İSTANBUL / EKONOMİ
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Albert Saydam, sektörün 2024 yılı performansını değerlendirirken, bu yıla yönelik öngörülerini paylaştı. Saydam, “Avrupa Birliği’nin regülasyon değişiklikleri ve ana sanayilerden yeni platform ve projeler alamamamız nedeniyle 2025 yılı ihracatımızda yüzde 10’luk bir küçülme olacağını öngörüyoruz” dedi.
2024’ün Türkiye otomotiv tedarik sanayisi açısından zorlu bir yıl olduğunu ifade eden Saydam, “Yıl genelinde toplam araç üretimi 1 milyon 466 bin adetle, bir önceki yılın 1 milyon 570 bin adetlik üretiminin gerisinde kaldı. İhracat cephesinde otomotiv sektörü, toplamda 37,2 milyar dolarlık geliri elde ederek olumlu bir performans sergilese de bunun sürdürülebilirliği bir tehdit olarak karşımızda duruyor” uyarısında bulundu.
Sektörün mevcut durumunu ve geleceğe yönelik atılması gereken adımları her platformda dile getirdiklerini vurgulayan Albert Saydam, şöyle devam etti: “Otomotiv sektörü doğası gereği bugünü değil, gelecek 2-3 yılı konuşur. Bugün atılan ya da atılmayan adımların yansımaları önümüzdeki yıllarda hissedilecek. Türkiye’nin dünya genelinde araç üretiminde 12’nci sıradan 11’inci sıraya yükselmesi, önemli bir başarı olarak değerlendirilse de bu konumun korunması ve geliştirilmesi için daha büyük hedeflere yönelmek gerekiyor. İthalattaki artış oldukça dikkat çekici. 1 milyon 285 bin adetlik iç pazarda, maalesef ithal araçların oranı yüzde 70’i buldu. Yani yerli üretimin payı giderek azalıyor. Bu durum yerli üretim için ciddi bir tehdit oluşturuyor.”
“Üretim maliyetleri düşürülmeli”
“Çözüm olarak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknoloji yatırımlarını artırmak ve katma değerli üretime yönelmek gerekiyor” diyen Saydam, ayrıca, yerli üretimin iç pazardaki payını artırmak için devlet destekli teşvik programları ve ithalatı dengeleyici düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Saydam, “Küresel regülasyonlara uyum sağlamak adına Ar-Ge yatırımları artırılmalı ve firmaların dijitalleşme süreçleri desteklenmeli. Eğer Türkiye olarak daha rekabetçi olmak istiyorsak, 1,5 milyon adetlik iç pazar hedefi ve yüzde 70 yerlilik oranını yakalamalıyız. Şu anki tablo, bizim için büyük bir uyarı. Türkiye’nin ekonomik büyüklüğüne uygun bir iç pazar yaratılmalı” şeklinde konuştu.
Albert Saydam, geçtiğimiz haftalarda EKONOMİ’ye yaptığı açıklamada 2024 yılında yeni sipariş sayısının yüzde 75 azaldığını belirterek, “İhracat rakamları henüz çok düşük değil, çünkü 2022-2023 yılında aldığımız siparişleri teslim ettik. Ancak 2026-2027’den endişeliyim. Firmalar fabrikaları kapatmaya başladı. Şu anda neredeyse Viyana’ya kadar üretim yapmak Türkiye’de üretim yapmaktan daha avantajlı” diye konuştu.
“Ana ihracat pazarı AB’de üretimin %2,6 düşmesi bekleniyor”
2025 yılında dünya genelinde üretim beklentisinin geçen yılki gibi 92 milyon 500 bin adet seviyelerinde olduğunu ifade eden Albert Saydam, “En büyük pazarımız Avrupa’da geçen yıla göre yüzde 2,6’lık bir düşüş ile 17 milyon 250 bin seviyelerinde üretim öngörülüyor. Türkiye’de üretimin 1 milyon 400 bin adede gerileyeceği tahmin ediliyor. Son 5 yılda 15’incilikten 11’inciliğe kadar yükseldik fakat bu kritik bir eşik. 10’uncu sıraya çıkabilmemiz için üretimimizi 1 milyon 400 binlik rakamlardan 2 milyon 400 bin adetlere çıkarmamız lazım. Bu zorlu süreci aşmak için rekabet gücümüzü artırmalı, stratejik iş birlikleri geliştirerek fırsatları değerlendirmeliyiz” diye konuştu.