Aysel YÜCEL
Türkiye Liman İşletmecileri Derneği’nin (TÜRKLİM), 26. Olağan Genel Kurul Toplantısı dün İstanbul’da gerçekleştirildi. Toplantıya TÜRKLİM üyesi 77 limanın temsilcilerinin yanı sıra Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Salih Tan, İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran ve DTO Meclis Başkanı Başaran Bayrak da katıldı. Toplantıda, limanların afet dönemlerindeki hayati önemine vurgu yapıldı.
Toplantıda konuşan TÜRKLİM Başkanı Aydın Erdemir, 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin limanların afet dönemlerindeki hayati rolünü bir kez daha gözler önüne serdiğini vurgulayarak, dernek olarak bu konuda önemli çalışmalar yaptıklarına dikkat çekti. Özellikle beklenen Marmara depremine karşı acil alınması gereken önlemler olduğunu ifade eden Erdemir, toplantıda ‘Dayanıklı Limanlar’ konulu bir sunum gerçekleştirdi.
Erdemir’in verdiği bilgilere göre, Türkiye’de faaliyette olan 206 adet kıyı ve liman tesisinin yüzde 72’si 1. derece deprem bölgelerinde bulunuyor. 1. derece deprem bölgesinde 149 adet liman bulunurken, 2. derece deprem bölgelerinde ise 17 adet liman var. Kalan 23 adet liman 3. derece ve 14 adet tesis de dördüncü derece deprem bölgesinde yer alıyor. 5. derece deprem bölgesinde olan kıyı tesisi bulunmuyor.
Limanların afet yönetimindeki önemini vurgulayan Erdemir, şu önceliklere dikkat çekti:
■ Öncelik depremin ilk 72 saati olmak üzere özellikle İstanbul depremini öngördüğümüzde ana ve tali yolların, kente ulaşan demiryollarının hasar göreceği, bunların yeniden işler duruma geleceği süre içinde ilk kullanılacak ulaştırma modu denizyolu olacak. Devamında da hayatın normalleşmesi sürecine kadar tüm deniz vasıtalarının (gemiler, yolcu feribotları, Ro-Ro gemileri, balıkçı tekneleri, yolcu motorları, tüm özel tekneler vb.) afet lojistiğinin hayata geçirilmesinde hayati derecede önemli.
■ Çalışabilir durumda olan tüm limanlar, iskeleler, balıkçı barınakları, marinalar ve hatta özel iskeleler kullanılabilecek.
■ Afet bölgesine başta enkaz kaldırma personeli olmak üzere tüm uzman ekiplerin, ekipmanların ve araçların ulaştırılmasına ilave olarak giyecek, gıda, sağlık malzemesi, çadır, yaşam konteynerleri vb. malzemelerin ulaştırılmasında öncelik deniz ulaştırması olacak.
■ Hastane ve yaşam gemilerinin organizasyonunda, yaralı ve insan transferinde limanlar kullanılacak.
■ Limanlar sahip oldukları imkanlarla depolama, haberleşme, lojistik yönetim merkezi olarak kullanılabilir.
Depreme dayanıklı limanlar için acil ihtiyaçlar neler?
Aydın Erdemir, dayanıklı limanlara sahip olmak için acil ihtiyaçları sıraladı:
■ Kıyı tesisleri ve liman yatırımlarının ‘’Stratejik Yatırım’’ kapsamına alınarak her türlü devlet teşviklerinden ve desteklerinden yararlanmasının önünün açılması zaruri.
■ Limanların depreme dayanıklı hale getirilmesi için yapılacak bu yatırımları hızlandırmak ve desteklemek için özel limanlarda ‘kullanma sürelerinin’, özelleştirilmiş limanlarda ise işletme sürelerinin bu çalışmalar başlamadan önce önlerini görmelerini sağlayacak şekilde ilave süre verilerek sürecin desteklenmesi ve önünün açılması gerekiyor.
■ Kıyı yapılarının ve Limanların yürürlükteki deprem şartnamelerine ve teknik esaslara göre zorunlu olarak bağımsız mühendislik firmaları tarafından ‘’Tahkikinin/ İncelemesinin’’ yapılması gerekli.
■ Tahkik raporlarının sonuçlarına göre güçlendirilmesi gereken riskli kıyı yapılarının ve limanların ‘’Güçlendirme’’ projelerinin mevcut imar sınırlarının üstündeki belli oranlara kadar ÇED muafiyeti ile hızlandırılmış imar planı düzenleme, kiralama, plan ve proje onayı, ruhsat ve diğer işlemlerin tamamlanması gerekiyor.
■ Bu sürecin yürütülmesi aynı zamanda bölge/havza veya körfezler bazında sektörün mevcut durumuna, ülkemizin limancılık hedefl erine ve beklentilerine uygun bir ‘’Liman Yönetim Modelinin’’ hayata geçirilmesini de uygun hale getiriyor.
■ Bu süreç ile birlikte yapılacak güçlendirme projeleriyle birlikte ihtiyacı olan bölgelerde Kapasite Artışı projelerinin de hızlandırılmış ÇED, imar planı düzenleme, kiralama, plan ve proje onayı, ruhsat ve diğer işlemlerin tamamlanması gerekir. Böylelikle liman kapasitelerinin 2050 yılına hazırlıklarının da başlatılması ülkemiz yararına olacak.
■ Marmara Denizi ve Adalar için çıkarılan ÖÇK’nın Güçlendirme ve Kapasite Artışı projelerinin yürütülmesine engel olmayacak bir şekilde Revize Edilmesi zorunlu.
■ Bahse konu tüm bu yatırım planlamaları başta T.C. Ulaştırma Altyapı Bakanlığı, T.C. Çevre Şehircilik ve İlkim Değişikliği Bakanlığı, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak üzere konuyla ilgili tüm kurumların ‘’Bütüncül Yaklaşımı’’ çerçevesinde ele alınarak yürütülmek, bu sürece uygun bir yasal düzenlemelerin de yapılması gerekli görülüyor.