Mehmet KARA
Enerji dönüşümü gerek uluslararası, gerek ulusal yapıların, karar alıcı ve uygulayıcıların ana gündem maddelerinden biri. Bu alanda yerel yönetimlerin atacağı adımlar da önemli. Biz de bu nedenle İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki İstanbul Enerji Genel Müdürü Yüksel Yalçın’a mikrofon uzattık.
İstanbul Enerji ne iş yapar?
Her belediye kamuya hizmet verirken enerji tüketiyor, doğal olarak enerji alımları da yapıyor. Yani belediyeler büyük birer enerji tüketicisi. Enerji maliyetlerinin yüksek oluşu ise buralara ayrılan bütçeleri zorluyor. O nedenle her belediyenin kendi enerjisini üretme eğilimi giderek artıyor.
İstanbul Enerji’nin elinde ne var?
Şu ana kadar İBB kurumsal binalarında 10 MW’lik GES kurulumu gerçekleştirdik. Önümüzde İSKİ’nin 5 MW, İBB’nin kurumsal binalarında yaklaşık 10 MW’ye yakın kurulum var. Bir yıl içinde 15 MW daha GES iş planımız hazır. Hatta bazılarının inşası başlamış durumda. Eldeki projeler de tamamlandığında İBB ve iştiraklerinin devredeki GES kurulu gücü 25 MW’ye yükselecek.
Güneş dışında neler var?
Silivri Seymen’deki biyokütle enerji santrali (BES) tesislerinde de şu anda 37 MW’lik bir kapasiteyle elektrik üretiyoruz. Bu tesislerde bir yıl içinde 5 motor daha devreye girecek ve buradaki ilave GES lerle birlikte toplam kurulu güç 45 MW’ye ulaşacak. İBB’nin bir diğer şirketi İSTAÇ bünyesinde Avrupa ve Anadolu Yakası’nın evsel atıklar başta olmak üzere İstanbul’daki tüm çöpleri değerlendirip enerjiye çevirecek santraller kurup işletiyor. Kemerburgaz’da 87 MW’lik çöp yakma temelli biyokütle enerji santrali (BES) var. Yine İstaç uhdesinde 40 MW’ye yakın kurulu güçteki diğer çöp gazından enerji üretimleri var. Netice itibariyle İBB hem çöp gazından, hem de çöpün yakılmasından da enerji elde ediyor.
İstanbul Enerji’nin büyüklüğünü nasıl ifade dersiniz?
Türkiye’nin en büyük 260’ıncı firmasıyız. Ciro artışı birkaç noktadan geliyor. Silivri’deki BES devreye girdi. Ciromuzun bir kısmını bu tesisten sağlıyoruz. 62 yıllık bir şirketiz. Şirketimiz Belpet adıyla kurulmuş. Toptan ve perakende akaryakıt ticareti yapıyoruz. Perakende satışımız toplam satışımızın neredeyse yüzde 10’u. Bunun yanında ETT’nin, kamuda akaryakıt ihtiyaçlarının yanında özel sektöre de akaryakıt tedariği sağlıyoruz. Toplam işlem hacmimiz 450 milyon liradan 5 milyar lira seviyesine geldi.
Enerji dışında faaliyetiniz yok mu?
İBB ve iştiraklerini binalarında en az enerji tüketimi yapan kurumlar haline getirmek de hedeflerimiz arasında. Yani, bir diğer işimiz Enerji Verimliliği Danışmanlığı. Bu kapsamda Enerji Bakanlığından yetkili EVD firmasıyız. Yani belediye ve iştiraklerinin yanında özel sektöre de danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Bu çerçevede Yüzlerce binanın EVD raporlarını hazırladık. Verimlilik çözümleri sayesinde, yani enerjiyi verimli tüketerek yüzde 20’leri bulan oranda tasarruf edebiliyoruz. Buna yüzde 20 daha fazla enerji üretmek diye de bakabilirsiniz.
Elektrikli araçlara yönelik çalışmanız var mı?
Evet, geleceğe yönelik projeksiyonlarda elektrikli araçlar çok önemli bir başlık. İBB iştiraki olarak, anahtar teslimi elektrikli araç şarj sistemleri kuruyoruz. Şarj ağı lisansımız henüz yok. Ticari yerlerde de lisans almış şirketlerin lisansı altında bu kurulumları yapıyoruz. Şarj altapısı kurmanın yegane yolu şarj ağı işletmeci lisansı almak değil ama lisans almak da hedeflerimizden biri. Önümüzdeki yıl içinde lisans almayı hedefliyoruz. Şarj cihazlarını İstanbul’un geneline yaygınlaştırmak istiyoruz.
