Nihat DELİBAŞI
Yılbaşından bu yana işçilik başta olmak üzere artan girdi maliyetlerini tolere etmekte zorlanan hazır giyim ve konfeksiyon sektörüne bir darbede iplik fiyatlarındaki artıştan geldi. Şubat ayından bu yana iplikte yaşanan fiyat artışı yüzde 20’yi buldu. Bu durum özellikle örme kumaş fiyatlarının yukarı yönlü hareketine neden olurken, artan girdi maliyetleri karşısında fiyat tutturmakta zorlanan ihracatçının zararına üretimi göze almasına neden oldu. Sektör temsilcileri pazarlarını Tunus, Fas, Bangladeş’e kaptırma riski yaşarken geçici bir süre ile iplik ithaline izin verilmesi ve döviz kurunda enflasyon oranında artış talep etti.
“Avrupalı alıcı, Tunus, Fas gibi pazarlara yönelebilir”
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Fesih Demirer, artan girdi maliyetleri karşısında fiyat tutturmakta zorlandıklarını ve Avrupalı alıcının Tunus, Fas gibi alternatif pazarlara yönelme riski olduğunu vurguladı. Talep yetersizliği ile birlikte dünya pamuk fiyatlarındaki düşüşe karşın şubat ayında iplik fiyatlarına yapılan zamlara anlam veremediklerini ifade eden Demirer, “Sektör olarak yılbaşı öncesi müşterilerle yaptığımız görüşmelerde verdiğimiz fiyatlardan çok uzak noktadayız. 3 Euro fiyat verdiğimiz bir tişörtün bugün maliyeti 3,20- 3,40 Euro’yu buluyor. Ancak, alıcıya bu fiyat farkını yansıtmamız mümkün değil. Avrupalı alıcı Tunus, Fas’a yönelmeye, rakiplerimizden fiyat almaya başladı” dedi. Demirer, iplik ithalatına 6 ay süre ile geçici olarak izin verilmesi çağrısında bulunurken, serbest ihracat dövizine verilen yüzde 2’lik kur farkının yüzde 10’a yükseltilmesini istedi. Demirer, “Baskılanan kur sektöre büyük zarar veriyor. Beklentimiz kurun enflasyon oranında artması. Öte yandan, yüzde 2 olarak uygulanan kur farkı katkısı yüzde 10 olarak uygulanabilir” diye konuştu.
“Bir süre bekleyin” yanıtları gelmeye başladı
Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) Başkanı Hayati Ertuğrul da artan girdi maliyetlerine karşı kurun baskılanması neticesinde sıkıntılı günler geçirdiklerini söyledi. Dernek üyesi üretici ile arasında geçen “Bavulumu hazırladım. Hollandalı müşterimden siparişi kesinleştirmek için randevu istedim. Alıcıdan bir müddet bekleyin yanıtı geldi. Sebep sorduğumda ise enflasyon oranındaki artış karşısında fiyatla ilgili oluşabilecek sıkıntıları işaret etti” konuşmasına atıfta bulunan Ertuğrul, “Temennimiz bu örnekte olduğu gibi çekimser kalabilecek alıcıların yaygınlaşmaması” diye konuştu. Ertuğrul, dünya pamuk fiyatlarının 80 sente gerilediği bir ortamda iplik fiyatlarının zamlanmasına ise anlam veremediklerini dile getirdi. Ertuğrul, “Şu an Yunanistan ve Portekiz dahi bizden iyi fiyat veriyor. Oralarda kapasiteler bizim gibi güçlü değil. Tunus, Fas, Bangladeş kadar AB içinde de rakip olabilecek ülkeler karşımıza çıkabilir. Geçici süreliğine iplik ithaline izin verilmesi ve kurun enflasyon oranında artması gerekiyor” dedi.
“Kur baskısı katlanılır gibi değil”
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, Tunus ve Fas’ın Türkiye’den ucuz konuma geldiğini belirterek sektör üretim ve ihracatı için oluşan tehdide dikkat çekti. Döviz kurundaki baskılamanın sıkıntılarına vurgu yapan Sertbaş, “Kasım 2022’de, 2023 için fiyatlamalar yaparken aldığımız parametrelerin neredeyse hiçbiri tutmadı. Geçtiğimiz yıla göre işçilik maliyetleri yüzde 100 artarken, kurdaki artış yüzde 32. Aradaki fark yüzde 68. Sektörün bir tek işçilik maliyeti artmadı ki. TL bazında ulaşımdan, tedarike herşey zamlandı. Enerji fiyatlarındaki gerileme hissedilmedi bile. Sadece sektör olarak değil, genel ihracat tempomuzda bir yavaşlama sözkonusu. Kurdaki baskı sürdürülebilir ihracatın önünde büyük engel. Tüm ihracatçı sektörler tabir yerindeyse cepten yiyor. Buna daha ne kadar dayanırız bilemiyorum” diye konuştu.