Yener KARADENİZ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon oranlarına yönelik tartışmalar devam ediyor. Geçen yıl mayıs ayında fiyat seyrinin takip edildiği madde sepetinin kaldırılması ile alevlenen tartışma, son olarak giyim ve ayakkabı ana kategorisinde kendini gösterdi. 201 üye firmaya ait 481 markayı temsil eden Birleşmiş Markalar Derneği’nin (BMD) Başkanı Sinan Öncel, perakende sektöründe maliyetlerin kaleme göre değişmekle birlikte son bir yılda yüzde 100 ile yüzde 400 arasında değişen oranlarda arttığına dikkat çekerek, TÜİK tarafından açıklanan yıllık yüzde 13,8’lik giyim enflasyonunun piyasa gerçeklerini yansıtmadığını söyledi. “Yüzde 13,8’lik artış markalar dünyasında çok düşük kalıyor ve piyasa gerçeklerinden çok uzak” diyen Öncel, giyim ve ayakkabıda gerçek enflasyonun yüzde 50-70 arasında olduğunu dile getirdi.
Giyimin sepette ağırlığı yüzde 6,41
TÜİK sitesinde yer alan bilgilere göre enflasyon 81 il merkezinin tamamını içeren 228 ilçeden fiyatların derlenmesi ile hesaplanıyor. TÜFE kapsamında ayda 27 bin 411 işyerinden 564 bin 710 fiyat derleniyor ve 5 bin 246 kiracı endeks kapsamında takip ediliyor. Enflasyon sepetinde yer alan 10 ana harcama grubunda giyim ve ayakkabı %6,41’lik oran ile ağırlık bakımından 6. sırada yer alıyor. Söz konusu oran salgın öncesi yıl olan 2019’da %7,24 seviyesinde idi. İşte bu kalemde son aylarda artan maliyetlere rağmen 2022’nin eylül ayından bu yana fiyat artış hızı sürekli geriliyor.
Maliyetler yüzde 100-400 arasında arttı
BMD Başkanı Öncel, markalar için en önemli maliyetlerin işçilik, hammadde, kira, genel gider ve enerji olarak sıralandığını, hammadde dışında maliyetlerin yüzde 400’e varan oranlarda arttığı bilgisini verdi. Öncel, “Asgari ücret zammı ile birlikte işçilik yüzde 100 arttı. Enerji maliyetlerimiz 2-3 kat yükseldi. Genel giderlerimiz en az yüzde 100 arttı. Kiralar yasal sınır olan yıllık TÜFE ortalamasında yükseliyor. Bu ay bu oran yüzde 67. Bir mağazada bir marka 10 yılını doldurmuşsa artış oranı yüzde 400’ü buluyor. Bu madde mağazayı kapatma noktasına getiriyor. Öte yandan EYT tazminatı konusu var şimdi. Bu da önemli bir yük markalar için. Tüm bunları dikkate aldığınızda giyim ve ayakkabıda son bir yılda fiyat artış oranı yüzde 13,82 diyemezsiniz. Bunları dikkate aldığınızda markalar dünyasında bu oran gerçeklikten oldukça uzak. Yazdan yaza fiyat farkı markadan markaya değişmekle birlikte yüze 50-70 arasında” ifadelerini kullandı.
Bankalar tedarik kredisinde frene bastı, maliyetler sabitlenemiyor
Markalar için maliyetlerin sabitlenmesi fiyat artışlarında önemli bir etken olarak öne çıkıyor. Burada da en önemli araçlardan biri tedarik kredisi. Sinan Öncel, yüzde 12-15 arasında değişen oranlarda faiz uygulanan tedarikçi kredilerinde bankaların frene bastığını belirterek, “Ben üreticiye siparişimi veriyorum ve arkasından ‘paranı malı teslim ettiğinde banka sana ödeyecek’ diyorum. Bunu yapabildiğim anda ben alım fiyatımı sabitlemiş oluyorum ama eleman, enerji, genel gider, taşıma ve kira maliyetim hala açıkta kalıyor. Şimdi kira yüzde 400 arttığında mağaza cirosunun yüzde 30-40’ı mülk sahibine gitmiş oluyor, bu yeni bir durum. Bir mağazada 10 yılını tamamlayan markaların kiralarında astronomik artış talebi var. Çünkü 10 yıl dolunca mülk sahibinin sebepsiz fesih hakkı var. Bu hak çok yüksek oranlı kira taleplerini gündeme getiriyor” dedi.