Mehmet KARA
Elektrik dağıtım sektörü, uzun yıllardır kesintisiz ve giderek daha fazla yatırım yapılan bir alan olarak öne çıkıyor. Peki bu yıl durum ne? Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (El-Der) Genel Sekreteri Özge Özden’a sorduk.
Elektrik dağıtım şirketleri bu yıl ne kadar yatırım yapacak?
Elektrik dağıtım sektöründe 2021-2025 döneminin toplam yatırım bütçesi 180 milyar TL düzeyinde. 2021’de 29 milyar TL’lik yatırım yaptık. 2022 yılı gerçekleşmelerini EPDK’nın yılın ikinci yarısında yayımlayacağı Sektör Gelişim Raporu’nda göreceğiz. Şirketlerimiz 2023 yılı için de cari fiyatlarla 37 milyar TL’lik yatırımı hayata geçirmeyi hedefliyor.
Nerelere harcanıyor bu tutarlar?
Elektrik dağıtım sektöründe özelleştirme sürecinin tamamlandığı 2013 yılından bugüne toplam abone sayısı 36,4 milyondan 48,5 milyona ulaştı. Yani son 10 yılda sisteme yaklaşık 12 milyon yeni abone eklendi. Dolayısıyla bugünkü yatırımlarımızın büyük bir oranı “yeni bağlantı” olarak adlandırılan şebeke yatırımları alanında gerçekleşiyor.
Bu yıl en büyük yatırım kalemleri hangileri?
Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da en büyük kalemi şebeke yatırımları oluşturuyor. Bunun alt kırılımlarını şebeke kapasite artış, şebeke yenileme ve şebeke iyileştirme yatırımları olarak sıralayabiliriz. Şebeke yatırımlarının toplam harcamalar içindeki payı ise yüzde 70-80 dolaylarında. Bu kalemden en büyük payı da yüzde 70-80’lik bir oranla kapasite artış yatırımları alıyor.
Kapasite yatırımları neden bu kadar yüksek?
Bunu belirleyen temel faktör yeni bağlantı taleplerindeki artışlar. 2013-2022 arasındaki 10 yıllık dönemdeki yeni bağlantı sayısı artışı 12 milyon. Bu da yüzde 33’lük bir büyümeye işaret ediyor. Kapasite artış yatırımları nüfus artışı ve kentleşme gibi dinamiklerle şekilleniyor. Şebeke yatırımlarını, yasal zorunluluğu olan yatırımlar, şebeke işletim sistemi yatırımları ve Ar-Ge yatırımları takip ediyor. Bu kalemlerin toplam içindeki payı da yüzde 20-30 aralığında seyrediyor.
Yenilenebilir enerji yatırımlarının çoğalması nasıl etkiliyor dağıtıcıları?
Dağıtık üretim dediğimiz ve özellikle çatı ve cephe tipi güneş gibi dağıtım şebekesine doğrudan bağlı tesislerin entegrasyonu için gerekli yatırımlar yeni dönemde giderek artıyor. Elektrikli araç şarj istasyonları, depolama noktaları, akıllı şebeke uygulamaları ve verimlilik çözümleri gibi yeni uygulamalar da yatırım ihtiyacımızı artırıyor.
21 elektrik dağıtım bölgesi senkronize çalışabiliyor mu?
21 elektrik dağıtım şirketimiz sektörel sinerji ve eşgüdümü özellikle afet döneminde çok etkin şekilde ortaya koydu. Son yıllarda yaşanan sel, kar, fırtına ve yangınlarda destek ekip, araç ve ekipmanlarla afetzede şirketlerin yardımına koşan diğer şirketlerimiz deprem afetinde de ‘seferberlik ruhu’ ile hareket etti.
Bu vesileyle sahada ve bölgelerinde ortak çalışma ruhu ve fedakârlık ile hareket eden 63 bin çalışanımıza cani gönülden teşekkür ediyorum.
Akıllı şebeke konusundaki durum nedir?
