İmam GÜNEŞ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, geçen yılı bir önceki yıla göre yüzde 13,8’lik düşüşle 5,9 milyar dolarlık ihracatla tamamlayan mücevher sektörü, bu yılın ilk 4 ayında ise yüzde 19’luk artışla 2,2 milyar dolara yakın ihracat gerçekleştirdi. Sektörün ihracatta çatı kuruluşu olan Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) nezdinde kayıt dışılığı azaltarak gerçek rakamlarına ulaşma girişimleri de arttı.
“Türkiye’yi sertifikasyonda merkez yapmaya çalışıyoruz”
Sektörün kayıt dışı işlemlerinin de hesaplandığında 20 milyar doları aşkın bir ihracatının bulunduğuna dikkat çeken MİB Başkanı Burak Yakın, şunları söyledi: “Sınır ticaretini, yabancı kredi kartıyla harcamaları, turistlere yapılan satışları hesapladığımızda ihracat rakamımız 20 milyar doları aşıyor. Tüm komşularımıza ticaretimiz var. Sınır ticaretiyle yapılan 5 milyar dolarlık ihracat kayıt altında değil. Bu ülkenin batmayışının sebebi faturasız ticarettir. Biz kayıt altına alınmak, vergimizi de ödemek istiyoruz. Konuyu Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ilettik. Biz tüm ciromuzdan sermayemizden vergi ödüyoruz. 2 birim kâr sağlıyorsak 4 birim vergi ödüyoruz. Böyle olunca sektör kayıt dışına kayıyor. Kayıt altına alınırsak hem net rakamlarımızı görürüz hem de doğru bir vergilendirme modeli olur. Ülkeye dünya standartlarında altın getirebilirsek, gelen altın üreticilere verilirse ihracat rakamımız kısa sürede 50 milyar dolara ulaşır.”
MİB’in iştiraki olan Mücevher Teknolojileri Araştırma Merkezi (JTR) CEO’su Mehmet Can Özdemir ise pırlanta sertifikasyon pazarının 1 milyar dolar büyüklükte olduğunu vurgu yaparak, çalışmalar neticesinde 5 yıl içinde 250 milyon doları Türkiye’ye çekebileceklerini söyledi. Başta ABD olmak üzere Hindistan’ın da bu alanda en önemli oyuncular arasında yer aldığını kaydeden Özdemir, “Sertifikasyonda Türkiye’yi merkez yapmaya çalışıyoruz. Dünya ticaret örgütüne kote 80 ülke bizim sertifikamızı kabul ediyor. Türk mücevherine güvenilir imajı katmaya çalışıyoruz. Bunu başarabilirsek Türkiye, 25 milyar dolarlık bitmiş mücevher ihracatı yapar. Dolaylı katkımız çok daha fazla olur. İhracatımızı 2 yılda 50 milyar dolar yapabiliriz” dedi.
Adriana Lima, tek seferde 100 bin doları aşan alım yaptı
Yabancı turistlerin kredi kartıyla yaptığı harcamaların hizmet ihracatından sayıldığının bilgisini veren MİB Başkanı Burak Yakın, “Sadece bir firmamız kredi kartından 4 milyon dolarlık işlem yaptı. Adriana Lima, 100 bin dolardan fazla harcama yaptı. Birliğimize kayıtlı firmaların yaptığı bu ihracatlar, hizmet ihracatından sayılıyor. Bize göre sektörümüze ait yabancı kredi kartıyla yapılan tüm işlemler bizim hanemize yazılmalı.”
Altını koyacak kasa kalmadı
Depremde yığınlarca altının çöp olduğunu dile getiren MİB Başkanı Yakın, “Hem pandemide hem de depremde vatandaşlar hayatını idame ettirmek için altınını bozdu. Onun dışında insanlar miras bırakmak için saklıyor. Olası bir İstanbul depremi endişesi ile vatandaşlar, altını için kasa kiralamaya başladı, bankalara koştular. Deprem bölgesi kiralık kasaların dolu olduğu, sınır ticaretin oldu bir yer. Özellikle Suriyelilerin bölgeye yerleşmesinden sonra kasaya olan talep arttı. Suriyeliler de ülkelerinden getirdikleri altınları kasalarına yerleştirdiler. Altını koyacak kasa kalmadı” ifadelerini kullandı.
Enflasyon altından hızlı yükselince, vatandaşın talebi arttı
Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Yakın’dan diğer satırbaşları şöyle oldu:
- Bugüne kadar enflasyon normal seviyedeyken altın artıyordu. Bugün altın enflasyon kadar artmadığından ucuz görünüyor, bu nedenle vatandaşların talebi var.
- Kuyumculuk sektörü TL kredisini en yoğun kullanan sektör. Hazine ve Maliye Bakanlığımıza sektörümüze makine yatırımları hariç TL kredisi vermemelerini ilettik.
- Merkez Bankası’nı altını ve doları bu şartlarda bu seviyelerde tutması başarıdır.
- Kumkapı’da taş kesim atölyesi kurmaya hazırlanıyoruz. Kuyumculuk sektörünün geniş bir tarihi olan Mardin’de de taş kesim köyü kurma hayalimiz var.
- Son 2 aydır altına dünyada çok ciddi talep var. Dünyadaki hareketlilikten dolayı piyasa da yüksek. Fiyatlar anlık değişebiliyor. Talep arttıkça ons fiyatı da artıyor.