Bestenigar KARA
Türkiye’nin 2010’lu yıllarla başlattığı “Milli İlaç” projesinin başında bulunan ve Boston merkezli varlık yönetimi ve yatırım şirketi Appleton Partners’ın Yaşam Bilimleri Departmanı Genel Müdürü olarak ABD’de yaşayan Dr. Kemal Oğuz Kalafat, Türk ilaç sektöründe sahipsizlik yaşandığını söyledi. EKONOMİ’nin haftalık İngilizce yayını TR MONITOR’e konuşan Kalafat, “Hükümet; ilaç şirketleri, meslek örgütleri, üniversiteler ve portföy yatırım firmaları gibi sektör bileşenlerini ‘fonların fonu’ ile bir araya getirmeli” dedi. Kalafat, “Hükümetin desteğini ve özel sektörün güvenini kazanmış; hükümet mekanizması ve ilaç endüstrisini çok iyi bilen bir oluşum bu noktada çok önemli” diye konuştu.
Türk şirketleri jenerik ilaçlardan para kazanmıyor
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) verilerine göre Türk ilaç sektörünün ihracatı, Ocak-Temmuz döneminde yüzde 26,2 artışla 1,2 milyar dolara, ithalatı ise yüzde 7,5 artışla 3,3 milyar dolara yükseldi. Bu dönemde sektörün dış ticaret açığı ise 2,1 milyar dolara ulaştı. “Türkiye, Milli İlaç projesinin başladığı 2011 yılında da ilaç sektöründe dış ticaret açığı veriyordu” diyen Kalafat, Türkiye dâhil dünya genelinde ilaca erişimde sıkıntı yaşandığını söyledi.
Dünya’daki orijinal ilaç üretiminin yüzde 70’inin ABD’de ve yüzde 30’unun ise AB, Japonya, Singapur, İrlanda, İsrail’de gerçekleştirildiğini belirten Kalafat, “Türkiye orijinal ilaç üretemiyor; jenerik ilaç üretimi gerçekleştiriyor. Yoğun nüfusun da etkisiyle Türk ilaç sektöründe ciddi bir üretim, fabrika altyapısı, teknoloji ve kültür oluştu. Ancak şirketler jenerik ilaçtan para kazanamıyor” ifadelerini kullandı.
Yabancı yatırımı için bürokrasi hızlanmalı
Türk firmalarının MENA bölgesi ve Kazakistan, Cezayir, Tunus, Bulgaristan ve Romanya gibi ülkelerde fabrika kurduklarını ve ciddi oranda ihracat yaptıklarını vurgulayan Kalafat, “Tüm bu gelişmelere rağmen sektörde yine açık var. Çünkü Türkiye hammadde üretimi de gerçekleştiremiyor. Sektör oyuncuları önlerini göremiyor. Know-how ve büyük şirketlerden yatırım almak için devlet desteği şart” dedi. Türkiye’de faaliyet gösteren Türk ve yabancı şirketlerin fiyatlama sorunları nedeniyle piyasaya girmekten kaçındıklarını ve yurtdışı merkezli büyük firmaların ise kanser ürünleri dâhil Türkiye’ye ilaç sokmadıklarının altını çizen Kalafat, “Hükümet sorunu çözmek için uğraşıyor. Ancak gerekli izinler iki ayda alınıyor. Kanser hastaları için iki ay çok kritik” değerlendirmesini yaptı. Türk hükümetinin sağlık bilimlerinde yüzde 95 alıcı konumunda olduğunu belirten Kalafat, “Gerekli fiyatlamalar, düzenlemeler ve izinler ilgili bakanlıklardan geçiyor. Bu durum beraberinde bürokratik zorluk da getiriyor. Sağlık alanında yabancı yatırımcının Türk pazarına girişini engelleyen en büyük etkenlerden birisi de bürokrasi. Bürokrasinin hızlandırılması gerek” diye konuştu. Kalafat, ilaç sektöründeki Ag-Ge alanında kümelenme oluşturulması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Amerikalı şirketi Türkiye’ye getirmeyi planlıyor
Dr. Kemal Oğuz Kalafat, ABD’li yatırım ve varlık yönetim şirketi Appleton Partners’ın bu yılki yatırım bütçesinin 12 milyar dolar civarında olduğunu ve Yaşam Bilimleri Departmanı olarak bugüne kadar toplamda 180 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını söyledi. Kalafat “Seri A ve Seri B yatırım turlarına katılıyoruz. Bu güne kadar dokuz yatırım gerçekleştirdik. Bu yatırımların üçü ABD’de bulunuyor. Almanya ve İrlanda’da da yatırımlarımız var. Önümüzdeki dönemde yatırım yaptığımız bir ABD’li şirketi Türkiye’ye getirmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.