Yener KARADENİZ
Türkiye ihracatı ve istihdam için en kritik sektörler arasında yer alan tekstil ve hazır giyimde geçen yılın ikinci yarısında artmaya başlayan ithalat rakamlarına bağlı olarak düşen kapasite kullanım oranları ve istihdam kaybı, ekonomi yönetimini harekete geçirdi. Resmi Gazete’de yayınlanan karar ile tekstil sektöründe 52 fasılda yer alan pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucatta 169 üründe ilave gümrük vergisi yüzde 8 ile 27 aralığını, 54. fasılda yer alan sentetik ve suni flamentlerde 255 üründe gümrük vergisi yüzde 8 ile 27 aralığına, 55. fasılda yer alan sentetik ve suni devamsız liflerde 106 üründe ilave gümrük vergisi yüzde 13 ile 27 aralığına, 56. fasılda yer alan vatka, keçe ve dokunmamış mensucatta 58 üründe ilave gümrük vergisi yüzde 27’ye ve 58. fasılda yer alan özel dokunmamış mensucatta 19 üründe vergi yine yüzde 27 seviyesine çıktı. Söz konusu ürünlerde vergi oranları daha önce yüzde 5-8 aralığında idi. Karar yayınlandığı tarihten 30 gün sonra yürürlüğe girecek. Tesktil ve hammaddeleri sektöründe ilave gümrük vergisine konu olan 5 fasılda bu yıl Ocak-Eylül döneminde 5,2 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirildi. Söz konusu rakam geçen yılın aynı döneminde ise 7,7 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Gelişmelere paralel olarak tekstil sektöründe kapasite kullanım oranları yüzde 71 sınırına gerilerken istihdam kaybı ise geçen yıl temmuz ayından bu yılın temmuz ayına kadar geçen sürede 82 bin gerileyerek 496 binden 414 bine düştü.
Hazır giyimde 9 puan arttı
Hazır giyim sektöründe de ilave gümrük vergileri artırıldı. 60. fasılda yer alan örme eşyada ilave gümrük vergisi yüzde 27 seviyesine yükseltilirken 61. fasılda yer alan örme giyim eşyası ve aksesuarlarında 182 üründe gümrük vergisi yüzde 39’a, 62. fasılda yer alan örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarlarında 292 üründe vergi oranları yüzde 39’a ve son olarak 63. fasılda yer alan dokunabilir maddelerden hazır giyim eşyasında 83 üründe ilave gümrük vergileri yüzde 39’a çıkarıldı. Söz konusu 3 fasılda bu yılın Ocak-Eylül döneminde 2,5 milyar dolar olan ithalat, geçen yılın aynı döneminde 1,8 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Hali hazırda kapasite kullanım oranının yüzde 75,8 seviyesine gerilediği sektörde istihdam kaybı ise geçen yılın temmuz ayından bu yılın temmuz ayına kadar geçen sürede 45 bini aşarak 722 binli seviyelerden 677 binli seviyelere düştü.
“Enflasyonist baskıya yol açacak”
Konuyla ilgili EKONOMİ’ye değerlendirmede bulunan TOBB Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, uzun süredir kulisler yapıldığını ve bakanlık ile de birçok kez bir araya gelindiğini hatırlatarak, “Özellikle hammaddeye getirilen zamlar hazır giyim için sıkıntıya yol açar. Bunun için yıllardır da savaş veriyoruz. Tesktil sektörü sürekli koruma ister. Biz de bunun özellikle rakiplerimiz ile aramızdaki fiyat farkını açacağını ve sıkıntıya neden olacağını söyleriz. Hammadde tarafı Dahilde İşleme Rejimi (DİR) ile ithalat yapın der. Ama bu pratikte çok kolay değildir. Dolayısıyla bizim açımızdan sıkıntılı bir süreç. Kur baskısının olduğu, maliyetleri tutturmakta zorlandığımız bu ortamda ayrıca bu verginin gelmesi bizi rekabette daha da sıkıntıya sokacak. Bu ister istemez enflasyonist baskıya da yol açacak” dedi. Hazır giyim ithalatına getirilen vergilere de değinen Fayat, şöyle devam etti: “Burada da markaların rekabette sıkıntılar yaşayacağını düşünüyorum. Rakipler ile hem yurtiçi hem de yurtdışında mücadele etmeleri gereken yerli markalar bundan kötü etkilenecek. Ben çok fazla gümrük duvarlarının arkasına sığınarak ticaret yapılmasını doğru bulmuyorum. Serbest piyasada herkesin hammaddeye eşit şartlarda ulaşabileceği üretim yapısının daha doğru olduğunu düşünüyorum. Bunlar geçici tedbirlerdir. Kalıcı ve olması gerekeni doğru destek ve teşvikler ile doğru yatırımların yapılmasını sağlamak olmalıydı” diye konuştu.