Elektrikli araçların geleceği ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Elektrikli araçlar çevre dostu ama onlarla birlikte yenilenebilir enerji uygulamalarını da yaygınlaştırmalıyız. Aksi takdirde enerji ihtiyacını daha da arttırmış olacağız. Ülkemizde birçok şehirde kent planları yapılırken yeterli trafo gücü altyapısı oluşturulmamış. Bu nedenle şarj ağı yatırımları istenilen hızda ilerlemiyor. Bu teknolojik geçiş zaman alacak. O nedenle pazarlarken şarj sistemlerini, bütünleşik çevre ve emisyon hedeflerine katkı sağlasın diye satıştan önce pazarlama ve tanıtım amaçlı çalışmalara yoğunlaşıyoruz. Fosil yakıtlardan bir an önce vazgeçilip yenilenebilir kaynaklara geçişi motive ediyoruz. Sektöre katkı sağlama vizyonumuz ticari hedefl erimizden daha büyük.
Yeşil dönüşümü hızlandırmak için nelere ihtiyaç var?
Türkiye’nin temiz enerjiye geçişi kadar, bunu çok hızlı şekilde gerçekleştirmesi de çok önemli. Ülkemizin açıklanan Net Sıfır Hedefi takviminde yer aldığı şekliyle, karbon salımını 2030 yılına kadar yüzde 40 azaltıp 2053 yılında da sıfırlaması için bu şart. Bunun önündeki en büyük engellerden biri ise finansman kaynaklarına erişim. Firmalar finansmanda zorlanıyor, bu da yenilenebilir enerjiye geçişi yavaşlatıyor. O yüzden enerji dönüşümüne katkı sunacak projelerin ihtiyaç duyulan finansmanı en kolay şekilde elde etmelerini sağlayacak metodolojileri ortaya koymak gerekiyor.
Nasıl bir metodoloji mesela?
Türkiye’de enerji dönüşümünü hızlandırabilmek için, tıpkı taşıt ve konut kredileri gibi, enerji kredisi adı altında bu başlıkta özel yeni bir kredi formatı oluşturulmalı. Bankalar ve leasing şirketleri bu konuda sürükleyici olabilirler. Bize ülke olarak mortgage formatında, uzun dönemli ödemeli bir enerji finansman modellemesi gerekiyor.
Sizin bu konuda bir girişiminiz var mı?
Bu konuda bankalarla görüşme halindeyiz. Bu alana özel çözümler geliştirilip hayata geçirilmeli. Bankaların da bunun finansmanı için ürün paketleri geliştirmeleri çok önemli. Hatta yatırım şirketleri de bu konuda paydaş modeli oluşturabilirler. Zira her kurulu tesis ya da işletme doğal olarak enerji tüketimi için bir bedel ödüyor. Dolayısı ile yatırımcılara da zarar ettirmeyecek gayet verimli bir ticari girişim alanından bahsediyoruz.
İstanbul Enerji hidrojene de göz kırpıyor
Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark’ta enerji teknolojileri Ar-Ge birimi kurduklarını belirten Yüksel Yalçın, “Çalışma alanlarımızdan biri de hidrojen. Hidrojen çok önemseniyor, çünkü emisyonu yok. Ancak teknolojileri henüz yeni. Hidrojenin üretimin yanında iletimi de başka bir boyut. Kullanımına yönelik teknolojiler de bir diğer boyut. Bunların hepsi konusunda yoğun çalışmalar devam ediyor” diye konuştu.
Elektrik faturası kadar taksitle GES kurulabilir
Devletin yenilenebilir yatırımlarının daha düşük maliyetle gerçekleştirilebilmesini sağlayabilmek için yeni adımlar atabileceğini belirten İstanbul Enerji Genel Müdürü Yüksel Yalçın, “Kurulum ve işletme aşamalarında işçilikten alınan vergilerin kaldırılması bile yenilenebilir enerjiye geçiş yatırımlarına büyük bir ivme kazandıracaktır. Neticede, bu yatırımları hızlandıracak ne varsa hepsini bir araya getirip, yatırımcılara paket yapıp sunmak gerekiyor. Sanayi kuruluşları ve konutlarda elektrik faturasına denk gelen taksitlerle güneş santrali kurulmasını sağlayacak finansman modelleri de kullanılıp enerji dönüşümü hızlandırılabilir” dedi.