Aysel YÜCEL
Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Yük Taşımacılığı ve Lojistik Hizmetleri Komitesi Başkanı Murat Baykara, lojistik sektöründeki son gelişmelere yönelik EKONOMİ gazetesine değerlendirmelerde bulundu. Türk lojistik sektörünün pandemi ve ardından Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte küresel varlığını güçlendirdiğini ifade eden Baykara, Türkiye’nin toplam hizmet ihracatının dörtte birini yapan bir sektör haline geldiklerinin altını çizdi. “Sektörümüzün, gelir bakımından sadece mal ihracatının taşıyıcısı değil, bizatihi ülkeye döviz sağlayan stratejik bir sektör olduğu görülüyor. Lojistik sektörüne sağlanan desteklerin dolaylı olarak mal ihracatının desteklenmesi anlamı geliyor” diyen Baykara, her geçen gün artan maliyet unsurları dikkate alındığında sağlanacak ilave desteklerin, doğrudan mal ihracatının performansını artıracağına vurgu yaptı.
Lojistik sektörünün milli gelirin yaklaşık yüzde 13’ünü ürettiği ve 1 milyonun üzerinde istihdam sağladığı dikkate alındığında, özel olarak desteklenmesi gereken stratejik bir alan olduğuna işaret eden Baykara, “İşte bu sebeple, lojistik sektörümüzün, son yıllarda ülkemizin ihracata dayalı ekonomik büyüme politika ve stratejilerinin temel unsurları arasında yer aldığını görüyoruz. Bu noktadan hareketle, Ticaret Bakanlığı’nın 2022 yılı itibariyle lojistik sektörümüze yönelik hayata geçirdiği yeni destek mekanizmalarını çok kıymetli buluyoruz. Var olan desteklerin sektörün ihtiyaç duyduğu yazılım, dijitalleşme ve dijital dönüşüm desteği, araç ve yük takip takip sistemleri desteği, eğitim desteği, yurtdışı pazar araştırması ve istihdam desteği, yurt içi fuar desteği ve benzeri ek destek kalemleri ile zenginleştirilmesi halinde sektörümüzün sahip olduğu yüksek potansiyelin açığa çıkarak hizmet ihracatı rakamlarında da yüksek ivmeli bir grafiği göreceğimize inanıyoruz” açıklamasını yaptı.
%40 büyüme hedefi var
Ticaret Bakanlığı, 2023 için 120 milyar dolar hizmet ihracatı hedefi koymuştu. Lojistikçiler bu hedefin 28 milyar dolarını karşılamayı hedefl iyor. Sektör, geçen yıl 20 milyar dolarlık hizmet ihracatına imza atmıştı. Bu da bu yıl için yüzde 40 büyüme anlamına geliyor. Lojistikçiler, yılın ilk yarısında 7 milyar doların üzerinde hizmet ihracatı gerçekleştirdi. Ancak küresel ekonomideki yavaşlama nedeniyle bu hedefe ulaşmak çok kolay olmayacak. Baykara, “Sektör olarak uluslararası ticaretin seyrinden ciddi anlamda etkileniyoruz. Bulunduğumuz coğrafya ve içinden geçtiğimiz zorlu konjonktür her ne kadar bizi zorlasa da farklı çözümler üreterek ülkemize katkı sağlamaya ve hizmet ihracatımızı artırmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yavaşlayan küresel ekonomiden yeni pazarlara odaklanarak çıkış arayan lojistikçiler, bu kapsamda global fuarlara milli katılım sağlıyor. Haziran ayında SIL Barcelona Lojistik Fuarı’na milli katılım gerçekleştirdiklerini belirten Baykara, “Özellikle Güney Avrupa’da sektörümüze yeni pazarlar oluşturabilmek adına kıymetli bir adım oldu. Kasım ayında da Polonya’da gerçekleştirilecek Translogistica Fuarı’na milli katılım sağlayacağız. Özellikle Kuzey ve Doğu Avrupa’ya yönelik taşıma yapan firmalarımız için ciddi açılımlar sağlayacağımıza inanıyorum. Diğer taraftan, Almanya’da gerçekleştirilen Münih Lojistik Fuarı ile Rusya’daki Kazan Helal Expo gibi birçok yurt içi ve yurt dışı fuara da info stand katılımı sağlayarak sektörümüzün uluslararası bilinirliğine katkı sağladık. Bu ve benzeri girişimler ile sektörümüzün yeni pazarlara açılmasını ve var olduğu pazarlarda derinleşmesini hedefl iyoruz” açıklamasını yaptı. Baykara, HİB olarak yeni pazarlara açılmanın yanı sıra özellikle ana ticaret partneri Avrupa’ya ihracat taşımalarındaki engelleri kaldırmaya odaklandıklarını ifade etti. HİB bu konuda ilgili bakanlıklarla önemli çalışmalar yürütüyor.