“Aralıktan itibaren fiyatlar en az yüzde 10 artacak”
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, kararı büyük bir şok ile karşıladıklarını ve hiç beklemediklerini dile getirerek, “Hem iplik hem kumaş hem de hazır giyimde vergi geldi. Birincisi Türkiye’de bizi geçin; yabancı markalar ürünlerini ithal ediyor. Bu markalar yüzde 30 vergi öderken şimdi yüzde 39 vergi ödeyecek. Yine enflasyonist bir döneme gireceğiz demektir. İthal ürünlerin reyon fiyatlarına doğrudan yansıyacak. Aralık ayından sonra fiyatlar en az yüzde 10 artacak. Yabancı markalar maliyetlerini fiyatlara yansıtacak. Ayrıca maliyet avantajı nedeni ile Türkiye’den alamadığımız ürünler vardı. Gelen ek vergiler ile birlikte bu avantajı kaybetmiş olacağız. Zaten sorunumuz talepsizlik ve talepsizliğin getirdiği maliyet artışları idi. Bunun üzerine bir daha gelecek olan maliyet artışlarından dolayı müşterinin karşısına yine pahalı ürünler ile çıkacağız. Bu dönem hiç karşılaşmamamız gereken bir durumdu bu. Zaten kapasiteler sadece tekstil ve iplikte düşmedi. Aynı oranda hazır giyimde de düştü. Bu sorun iki sektörde de yaşanıyor. Ama alınan bu karar yine maliyetleri artıracak ve öncelikle tüketiciler olumsuz etkilenecek. Hammadde tarafında teşekkür duyuruları çıktı. Müşteri şimdi bize fiyat soruyor, ‘artıracak mısınız?’ diye. Fiyat artırmamız da bu dönemde bir anda mümkün değil. Bu yapılanları şu anki durumda çok doğru bulmuyoruz” ifadelerini kullandı.
“Tekstilde istihdam artışının önünü açacak”
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, konuyla ilgili yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İç piyasada üretim alışkanlıklarının bozulmasına neden olan ve rekabet avantajımızı elimizden alan; en önemlisi de yatırımlarımızın verimliliğini düşüren ithalatta, haksız rekabete karşı ilave gümrük vergisi oranlarının yukarı yönlü güncellenmesi; şüphesiz sektörümüze bu dönemin en büyük desteklerinden biri olacaktır. Bu kararı, son dönemde en büyük sorunlarımızdan biri olan istihdamdaki düşüşün önüne geçilmesi açısından ayrıca kıymetli buluyoruz. Yüzde 10 ile 27 arasında değişen ilave gümrük vergisi oranlarının sanayicimizin üretim ve ihracat faaliyetlerinde motivasyonunu artıracağına inanıyoruz. Sektör olarak Türkiye’de üretilmeyen ürün gruplarında ithalat vergilerinin olmasını arzulamıyoruz. Ancak Türkiye’de çok önemli seviyede üretim hacmi olan ürün gruplarının ithalatının yarattığı haksız rekabet sektörümüzü derinden etkiliyor. İlave gümrük vergilerinin artırılmasına yönelik çıkarılan karar, sektörümüzde nispeten canlanmaya sebep olacak ve vergi artışına da katkı sağlayacak.”
“Artan maliyetler mağazaları kapatabilir”
Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, öncelikle maliyetlerde artışa yol açacak olan kararın otomatikman fi yatlara da artış olarak yansıyacağını dile getirdi. Öncel, şöyle devam etti: “Marka dinamiğinde koleksiyon vardır. Koleksiyon yapabilmeniz için farklılaşmanız gerekir. Bunun en önemli koşulu da farklı hammadde ve kumaşa sahip olmaktır. Farlı ürüne sahip olamazsanız farklılaşmanız da sınırlı kalır. Bu da rekabetçiliği negatif etkiler. Bu karar katma değerli üretim noktasında da markalara zarar verecek bir karar.” Kararın yabancı markalara etkisi konusunda ise Öncel, “İlave gümrük vergisinde meydana gelen artış üst segmenti çok etkilemiyor. Ancak bir alt segmentte fi yatların üst segmente yaklaşmasına yol açacak. Bir başka sonucu da hazır giyimci maliyeti nerede tutturursa oradan mal alır. İç piyasada doğru ve uygun hammaddeye ulaşamayan marka, mağaza azaltmaya da gidebilir. Bu tarz kararlar istihdamda da yüksek oranlı kayıplara yol açabilir” diye konuştu.