Sektörümüz akıllı şebekelerin doğru bir şekilde yaygınlaştırılması için gerekli yatırımları ve pilot uygulamalı projeleri hayata geçiriyor. Burada en önemli nokta; ülkemizin gerek tüketim bazlı gerekse coğrafi koşullara uygun bir akıllı şebeke mimarisine geçişini sağlamak. Bu hedef doğrultusunda akıllı şebeke yol haritası projesinin ardından Milli Akıllı Sayaç Sistemleri (MASS) projesi de 2022 sonunda tamamlandı. Akıllı sayaç sistemlerinin günümüz ve geleceğin ihtiyaçlarına göre tasarlandığı ve bu bileşenlerin birbirleri arasındaki haberleşmelerine temel olan yerli haberleşme protokolü de bu proje kapsamında hayata geçirildi.
Yapay zeka konusunda neler var?
Sektörümüzde yapay zekâ teknolojileri de yaygın olarak kullanılıyor. Akla gelen ilk alanlar ise yük tahmini, hata teşhisi, kayıp- kaçak analizi, tüketim trend analizi, önleyici bakım, İSG uygulamaları, enerji yönetimi, çağrı merkezleri ve siber güvenlik alanları. Bu uygulamalar ile verilen hizmetin verimliliği artırılırken daha düşük maliyetli ve güvenli bir elektrik dağıtım sistemi tesis edilebiliyor.
Sektörün düzenleyici kurumdan ve yasa koyucudan beklentileri neler, neden?
Enerji sektörü olarak yatırımlardan operasyonlara, finansmandan piyasa faaliyetlerine kadar ihtiyaç duyduğumuz en önemli iki öncelik öngörülebilirlik ve şeffaflık.
Piyasa kurallarının belirli olduğu ve zorunlu olmadıkça değiştirilmediği; yine piyasa yapısının yatırımcılar ve tüm paydaşların görüşleri dikkate alınarak ortak akılla şekillendirildiği bir yaklaşım öngörülebilirliği güçlendirecektir.
Hayata geçirilen politika setlerinin ve düzenlemelerin gerek kararlar öncesinde şeff afl ıkla istişare edilmesi gerekse kararlar sonrasında şeff afl ık içinde gerekçeleriyle birlikte sektör ve kamuoyu ile paylaşılması ise diğer çok önemli bir nokta.
Böylelikle arz güvenliği ve iklim hedefl eri gibi önceliklere ulaşarak tüm vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükselteceğimize ve ülkemizin kalkınma hedefl erine önemli katkı sağlayacağımıza canıgönülden inanıyorum.
Deprem bölgesine 8.6 milyar TL yatırım
Artan abone sayısı ve enerji ihtiyacının yanı sıra kentsel dönüşüm süreçlerinin etkisiyle şebeke yatırımlarının payının yüksek kalacağını ifade eden Elder Genel Sekreteri Özge Özden “Bunların ötesinde 6 Şubat tarihinde yaşadığımız deprem felaketinden etkilenen 11 ilimizde enerji altyapısı ciddi ağır hasar aldı. Cumhurbaşkanlık Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın hazırladığı rapora göre TEİAŞ’a ait elektrik iletim tesislerinde 717 milyon TL, özel sektöre ait elektrik dağıtım tesislerinde ise 7 milyar 867 milyon TL’lik bir hasar ortaya çıktı. Bu da şebeke yatırımları başta olmak üzere elektrik dağıtım altyapısı için yüksek tutarda yatırıma ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor” dedi.
Kayıp kaçak düştü, karbon salınımı geriledi
Elder Genel Sekteteri Özge Özden, dağıtım şirketlerinin yaptığı yatırımların kayıp kaçak oranlarını nasıl etkilediği sorusuna şu karşılığı verdi: “Özelleştirmenin tamamlandığı 2013 yılında Türkiye’deki ortalama kayıp oranı yüzde 18,2 düzeyindeydi. Sektör yatırımları ve çabalarıyla 2021 yılında bu oran yüzde 11,9’a kadar geriledi ve halen de gerilemeye devam ediyor. Bu gelişmenin ülkenin cari açığını azaltıcı bir etkisi olduğu gibi hiç dikkat çekmeyen bir kazancı daha var. O da elde edilen bu sonuçlarla 27 milyon tonluk karbon salımının önlenmesi. Sektör olarak hedefi miz ilk etapta dağıtım şebekesindeki kayıp oranını tek hanelere düşürmek.”