Ahmet USMAN
Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER) tarafından düzenlenen Anadolu Buluşmaları’nın Aydın etabına katılan konuşmacılar, enerji tasarrufunu öğrenmenin ve enerjiyi verimli kullanmanın artık bir zorunluluk haline geldiği görüşünde birleştiler.
VERİMDER’in Anadolu Buluşmaları’nın 31’incisi Dalmaçyalı İleri Isı Yalıtım Sistemleri sponsorluğu, EKONOMİ gazetesi ve Aydın Sanayi Odası işbirliği ile Aydın Anemon Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıya kamu kurumları, sivil toplum örgütleri, bürokrasi, medya, inşaat-enerji sektörleri temsilcileri ile kanaat önderleri yoğun ilgi gösterdi. Açılış konuşmasını Aydın Sanayi Odası Başkanı Gökhan Maraş’ın yaptığı toplantıda VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, VERİMDER Başkanı Çağdaş Korkmaz, EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ve Nippon Paint Betek Yalıtım Marka Müdürü Özmert Baysaling de toplantıda enerji verimliliği ve iklim krizi hakkındaki görüşlerini paylaştılar.
“Isı yalıtımı yol haritasında Avrupa’yı rol model alabiliriz”
VERİMDER Başkanı Çağdaş Korkmaz ise, Türkiye’de enerjinin en çok ulaşım, sanayi ve konutlarda kullanıldığını hatırlatarak, “Geçtiğimiz yıllarda konutlarda kullanılan enerjinin, sanayide kullanılan enerjiyi geçtiğini gördük. Evimizde aydınlatma cihazlarını, beyaz eşyaları enerji verimli hale getirebiliriz. Bunların yanısıra en çok tasarrufu sağlayacağımız uygulama ısı yalıtımı olacaktır. Evlerimizde yüzde 80’e yakın enerjiyi ısıtma ve soğutmaya harcıyoruz. Binaların ve insanların sağlığı için ısı yalıtımının önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Doğru yapılmış ısı yalıtımı uygulamaları binanın sağlığını korumada yani depreme dayanıklılığını artırmada da oldukça etkili. Ancak ısı yalıtımı genelde soğuk iklimlerde fayda sağlar gibi bir yanılgı bulunuyor. Aslında soğutma enerjisine harcayacağımız enerjinin maliyeti ısıtma enerjisi için kullandığımız maliyetten 2 kat daha fazla” dedi.
Avrupa’nın ısı yalıtımı hakkında izlediği yol haritasının Türkiye’ye de rol model olabileceğini belirten Korkmaz, “Avrupa ısı yalıtımı için yasa ve yönetmelik çıkarıyor, hedefl er koyuyor ve bu hedefl ere ulaşmak için finansman ve bilinçlendirme için destek sağlıyor. Biz de ülkemizde konu hakkında çalışmalar gerçekleştiriyoruz. 2000’li yılların başından itibaren teşvikler arttı. 2011 yılında yeni binalarda Enerji Kimlik Belgesi zorunlu hale geldi. Bizler beyaz eşya ve araba alırken ne kadar tükettiğine bakıyoruz ancak hayatımızın çoğunun geçtiği binalarda ne kadar enerji tükettiğimizi bilmiyoruz. İnsanların enerji verimliliği hakkında her geçen yıl bilinçleri artıyor ancak harekete geçmede sorun var” dedi.
