşanan bir dönüşüm ile açıklanacak cinsten değil, gelişmeler. Bu en güçlü endüstride liderlik el değiştiriyor, ülkesel dinamikler yerinden oynuyor. Sektör oyuncuları değişiyor, yepyeni yüzler ana rollere soyunuyor.
Yeni ihracat kanalı açılıyor
Örneğin Avrupa’yı ele alalım. Kıtanın otomotiv sanayisindeki gücü malum. Yanı sıra tüm endüstriler içinde belki de Avrupa Birliği’nin elinde sıkı sıkıya tuttuğu en son kalesi otomotiv. Sarsılmaz sanılan dev markalarla yıllarca dünya piyasasını yönettiler. AB, 2035 yılına kadar yeni içten yanmalı motorlu otomobil satışlarını yasaklama kararı aldı ve 2050 yılına kadar karbon nötrlüğünü hedefliyor. Beklenen ne olmalı sizce, AB’nin GSYH’sının yüzde 7’sini temsil eden Avrupa otomotiv endüstrisi, bu değişimin önderliğini ele almış olmalı ve sözü edilen yıllara kadar değişimin bayrağını taşımalı. Ancak ortaya çıkan durum, bu beklentinin tam tersini ortaya koyuyor. Dış haberler sayfamızdaki haberde de görebileceğiniz gibi batarya sahasında Avrupalı üreticinin geride kaldığını görüyoruz. Hazırlıklarına yıllar önce başlayan, dönüşüme yönelik planlarını ve sistemini oluşturan Çin, deyim yerinde ise gümbür gümbür piyasaya hakim oldu. 2009-2023 yılları arasında EV pazarına 231 milyar dolar yatırım yaptı. Devlet sübvansiyonları da eklendiğinde ve CATL, BYD gibi madenden, nihai ürüne kadar tüm süreçlere hakim oyuncuların varlığı, Çin’i bu alanda kısa sürede dünyanın en büyük gücü haline getirdi.
Türkiye ise yoluna ana sanayi kadar, hatta yerli girdi kullanımı açısından bakıldığında ekonomiye katkısı daha yukarılarda olan otomotiv yan sanayisinin değişime verdiği olumlu sinyallerle devam ediyor. İhracatçı yönü güçlü tedarik sanayi, Togg’a hazırlık süreçlerini bir laboratuvar olarak kullanmasını bildi. Elektrikli ve hibrite dönük yapılanmasını tüm hızıyla devam ettiriyor.
EV pazarına yeni oyuncular da iddialı giriş yapıyor
Türkiye’de ve dünyada EV pazarına ve ekipman sahasına uygun pozisyon alan yalnızca otomotivin mevcut oyuncuları değil. Yepyeni, daha önce adı otomotivle anılmayan heyecanı yüksek bir yatırımcı grubu oluştu ülkemizde. Sektörün dinamiklerine onların da dahil olmaları, doğan fırsatlar için rol alabileceklerine dair inançları kuvvetlendiriyor.
Küresel EV satışlarının birim hacminin 2022’de 10,5 milyondan 2027’de üç katına çıkarak 31 milyonun üzerine çıkması, 2035’te ise iki katından fazla artarak 74,5 milyonun üzerine çıkması bekleniyor. 2030 yılına kadar dünyada 71 milyon araç şarj istasyonu olacak. Bu da 165 milyar dolarlık bir pazar anlamına geliyor. Türkiye’de şu anda kamuya açık sadece 23 bin şarj noktası var. 2025 yılında bu rakamın 46 bine çıkması bekleniyor. Bu pazarda daha gidecek çok yol var. İç pazara tedarik sağlanması yanında, dünya pazarlarında yepyeni ihracat kapıları açılacak.
Otomotiv endüstrisindeki dönüşümü yakından takip eden Doğu Pres, sektöründeki uzmanlığını yeni nesil teknolojilerde de gösteriyor. Doğu Pres, EV ve hidrojenli yakıt sistemleri için, rekabetçi üretim yaparak ihracat pazarlarında öne çıkıyor.
Türkiye’nin ilk elektrikli şarj işletmecisi lisansına sahip EN YAKIT, yeni döneme ilişkin hedeflerini daha yukarıya koymuş durumda. Ayrıntılarını bir sonraki sayfamızda EN YAKIT Genel Müdürü Tayfun Şenses’ten öğrenebileceksiniz.
Vestel, tüketici elektroniği alanında edindiği derin bilgi birikimiyle, yazılım, donanım ve tasarım alanlarındaki güçlü yetkinliklerini mobilite sektörüne taşıdı. Vestel geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin ilk yerli batarya enerji depolama sistemini de devreye aldı. Vestel’in ürettiği elektrikli şarj istasyonlarıyla bugüne kadar Türkiye’de ve Avrupa’da 30’a yakın ülkede, 250 binden fazla şarj soketi yerleşimi yapıldı.
Ortimobil çeşidini artırdı
AKY Grup, Mersin’in, Türkiye’nin lider kuruluşları arasında olduğu kadar alanında dünyanın en önemli oyuncularından biri olarak sürdürüyor faaliyetlerini. AKY, Mersin Tarsus 2’nci Organize Sanayi Bölgesi’nde yüzde 100 yerli sermaye ile ürettiği lüks elektrikli golf aracı Ortimobil’de model sayısını artırıyor ve satış ağını da hızlı geliştiriyor.
Türkiye’nin en büyük elektrik taahhüt şirketlerinden Orge Enerji Elektrik Taahhüt A.Ş. (ORGE), yazılımı ve donanımı tamamen kendisine ait yerli araç şarj istasyonlarını piyasaya sürdü. Şirket, 2030 yılında dünya genelinde 165 milyar dolara ulaşması beklenen elektrikli araç şarj istasyonları pazarından hak ettiği payı almayı hedefl iyor. Şirket yaklaşık 1 yıldır üzerinde çalıştığı yerli elektrikli araç şarj istasyonlarının seri üretimine 1 ay içerisinde Sancaktepe’deki fabrikasında başlıyor. Üretimin, yüzde 70 yerlilik oranına sahip olması öngörülüyor.