Türkiye, Küresel Lojistik Endeksi’nde 38. sıraya yükseldi
Türkiye’nin üretim ve lojistik uzmanlığıyla öne çıktığı bir dönem olduğuna işaret eden Baykara, sektörün küresel arenada sağladığı performans artışına dikkat çekti. “Lojistik sektörümüz, Türk malının dünyaya açılan penceresi konumunda. Siz ne kadar katma değeri yüksek ve rekabetçi üretim yaparsanız yapın; ürettiğinizi hızlı, kaliteli ve zamanında alıcısına ulaştırmadığınız takdirde bir anlam ifade etmiyor. Ülkemiz özellikle pandemi ve akabinde yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında güçlenen lojistik konumunun verdiği ivmeyle başta AB olmak üzere, ihracat pazarlarında kaydedilen olumlu gelişmeler ve ihracatındaki hızlı artışlarda, mal ihracatımızın en büyük destekçisi olan yük taşımacılığı ve lojistik hizmetler sektörünün büyük katkıları var. Türkiye olarak sağlam lojistik bağlantılarımız, güçlü lojistik kapasitemiz ve yetkinliklerimiz sayesinde içinde bulunduğumuz bölgede ve uluslararası ticaret lojistiğinde daha önemli bir konuma geldik. Dünya Bankası tarafından yayınlanan en son Küresel Lojistik Performans Endeksi’nde 47. sıradan 38. sıraya yükselmemiz de bunu teyit ediyor. Özellikle tedarik ve değer zincirlerini yeniden şekillendirerek yakın bölgelere yönelen Avrupa ülkelerinin yaptıkları alımları Türkiye’ye kaydırmaya başladıklarını, Türkiye’nin AB’ye en yakın, en yetkin ve ticari kabiliyetleri yüksek ülke olarak öne çıktığını görüyoruz. Türkiye’nin üretim gücü var, lojistik gücü var. Lojistik ve üretimdeki uzmanlığımız gelecekteki güvencemiz.”
SEKTÖRÜN ÖNCELİKLİ 10 TALEBİ VAR
■ Dereköy Sınır Kapısı’nın ihracat araçlarına açılarak, ihracat taşımalarının hızlandırılması,
■ Lojistik sektörüne yönelik teşviklerin kapsamının genişletilmesi,
■ Depremzede lojistik sektörü fi rmalarına yönelik faizsiz işletme kredileri, yıkılan işyerlerinin yapımı için sağlanacak hibe ve desteklerin yanı sıra KDV iade sisteminde yaşanan sorunların çözümünde depremzede firmalara ayrıcalık tanınması,
■ Sektörde yaşanan şoför sorununun aşılması için ilgili yönetmelikteki şoförlerin “66 yaşından gün almamış olmaları” şartının kaldırılması ve “70 yaşını dolduran şoförlerin 2 yılda bir şoförlük mesleğini icra etmesinde herhangi bir sakınca yoktur” ibaresinin yer aldığı sağlık raporunu ibraz etmeleri” şartıyla mesleğin icrasına devam edebilmelerinin sağlanması yönünde mevzuat düzenlemesinin yapılması,
■ Uluslararası TIR sürücülerinin Nitelikli Ara Eleman kapsamına alınması,
■ Lojistik sektörünün daha rekabetçi kılınması için uzun vadeli yatırım kredilerinin sağlanması, uluslararası taşımacılık sektörünün temel makine ve teçhizatı olan çekici ve treyler yatırımlarında destek sağlanması,
■ Lojistik fi rmalarının fi lolarının yenilenmesi ek istihdam yaratabilmesi amacıyla çekicilerdeki KDV ve ÖTV yükünün, treylerdeki KDV yükünün kaldırılması, L2 yetki belgelerine haiz fi rmalara muafi yet tanınması veya ÖTV’ye nakden/mahsuben iade imkanının getirilmesi,
■ İhracat taşımalarında geçiş belgesi ve kota konusunda yaşanan problemlerin çözümüne yönelik çalışmaların hızlandırılması,
■ Sürücü vizeleri konusunda yaşanan sıkıntıların giderilmesi,
■ Türkiye’nin hub olma potansiyeli taşıdığı transit taşımacılıkta desteklerin artırılması ve bu alanda ihtiyaç duyulan altyapı çalışmaları ve mevzuat düzenlemelerinin yapılması, bu kapsamda ithalat işlemlerinde antrepo beyannamesi ve parsiyel eşyanın geçici depolanan eşya statüsünde iki iş günü antrepoya konulabilmesine yönelik istisnai uygulamanın yeniden yürürlüğe alınması, iç gümrüklerdeki izinli alıcı uygulamasının yaygınlaştırılması.