2024 yılında Türkiye’de elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı arttı, kömür ve gazın payı ise düştü. Elektrik üretiminin 343 milyar kilovatsaate çıktığı 2024 yılında, hidroelektrik santrallar da hesaba katılırsa yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payı yüzde 45’i geçti. Bir yıl önce bu oran yüzde 42’ydi. Hidroelektrik santralların payı yüzde 21,3’e ulaşırken, rüzgârın payı 10,7, güneşin payı ise 7,5 oldu. Bu kaynakları yüzde 3,2 ile jeotermal, 2,6 ile biyokütle santralları izledi. İthal kömürle çalışan termik santrallar ise elektrik üretiminde en yüksek paya sahip birincil enerji kaynağı olma özelliğini bu yıl da sürdürdü.
İklim krizine neden olan fosil yakıtlı santralların elektrik üretimindeki payları ise az da olsa geriledi. Kömürlü termik santralların elektrik üretimine katkısı yüzde 35,1’de kalırken, gaz santrallarının payı da yüzde 19’un altına düştü. Böylece kömürlü termik santralların yükseliş eğilimi son buldu. Bir önceki yıl (2023) kömürün elektrik üretimindeki payı yüzde 36,3’e kadar çıkmıştı. Gerilemeye rağmen ithal kömürle çalışan santrallar elektrik üretiminde en çok paya sahip kaynak olma özelliğini bu yıl da korudu. Türkiye’de üretilen elektriğin yüzde 22’si ithal kömürle çalışan termik santrallarda üretildi.
Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Gürbüz, güneş enerjisindeki kapasite artışı nedeniyle hidroelektrik dahil yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payının yüzde 45’e ulaştığına dikkat çekti. Özgür Gürbüz, “Güneş enerjisinden üretilen elektrik miktarı 2020 yılında 11 milyar kilovatsaatken, dört yıl sonra 25 milyar kilovatsaate ulaştı. Güneş enerjisinin başta okul, hastane gibi hizmet binalarından başlayarak kullanımı kolaylaştırılır, enerji kooperatiflerinin önü açılırsa bu artış daha da hızlanabilir” dedi.
Türkiye’nin elektrik üretiminde hedefinin, enerji verimliliği ve enerji tasarrufunu da devreye alarak yüzde 100 yenilenebilir enerji olması gerektiğini söyleyen Gürbüz, “Böylece Türkiye’nin atmosfere bıraktığı seragazı emisyonlarını ciddi oranda azaltabilir, başta hava kirliliği olmak üzere çevre sorunlarını hafifletir, petrol, kömür ve gaz gibi ithal kaynaklara bağımlılığı azaltarak enerji ithalatı faturasını düşürebiliriz” açıklamasını yaptı. Gürbüz, enerji dönüşümünü hızlandırarak, bir plan dahilinde kömürlü termik santrallerin kapatılması için net bir tarih verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.