BARIŞ SEDEF
Küresel iklim krizi nedeniyle birçok ülke fosil yakıtların kullanımını azaltmak için seferberlik içerisine girmiş durumda. Ulaşım kaynaklı emisyonlar, salınan sera gazı emisyonları arasında beşinci sırada yer alıyor. Karayolu ulaşımı ise sektördeki emisyonların yüzde 89’unu oluştururken, birçok ülke çevreci teknolojilere geçiş için radikal adımlar atmaya başladı. Bu durum otomotiv endüstrisindeki firmaların geçiş sürecini de hızlandırırken, bu durumun yansımalarını da görmeye başladık. Konuyu Türkiye özelinde ele aldığımızda ise kasımda trafiğe çıkan otomobil sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 55, toplam taşıt sayısı da yüzde 48,4 artış kaydederken, trafiğe çıkan elektrikli araç sayısı ise 6 kat artış göstererek toplam otomobiller içerisinde yüzde 12’lik pay aldı. Yanı sıra on bir ayda trafiğe çıkan elektrikli otomobil sayısı 55 bini aştı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı motorlu taşıt piyasalarına ilişkin kasım ayı verilerine göre, sıfır araç satışlarını gösteren, trafiğe kaydı yapılan otomobil sayısı kasımda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 55 artış gösterirken, trafiğe çıkan toplam taşıt sayısı yüzde 48,4 artışla 182 bin 301 adet olarak gerçekleşti. Elektrikli araçlarda ise tablo biraz daha farklı. Bu kapsamda 2022’nin on bir aylık döneminde sadece 7 bin 11 adet olan trafiğe yeni çıkan elektrikli otomobillerin sayısı, bu yıl aynı dönemde 55 bin 424 adede ulaştı. On bir aylık dönemlere göre yeni hibrit otomobillerin sayısı yüzde 81,1, dizel otomobil sayısı yüzde 59,2, benzinli sayısı yüzde 57,7, LPG’li otomobil sayısı yüzde 16,1 arttı.
Çinliler pazarı domine etti, Almanlar yeşil hidrojen peşinde
Elektrikli araç sektöründeki global gelişmelere bakıldığında hammadde konusunda birçok firmanın endişeleri artıyor. Bu endişelerin başında ise lityum iyon geliyor. Dünyada en fazla lityumun bulunduğu ülkelere bakıldığında yaklaşık 21 milyon ton ile Bolivya ilk sırada yer alıyor. Bu ülkeyi 19,3 milyon ton ile Arjantin, 9,6 milyon ton ile Şili takip ediyor. Yıllık lityum üretimi ise yaklaşık 82 bin ton. Yıllık üretimde Avusturalya yaklaşık 40 bin ton ile ilk sırada yer alırken, bu ülkeyi 18 bin ton yıllık üretimle Şili ve 14 bin ton yıllık üretimle Çin izliyor. Çin’in bu üretimden aldığı pay, ülkenin otomotiv sektöründeki gidişatını da belirlemeye başladı. Pazardaki yerini her geçen gün güçlendirmeye başlayan Çin’de üretilen otomobillerin yüzde 25’i ise elektriklilerden oluşuyor. Sektörün amiral ülkeleri arasında yer alan Almanya, hammadde konusunda yurtdışına bağımlı kalmama adına yeni teknolojilerin peşinde. Ülkenin önde gelen birçok teknoloji firması, yeşil hidrojenin otomotiv sektöründeki uygulamaları konusunda ciddi bir Ar-Ge sürecine girmiş durumda. Mevcut çalışmalarla birlikte sektörde yeşil dönüşüm hızlanacak.
Şarj istasyonları ve kış şartları
Kış şartları nedeniyle bazı elektrikli araçların performanslarında yüzde 30 civarında düşüş görülürken, şarj istasyonlarının yaygınlaşması önem arz eden bir diğer başlık. Öte yandan ticari araç tarafında da dönüşüm hızlanmış durumda, birçok firma 2024’te ticari taraftaki modelleri piyasaya sunmaya hazırlanırken, uzun vadede geliştirme planlarını bile hazırlamış vaziyette.