“Yüksek enerji verimliliğiyle diplomaside başımız dik olur”
Türkiye’de enerji verimliliği ve tasarufuna ilişkin farkındalık oluşturmak adına VERİMDER olarak her şehirde bilinçlendirme toplantıları gerçekleştirdiklerini ifade eden VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, “Dünyada enerji talebi giderek artıyor. Yüksek teknoloji geldiğinde bu enerji talebininin azalacağına dair bir yanılgı bulunuyor. Aslında iki mail attığınızda bir çaydanlığı kaynatacak kadar enerji kullanıyoruz. İlerleyen teknolojinin sonucu dijitalleşmenin getirdiği karbon salımını atlamamak gerekiyor. Enerji Bakanlığı’nın verdiği verilere göre binalarda sanayiden bile fazla enerji kullanılıyor. Bu sebeple mutlaka enerjiyi verimli kullanmamız gerekiyor. Türkiye 65 milyar metreküp doğal gaz ithalatı yapıyor. Bunlar büyük rakamlar. Bunu kimlerden aldığımız belli. Enerjiyi ne kadar verimli kullanır ne kadar az dışa bağımlı olursak Türkiye diplomasisinin başı o kadar dik olur” dedi. EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ise Türkiye’nin AB Yeşil Mutabakatı’nı çok yakında bütün ağırlığıyla hissedeceğini belirterek, şunları söyledi: “Ne yazık ki biz Osmanlı’nın ifadesiyle ehemi mühime, yani en önemliyi, önemliye kurban ediyoruz. Faiz ne oldu, dolar kaça yükseldi, şu kuruma kim atandı derken, en önemli tarafı geride bırakıyoruz. Konutlarda enerji tasarrufu ile ilgili yapılacaklar, sanayide yapılacakların çok üzerinde ama sanayide de tarımda da yapılacak çok şey var. Türkiye bir sanayi ülkesi. Ürettiğini satarak zenginleşmeye çalışıyor. İhracatımız yüzde 80 imalat sanayine dayanıyor. Bu yüzden yeşil dönüşüme hızlı reaksiyon göstermemiz lazım. Yeşil dönüşümün 3 unsurundan ikisini enerji verimliliği ve enerji dönüşümü oluşturuyor. Yeşil dönüşüm Türkiye için fırsat. İnovasyon ve Ar-Ge ile teknolojik yoğunluğumuzu artırmaya ihtiyacımız var. ”
■ “ZORLUKLARLA BAŞA ÇIKMANIN YOLU SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK”
İklim değişikliği, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik gibi konuların günümüzün en önemli gündem maddelerinin başında geldiğinin altını çizen Aydın Sanayi Odası Başkanı Gökhan Maraş, “İklim değişikliği dünya için büyük bir tehdit. Sorunlar sadece çevremizi etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda ekonomik ve sosyal istikrarımızı da tehdit ediyor. Ancak, bu zorluklarla başa çıkmanın bir yolu var: Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik. Sanayi sektörü olarak, enerji kullanımımızı daha verimli hale getirerek ve sürdürülebilir kaynaklara yönelerek iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynayabiliriz. Sanayide, sürdürülebilirlik uzun vadeli başarı için hayati öneme sahip. Sürdürülebilir üretim ve işletme modelleri, doğal kaynakları koruyarak gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmamızı sağlar. İş dünyası olarak, iklim değişikliğiyle mücadelede liderlik etmeli ve öncü olmalıyız. Öncelikle, kendi işletmelerimizde enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik uygulamalarını teşvik etmeliyiz. Aynı zamanda, işletmeler arası işbirliği ve paydaşlarla ortak projeler geliştirme konusunda da aktif olmalıyız. Örneğin, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapabilir, enerji tüketimini azaltmak için yeni teknolojiler geliştirebilir veya atık yönetiminde daha sürdürülebilir yöntemlere yönelebilirz” diye konuştu.
■ “ISI YALITIMI BİZİM İÇİN MİLLİ BİR SORUMLULUK”
2003 yılından itibaren ısı yalıtımını sosyal sorumluluk olarak gördüklerini ifade eden Nippon Paint Betek Yalıtım Marka Müdürü Özmert Baysaling de sürdürülebilirlik ve iklim krizinin tüm dünyanın gündeminde olduğunu hatırlatarak, “Binalarda tükettiğimiz enerjinin yüzde 80’ini ısıtma ve soğutmada kullanıldığını düşünürsek en önemli şeyin enerji verimliliği ve ısı yalıtımı olduğunu görürüz. Bu toplantılarda ısı yalıtımının önemini anlatmaya çalışıyoruz. Hala ülkemizdeki konutların yüzde 70’i enerji verimsiz gözüküyor. Isı yalıtımı bizim için milli bir sorumluluk. Bizler 20 yılda 10 milyon üzerinde hane halkına enerji verimli yaşam alanları ve termal konfor sunduk. Çevresel etki olarak baktığımızda 32 milyon ton üzerinde karbondioksit eş değeri sera gazı tasarrufu sağlandı. Bu rakam Bolu ormanlarının yıllık karbondioksit emiliminin yaklaşık 23 katına eşit. 50 binin üzerinde tüketicimize termal kameralarla binalarındaki ısı kayıplarını göstererek, ısı yalıtımı yaptırdıkları takdirde çevreye ve kendilerine ne kadar tasarruf sağlayabileceklerini aktardık” diye konuştu.