Mehmet KAYA / ANKARA
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz, bir grup gazeteciye yaptığı değerlendirmede, 2025 yılında enerji sektöründeki yatırımlarda hızlı bir artış beklediğini söyledi. Şarj hizmeti lisansı alan şirket sayısının 169 olduğunu, çeşitli taahhütlerini yerine getirmeyen 30 şirketin lisansının sonlandırıldığını kaydeden Yılmaz, “Elektrikli araç sayımız son iki yılda 6 binden 154 bine, şarj soketi sayımız ise 3 binlerden 26 bine ulaşmış durumda. Bu kadar kısa sürede bu olağanüstü bir gelişme. Ayrıca elektrikli araç başına düşen soket gücü ve hızlı (DC) soket sayısı açısından Avrupa birincisiyiz. Şarj ağımızın 3’te birini DC hızlı soketler oluşturuyor ve bu da elektrikli araç kullanıcılarımızın daha hızlı bir şekilde araçlarını şarj etmelerine imkan tanıyor” dedi.
Türkiye’deki şarj sisteminin yoğun olarak yenilenebilir enerji kaynağı kullandığını belirten Yılmaz, “Toplam soket sayısına baktığımızda da ülkemizde yaklaşık her 6 elektrikli araca bir şarj soketi düşüyor, AB ortalaması ise 13. Daha da önemlisi elektrikli araçlarımızın tamamen yenilenebilir enerji ile şarj edilebilmesini sağlayan düzenlemeleri hayata geçirdik. Tüm şarj istasyonlarımızın yaklaşık yarısı “Yeşil şarj istasyonu”, şarj için tükettiğimiz elektriğin dörtte üçü yenilenebilir enerjiden karşılanıyor. 2053 net sıfır emisyon hedefimize uyumlu şekilde ulaştırma sektörünün dönüşümüne katkı sağlıyoruz” diye konuştu.
EPDK Başkanı Yılmaz mevcut projeksiyonlara göre, 2030 yılında elektrikli araç sayısının 1 milyon 3 yüz bin, şarj noktası sayısının 142 bin adet; 2035 yılında ise elektrikli araç sayısının 3 milyon 3 yüz bin, şarj noktası sayısının ise 273 bin düzeyinde olmasını öngördüklerini kaydetti.
■ Depolamalı lisans süreci eleştirilerine tepki
EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarına yönelik eleştirilere de tepki gösterdi. Ön lisans alan firmaların internet sitelerinde yayımlandığını hatırlatan Yılmaz şöyle konuştu: “Sektörden habersiz ön lisans verilemeyeceğini dahi anlamıyorlar. Sadece internet sitemize baksalar kimlere ön lisans verildiğini görecekler ama niyetleri başka. Bu iftiracılardan birinin profesör unvanı var ve bir üniversitede ders veriyor. Gerçekten çok yazık. Ama biz maksatlarını da, kimin hangi menfaat gruplarına zamanında maşalık yaptığını da çok iyi biliyoruz. Kendimize de yaptığımız işe de güvenimiz tam.”