TÜSİAD’ın düzenlediği “İkinci Yüzyılında Cumhuriyetin Hedefl erini Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile Yakalamak” toplantısında konuşan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken sadece eşitlik yetmez, kalıcı bir kültür dönüşümü sağlamalıyız” diye konuştu.
“Cumhuriyetin Tamamlanmamış Meselesi” başlıklı konuşmasına kadınların eğitim ve iş hayatı başta olmak üzere her alanda yaşadıkları eşitsizlikleri vurgulayarak başlayan Sabancı, “Cumhuriyetin yeni yüzyılında kız çocuklarını bilim ve teknolojiye yönlendirebilmek ve heveslendirmek kritik başarı hedefimiz olmalı. Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nun 2021 verisine göre ülkemizde yükseköğretimde STEM alanlarını tercih eden kadınların oranı sadece yüzde 14” dedi. “İkinci yüzyılımızda sadece eşitlik yetmez, şirketlerimizde kalıcı kültür dönüşümü sağlamalıyız” diyen Sabancı, “Eşitliğin sağlanması, tek başına kadın çalışan sayısından ibaret değil. Kapsayıcı bir kurum kültürü oluşturulması, tüm yöneticilerin ve çalışanların da bu eşitliğe inandığı bir iklim yaratılması şart” vurgusunu yaptı.
“LEHMAN ‘SISTERS’ OLSAYDI BAMBAŞKA OLURDU”
ECB Başkanı Christine Lagard’ın yaşanan finansal kriz dönemi için kullandığı, “Lehman Brothers yerine Lehman Sisters olsaydı, bugün her şey bambaşka olurdu” sözünü anımsatan Sabancı, “Kadınların risk önleme becerileri, kriz zamanlarındaki çözüm odaklı yaklaşımları, iletişime açık ve esnek olmaları ile çok yönlü olmaları iş hayatına değer katıyor” dedi. Sabancı, ayrıca TÜSİ- AD’ın kadın üye sayısının yüzde 18,2 olduğunu da hatırlattı.
“BİR KIZ ÇOCUĞU DEĞİŞİR, DÜNYA DEĞİŞİR”
“18 yaşına kadar her kız çocuğu, çocuktur” diyen Sabancı, “Yıllardır, bir kız çocuğu değişir, dünya değişir diyoruz” şeklinde konuştu. Çalışma hayatındaki tüm kadınlara seslenen Sabancı, şunları söyledi: “Yaptığınız işe odaklanın. Hangi pozisyonda çalıştığınız değil, ne yaptığınız değerli. Asla vazgeçmeyin. Eşitlik diyorum ama siz yine de işinizi sağlama alın. Başarınızı tartışmasız hale getirmek için daha çok çalışın.”
TURAN: 6284’Ü DAHA ETKİLİ UYGULAMALIYIZ
Silikon Vadisi’nde Türk girişimcileri ziyaret ettiği için toplantıya video mesajla katılan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’na daha sıkı sarılmak ve en etkili şekilde uygulamak zorundayız” açıklamasını yaptı.
DEPREM BÖLGESİNE ÇELİKTEN 3 OKUL
Güler Sabancı, deprem bölgesinde Hatay’da çalışan EnerjiSa’nın genç kadın mühendislerinin sokakların aydınlanması için harcadıkları çabanın altını çizerek, “Onlar geceli gündüzlü çalıştılar. Biz de sahaya indiğimizde gördük ki deprem bölgesinde en öncelikli konulardan birisi çocukların ve öğretmenlerin okul ortamında buluşması ve eğitimin kaldığı yerden devam etmesidir. Biz de Sabancı Vakfı olarak sahadaki diğer katkılarımızın yanında, malzemesi çelik olan ve kalıcı şekilde tasarlanan 3 okulun açılışını Hatay’da 23 Nisan, 19 Mayıs ve 21 Haziran gibi Cumhuriyetimize yakışan tarihlerde yapacağız” dedi.
