HÜSEYİN GÖKÇE
Türkiye Gıda Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Demir Şarman, TGDF Başkan Vekili Dr. İsa Coşkun ile TGDF Yönetim Kurulu Üyesi Kürşat Abidin Apan, Ankara’da ekonomi muhabirleriyle bir araya geldi. Başkan Şarman, enflasyona rağmen dövizin aynı seviyelerde kalmasının sektörün ihracat kaslarını zayıflattığını bildirdi. TGDF Başkan Vekili İsa Coşkun ise gıda enflasyonunun genel enflasyonun üzerinde olduğunu belirterek, selektif kredilerde tarım sektörünün öncelikli olmasını istedi. Küresel fiyatlardaki düşüşe rağmen gıda fiyatlarının artışını sürdürdüğüne dikkat çeken Şarman, bunun tarımsal girdi maliyetindeki artıştan kaynaklandığını kaydetti. Tarla ile sofra fiyatı arasında yüksek fark bulunduğunu dile getiren Şarman, “aracı” sayısı kaynaklı maliyet artışı ile girdi maliyetindeki artışın birbirinden farklı olduğunu vurguladı. Gıda enflasyonundaki artışın temel sebebinin girdi maliyeti olduğuna değinen Şarman, seçimden sonra kur kaynaklı olarak mazot ve gübre gibi üretim maliyetlerindeki artışa dikkati çekti. Haziranda TÜFE yüzde 45 seviyesindeyken, girdi enflasyonunun yüzde 69 olduğuna dikkat çeken Şarman, yılbaşından bu yana mazot fiyatı ve asgari ücretin yüzde 90 arttığını söyledi.
“İhracat kaslarımız zayıfladı”
Gıda firmalarının aynı zamanda önemli birer ihracatçı olduğunu kaydeden Şarman, “Hep iç piyasa eksenli konuşuyoruz. Sürekli enflasyon olmasına rağmen, dövizdeki artış bu oranı yansıtmıyor. Dünyaya ihraç ettiğimiz ürünler aynı fiyatta duruyor, ancak içerde üretici olarak sürekli artan enflasyonla muhatapsınız. Bu sefer ihracat kasları ve kapasiteniz zayıflıyor, kar marjınız düşüyor ve ihraç edemez hale geliyorsunuz” şeklinde konuştu. İhracatçı üreticilerin iki yönlü mağduriyeti olduğunu ifade eden Şarman, “Gıda sanayi her zaman dış ticaret fazlası verir, ancak rakamlarımız daraldı ve neredeyse başa baş noktasına geldik. Hızlı döviz girdileriyle birlikte kurlardaki artışın paralel olmadığı dönem makas daralıyor” dedi.
“Kredi için sıraya giriyoruz”
Türkiye’de finansmana erişimin temel sorun olduğunu kaydeden Şarman, kredi bulmak için sıraya girdiklerini vurgularken, aldıkları kredilerle çiftçiye avans verdiklerini anlattı. “İmtiyazlı faiz değil, krediye ulaşım kolaylığı” istediklerini söyleyen Şarman, gıda sanayicisinin karşısında örgütlü üretici bulduğu zaman aradaki aracılara ihtiyaç olmayacağını dile getirerek, bu kapsamda sözleşmeli tarım ve kooperatifçiliğin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
“Enflasyon girdi kaynaklı”
TGDF Başkan Vekili ve SETBİR Başkanı Dr. İsa Coşkun da maliyetin her aşamada yükseldiği için ihracatta avantajın ortadan kalktığını bildirdi. Elektrik, su, doğalgaz, nakliye gibi maliyetlerin giderek arttığını, perakende aşamasında ise kira ve personel maliyetinin yükseldiğini vurgulayan Coşkun, “Burada kayıt dışılık da söz konusu olduğunda mevcut firmalar için rekabet büyük bir sorun oluşturuyor. Enflasyon yükselişe geçtiği dönemlerde beklenti yönetimi her şeyden önemli hale geliyor” diye konuştu.
Gıdada talep bazlı değil, girdi kaynaklı enflasyon yaşandığının altını çizen Coşkun, “Kur artınca et ve süt fiyatı artıyor. Yem üretimimiz arttı, ancak yem ham maddelerinin hala yüzde 50’sini ithal ediyoruz” dedi. Üretimde kullanılan enerjinin önemli bölümünün ithal edildiğini kaydeden Coşkun, “Maliyet kaynaklı bir enflasyon yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
“Selektif kredilerle desteklenmeli”
Coşkun şöyle devam etti; “Sadece KOBİ değil büyük firmalar bile krediye erişimde sıkıntı çekebiliyor. Selektif kredi politikası uygulanırken, toplumu tamamen etkileyen gıda ve içecek sektörüne öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Taklit ve tağşiş ile ilgili bağımsız otorite kurulmalı”
Fiyatların arttığı dönemde gıda güvenliğinin halk sağlığı açısından önem kazandığını bildiren İsa Coşkun, taklit ve tağşiş ile mücadele edilmesi gerektiğini, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü’nün bu konuda elinden geleni yaptığını bildirdi. Buna karşılık Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de bunu sağlayacak Rekabet Kurumu’na benzer bağımsız bir düzenleyici otoritenin olması gerektiğini söyleyen İsa Coşkun, “Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü’nün güçlendirilip böyle bir yapı oluşturulmasına ihtiyaç var. TGDF ve SETBİR olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi.