Gelişen teknolojiler ve değişen yaşam tarzı nedeni ile elektrik malzemeleri sektörü önemli bir dönüşümden geçiyor. Geçmişte üreticilerin kaliteli ürünleri rekabetçi fiyatlarla pazara sunması yeterli koşulken bugün sektör; birçok farklı başlık altında yarışıyor ve buralarda fark yaratmaya odaklanıyor. Bugünün elektrik malzemelerinde kalite ve güvenliğin yanı sıra doğa dostu malzeme kullanımı, karbon nötr üretim, güncel teknolojilere entegrasyon, nesnelerin iletişimi, kişiselleştirilebilir ürünler ve düşük enerji tüketimi gibi ayırt edici özellikler öne çıkıyor. Elektrik anahtarından prize, şalterden elektrik panosuna kadar tüm ürünler hızlı bir dönüşüme girdi. Öyle ki sektör temsilcileri adeta bugünün taleplerinden ziyade yarının olası ihtiyaçları için çalışıyor. Geleceğin akıllı evleri için elektrik malzemeleri üretmek ise sektör gündeminin ilk sırasında yer alıyor.
Rakamlar sektörün hızla büyüdüğünü gösteriyor
2020 yılında küresel büyüklüğü 2.8 trilyon doları aşan “Elektrik-Elektronik Ürünler” sektör büyüklüğünün 2026’da 3.9 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bir alt sektör olan “Elektrik, Elektrik Üretim ve Dağıtım Ekipmanları Sektörü” ise bugün itibariyle yaklaşık 750 milyar dolarlık ihracat kapasitesi ile dünya ticaretinde önemli bir yerde konumlanıyor. Kablo sektöründe de küresel ihracatta 150 milyar dolar rakamı aşıldı. Dünya anahtar-priz pazarı büyüklüğü ise yaklaşık 25 milyar dolar (USD) olarak hesaplanıyor. Anahtar-priz sektör büyüklüğünün 2032 yılına kadar 26.43 milyar ABD dolarına ulaşması bekleniyor. Sigorta ürünleri küresel pazar büyüklüğünün ise 6 milyar dolar (USD) seviyesinde olduğu tahmin ediliyor.
Merdivenaltı üretim sektörün ana sorunu olmaya devam ediyor
Türkiye elektrik malzemeleri sektörü, diğer birçok sektörün aksine üretim ve markalaşma konusunda keskin çizgiler ile birbirinden ayrılan farklı türdeki üreticilere ev sahipliği yapıyor. Özellikle anahtarpriz, şalt malzemeleri ve kablo gibi ürünlerde sektörün bir kısmı, (yerli ve yabancı fark etmeksizin) dünyaca kabul edilmiş standartlarda ürünler üretiyor ve bu ürünleri uluslararası kural koyucuların sertifikaları ile belgelendirebiliyor. Küresel normlara uygun üretilen bu ürünler, gerekli tüm sertifikaları alarak dünyanın her yerinde pazara çıkabiliyor. Ancak sektörün bir de ‘merdiven altı gerçeği’ var. Türkiye elektrik malzemeleri endüstrisi, dünya devi markaları bünyesinde barındırdığı gibi küresel standartlara uygun üretim yapmayan-yapamayan üreticilere de ev sahipliği yapıyor. Bu firmalar tarafından üretilen ürünler, sektörün uzmanları tarafından ‘birçok açıdan sorunlu’ şekilde tanımlanıyor. Yeterli teknolojik ekipmanın olmadığı tesislerde, düşük kalite hammadde ve yetersiz mühendislikle üretilen bu ürünler, hem üretim hem de kullanım sırasında tehlike yaratabiliyor. Araştırmalara göre de evlerde ve sanayi tesislerinde ortaya çıkan yangınların birçoğu ‘elektrik kaynaklı’ olarak açıklanıyor. Kalitesiz elektrik malzemelerine dikkat çeken sektör temsilcileri 3 acil beklentiyi şu şekilde sıralıyor: 1 – Sektöre üretici olarak giriş yapmak çok kolay, tesis kurma, çalıştırma ve pazara giriş kıstasları küresel normlara uygun hale getirilmeli. 2- Elektrik malzemeleri ithalatında standartlar çok düşük, standartların yükseltilmesi ve ithal ürünlerin sıkı denetlenmesi gerekiyor. 3 – İnsan hayatını hiçe sayan ürünlerin perakende pazarlarında da denetlenmesi, gerekirse toplatılması gerekiyor.