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ TURNUSOL KAĞIDI GİBİDİR
TÜSİAD’a farklı dönemlerde başkanlık yapmış Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner ve Allianz Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes “Başkanların Perspektifinden” başlıklı oturumda bir araya gelerek “Çoklu Krizler Çağında Cumhuriyeti İkinci Yüzyılına Kadınlarla Taşımak” konusunu çeşitli yönleriyle ele aldılar. Moderatörlüğünü EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın gerçekleştirdiği panelde ilk konuşmayı 2010-2012 Dönemi TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner yaptı. “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği bir turnusol kağıdı gibi” diyen Boyner, özetle şunları söyledi: “ O olmayınca zaten demokrasi de olmuyor. Yalnız kavramları da karıştırmamamız lazım. Bizde demokrasi çoğunlukçuluk oldu. Bunun karşısında duranlar kendilerini ifade edemiyorlar. Demokrasi ne demek onu yeniden tartışmamız gerek. Bunu siyasi partilerle de konuşmalıyız. Mesela neden kadın kolları var. Oysa sorumluluğumuz eşit. Kadın bakanlığı, aile bakanlığı oldu. 6284’üncü maddenin tartışmaya açılması bile sorunlu.”
Tüm bu atmosfer içinde iş dünyasına çok önemli bir rol düştüğünü söyleyen Boyner, “Depremle beraber, kurumların sosyal yönlerinin önemi ortaya çıktı. Artık markalar ‘love brand’ olmalı. Kadın konusu 10 sene öncesine kadar şirketlerin gündeminde değildi. Artık yeni nesil toplumsal sorunlara duyarlı olmayan şirketlerden kendini uzak hissediyor. Tabandan aşağıdan gelen bir talep söz konusu” diye konuştu.
VATANDAŞLIK BİLİNCİ ÇOK ÖNEMLİ
TÜSİAD’ın 2015-2016 dönemi başkanı Cansen Başaran – Symes de konuşmasında teknolojinin küresel büyümenin güçlü kaynağı olduğunu vurgulayarak, “Bir değişim tünelinin içindeyiz” dedi. TÜSİAD Başkanlığından ayrılmadan önce McKinsey’in Woman Matter raporunu yayınladıklarını anlatan Başaran-Symes, “Raporun üç mesajı vardı. Türkiye’deki kadın iş gücü değerlendirilemeyen bir potansiyel, kadın yöneticilerin şirketlerinin performanslarına ve sağlığına katkısı var ve Türkiye’deki lider şirketlerin odaklı çalışmalarla liderler çıkarma potansiyelleri… Beni en çok sevindiren şey şu, kadınlarımız uluslararası şirketlerin kilit pozisyonlarında” diye konuştu. Vergisini veren her vatandaşın, bunun nasıl kullanıldığını sorma hakkına sahip olduğunu kaydeden Başaran- Symes, “Bu bilinç çok önemli” dedi.
DEPREMİN YARALARINI KADINLAR SARIYOR
Toplantı, “Deprem Felaketinin Ardından: Bölgeyi Kadınlarla Ayağa Kaldırmak” paneli ile devam etti. Gazeteci Ilgaz Gürsoy’un yönettiği panelde KAGİDER Başkanı Emine Erdem, Arya Kadın Yatırım Platformu Kurucusu Ahu Büyükkuşoğlu Serter, UN Women Türkiye Ülke Direktör Yardımcısı Zeliha Ünaldı ve EBRD KOBİ Finansmanı ve Kalkınma Kıdemli Bölge Yöneticisi Serpil Çetinçift konuşma yaptı. Kadınların yönetimde eşit temsili konusunun ele alındığı “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Eşit Temsil” başlıklı ikili sohbetin ardından sanat, reklam ve iş dünyasından isimlerin katılımıyla “Medyada ve İletişimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” oturumu gerçekleşti. Konferansın son paneli ise genç konuşmacıların katılımıyla “Bütün Ümidim Gençliktedir: Geleceğe Ne Bırakıyoruz ve Z-Kuşağı Ne İstiyor?” oldu.