ABDULLAH SÖNMEZ
Küresel iklim değişikliği etkisiyle yaşanan tarımsal üretim kayıpları ve artan girdi maliyetleri Türkiye tarımını olumsuz etkiliyor. Çiftçinin elde ettiği gelirin beklentileri karşılamadığına dikkat çeken Eskişehir Ticaret Borsası (ETB) Başkanı Ömer Zeydan, desteklemelerin üretim maliyetlerini düşürecek ve çiftçi gelirlerini artıracak şekilde kalite ve çeşide göre modellenmesi gerektiğini söyledi. Zeydan, tarımsal üretimin doğru yöntemlerle yapılması gerektiğine de dikkat çekti. İklim krizinden kaynaklanan olumsuz hava şartları, yüksek tarımsal girdi maliyetleri ve ürün başına verilen desteklemelerin beklenen faydayı sağlamaması çiftçinin yaşadığı sancıyı ekim dönemine de yansıttı. İklim değişikliğinden dolayı klasik ekim-biçim dönemlerinin değiştirilmesi gerektiğini belirten Ömer Zeydan, çiftçinin tarımsal üretimini iklime göre ayarlaması gerektiğine dikkat çekti. ETB olarak sahada yaptıkları çalışmalar esnasında üreticilerin önemli bir bölümünün; seçeceği tohum, toprağa vereceği gübre çeşidi, gübreleme zamanı ile miktarı, sulama zamanı, miktarı ve tekrarıyla alakalı dededen kalma klasik yöntemlerle ürün yetiştirmeye devam ettiğini gördüklerini aktaran Zeydan, “Türkiye’de arzu ettiğimiz şekilde bilinçli tarım henüz tam olarak yapılmıyor. Modern tarım, değişken iklim koşullarına dayanıklı olan kaliteye ve verime odaklı tohumlar ve üretim teknikleri çiftçilere daha fazla ürün yetiştirme imkânı sunuyor. Bu anlamda çiftçimizi bilgilendirmemiz ve hatta eğitmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Tarımsal üretimden beklenen kazancın sağlanamadığını vurgulayan Zeydan, çiftçinin üretim maliyetlerini düşürecek ve gelirlerini artıracak destekleme modellerinin hayata geçirilmesine ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Çiftçinin kaliteli üretime yönlendirilerek gelirinin artırılabileceğini de kaydeden Zeydan, şu anki destekleme sistemiyle bunun çok mümkün olmadığını belirterek, kaliteli tarımsal ürünlere diğerlerine oranla iki katı destek verilebileceği ve desteklemelerin kısmen pancar üretiminde olduğu gibi üretim takviminin başından başlayarak üretim süreci içerisine yayılmasının çok faydalı olacağı önerisini sundu.
“Çiftçi mısır ekiminden uzaklaşabilir”
Mısırın en fazla su tüketen tarla bitkilerinden biri olduğunu anlatan Ömer Zeydan, “Mısır, birim başına yüksek ölçekte verim elde edilebilen bir ürün. Fiyatları da dünya piyasalarında üreticiyi tatmin edici düzeyde. Bu nedenle çiftçilerimiz mısır üretimine yöneliyor. Ancak biz maalesef su zengini bir ülke değiliz. Yıllar geçtikçe de bu konuda ne kadar fakirleştiğimizi görüyoruz. Artık akarsularımız yetmiyor. Yeraltı sularımızın derinliği 4-5 kat artarak 300 metrelere ulaştı. Hatta bazı bölgelerde obruklar oluşmaya başladı. Tüm bunlar izlenen fiyatlama uyg ulamalarıyla birlikte göz önüne alındığında üreticinin mısır ekiminden uzaklaşmasını sağlamaya yönelik bir politika izlendiği kanaati oluşmakta” dedi.
“Tarımsal desteklerin maliyetine katlanılmalı”
Tarımsal üretimde başarılı olabilmek için çiftçinin tüm tarımsal doğruları yerine getirmesi gerektiğinin altını çizen Ömer Zeydan, şu açıklamalarda bulundu: “Bu doğruları yerine getirmek için öncelikle finansmana ve bilgiye ihtiyaç var. Çiftçiler finansmana ulaşamıyorsa, doğrulardan birkaç tanesi haliyle eksik kalabilir. Bizim topraklarımız hala dünyanın ekilebilir en iyi, en temiz tarım arazileridir. Avrupa’da da bu anlamda en öndeyiz. Ama atıl kalan çok fazla oranda tarımsal arazimiz mevcut. Ayrıca çok doğru olmayan tarımsal uygulamalardan ve politikalardan söz etmek de mümkün. Hal böyleyken AB ve küresel ölçekte birer dev olan tarım firmalarının dayatmalarına rağmen Türkiye olarak tarımı ve çiftçiyi desteklemeye devam etmeliyiz. Bunun maliyetine devlet, hazine ve vatandaşlar olarak katlanmalıyız. Zira aynen eğitimde olduğu gibi tarıma yapılan doğru yatırım da hiçbir zaman zarar etmez.”