İmam GÜNEŞ
Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu’nun cuma günü gerçekleştirdiği toplantı sonrası piyasada ihracatçılara özel yeni destek paketinin açıklanacağı yönünde beklenti oluşmasına karşın bu yönde bir karar çıkmadı. Düzenlenen basın toplantısında, “Kurda istikrar sağlandı, finansman maliyetleri iyi seviyede, ihracatçılar için üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız” mesajları verildi. Uzun zamandır baskılanan döviz kuru nedeniyle rekabet avantajını kaybetmekten yakınan ve yurda getirilen dövizin yüzde 40’ını bozdurma zorunluluğundan rahatsız olan ihracatçıların görüşme sonrası bu yönde açıklama yapmamaları kafa karışıklığı yarattı.
Basına kapalı gerçekleştirilen toplantının perde arkasına ilişkin EKONOMİ gazetesine bilgi veren ihracatçılar, toplantıda güncel konuların tamamının konuşulduğunu vurguladılar. Toplantıda ihracatçıların bir kısmı seçime kadar ihracatçı lehine adım atılmayacağı yönünde izlenim edindiklerini aktarırken bazı ihracatçılar da açıklanacak yeni bir destek paketinin dolarizasyonla mücadeleye zarar vereceği için tutumu anlayışla karşıladıklarını dile getirdiler. Öte yandan hem Ticaret Bakanlığı hem de bazı ihracatçıların basın toplantısı yapılmasından memnun olmadığı da gelen bilgiler arasında.
Zararı önlemek için “çıpa konulsun” önerisi
Toplantıyı değerlendiren bir ihracatçı, “Döviz bozdurmada yüzde 40’lık oranın kaldırılmasını istiyoruz. En azından belli bir seviyeye çekilebilir. Ancak TCMB bu uygulamaya dolarizasyonla mücadele etmek için bir süre daha devam etmek istiyor. İhracatçılar al-sat yaparken zarar ediyor. Bu zararı önlemek için bir çıpa belirlenmesini istiyoruz. Çünkü al-sattan parayı bankalar kazanıyor. Ne Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ne de TCMB’ye bir yararı yok. Bu fikrimize sıcak bakılıyor” dedi.
Döviz kredilerinin maliyeti yüksek, TL kredilere ulaşamıyoruz
Enflasyon nedeniyle iç piyasada talep artmayacağını, bu nedenle ihracata yönelik üretim ve yatırımların artması gerektiğini belirten bir diğer ihracatçı ise şu bilgiyi paylaştı: “Bunun için finansmana erişim kolaylığı çok önemli. Eximbank’ta döviz kaynağı artırıldı ancak TL kredi bulamıyoruz. Bankaların döviz kredisinde yüzde 1 maliyetleri var ama yüzde 10 ile satıyor. TL kredisi çok ucuz ama ulaşmakta sorun yaşıyoruz. Bankaların kredi verme iştahı da yok. TL’de uzun vadeli kredileri de artırmamız lazım. Net ihracatçı tanımının genişletilmesi gerekiyor. Bazı sektörlerin ekonomik katkısı fazla ama bu tanıma uymadıkları için TL kredi kullanamıyor. Belli sektörlerde girdiler döviz ağırlıklı. Maliyetler artarken kur sabit kalınca rekabetçi olamıyoruz. Kurun da enflasyon kadar artması gerektiğini söylüyoruz. Baskılanması doğru değil. Seçim öncesine kadar önemli bir destek paketinin oluşacağını düşünmüyorum” açıklamasını yaptı.
Küçük bir düzenleme bile ihracatçıya umut verir
Bir başka ihracatçı ise toplantının oluşan beklenti çerçevesinde geçmediğini, ileriye dönük olumlu mesajlar almadıklarını, bunun neticesinde piyasada kaygı oluştuğunu ifade etti. “İstikrarlı kur” ifadesinin enflasyon oranında kur anlayışı ile değişmesine yönelik beklentilerinin güçlü olduğunu ancak bunun gerçekleşmeyeceğini ifade eden ihracatçı, “Şu an rekabet avantajımız yok ve her geçen gün biraz daha avantaj kaybediyoruz. Ekonomi yönetimin duyarsız kalmayacağına inanıyorum. Onlar için büyük bir paket, bizim beklentilerimizi karşılamayabilir ancak can suyu etkisi yaratır. Küçük düzenlemeler bile umut verir” diye konuştu.
“Dolarizasyonla mücadeleye destek vermeliyiz”
İhracatçıların bir bölümü de “Devlet enflasyonun artmaması adına bu düzenlemeleri yapıyorsa bizim de fedakârlık yapmamız, sabırlı olmamız lazım” görüşünü paylaştı. TCMB’nin döviz saklayan sanayiciye yönelik endişeleri bulunduğunu aktaran bu kesime göre ucuza TL kredi alıp, döviz tutan firmalar var ve bu durumdan gerçek ihtiyacı olan da olumsuz etkileniyor. İhracatçının dolarizasyonla mücadeleye destek olması gerektiğini vurgulayan bu kesimin destek önerileri ise şu şekilde netleşiyor: “Bugün sanayide elektrik ve doğalgaz kullanımına ayrıca bir indirim gelmesi kredi desteğinden daha makbul olabilir. Buna benzer teşviklerle manipülasyon yapan firmaların da önü kesilmiş, destek de ihtiyaç sahibine gitmiş olur.”