DUYGU GÖKSU/İZMİR
Türkiye deri ve deri mamulleri ihracatı geçen yıl, 2017’nin ihracat seviyesine geriledi. 2024’te 1 milyar 526 milyon dolar olan ihracat, 2017 yılında da 1 milyar 523 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Bu yıl geçen yıla oranla düşüş ise yüzde 18 oldu. Ege Bölgesi’nin deri ve deri mamulleri ihracatındaki düşüş ise yüzde 9 ile sınırlı kaldı.
Düzenlediği basın toplantısında sektörün 7 yıl önceki ihracat rakamlarına gerilediğini söyleyen Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (EDDMİB) Başkanı Erkan Zandar, “2024 yılında 1 milyar 526 milyon dolar olan ihracat 2017’de 1 milyar 523 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Geçen yılki ihracat 2023 yılına oranla ise yüzde 18 geriledi. Ege Bölgesi’nin deri ve deri mamulleri ihracatındaki düşüş ise yüzde 9 oldu. 2024’te Türkiye genelinde derinin alt sektörlerini oluşturan ayakkabı, saraciye, mamul deri ve kürkler ile deri konfeksiyonun hepsinde kan kaybettik.” diye konuştu.
Türkiye’de yaklaşık 6 milyar dolarlık bir hacme ulaşan ayakkabı sanayisinin yıllık 550 milyon çiftle Avrupa’nın en büyüğü olduğunu söyleyen Zandar, “Ayakkabıda 2024 ihracatı % 22’lik kayıpla 877 milyon dolar seviyesinde kaldı. Ege Bölgesi’nde ise yüzde 14 kayıpla 95 milyon dolarlık ayakkabı ihraç ettik. Son iki yıldır kan kaybeden sektörümüz yüksek işçilik, üretim ve genel gider maliyetleri ve ithalattaki artıştan olumsuz etkilendi. Yılın son çeyreğindeki istihdam kaybı yüzde 25’i buldu. İthalat ise 2019’dan bugüne gelindiğinde 3 katına çıkarak 1.5 milyar doları aştı. Ayakkabı yan sanayinde ise Türkiye genelinde %38’lik, Ege Bölgesi’nde ise yüzde 44’lük ihracat kaybı yaşandı. Sektörümüz, ekonomik baskılar ve uluslararası rekabet koşulları karşısında zorlanıyor.” dedi.
“Çin’i potansiyel pazar olarak görüyoruz”
Sektör için Çin’i büyük bir potansiyel olarak gördüklerini belirten Erkan Zandar, “ABD çalışması zor bir ülke. Güneyinde en büyük deri üretim noktası bulunuyor. Çin’i çok daha büyük potansiyel olarak görüyorum. Artan kişi başı gelir, coğrafi yakınlık anlamında çok daha önemli. Onların yapmadığı ürünleri üretiyoruz.” dedi.
Zandar, Rusya-Ukrayna hattındaki politik belirsizliğin ortadan kaldırılması ve küresel kriz ortamının hafiflemesiyle hedef pazarlardaki talep artışlarının tetikleneceğini, 2025’in toparlanma yılı olacağını sözlerine ekledi.
Halil Gündoğdu: “İzmir’in deri OSB’ye ihtiyacı var”
Deri sektörünün İzmir’de gelişen sanayi ve ihracat potansiyelini korumak, rekabetçilik ve sürdürülebilirlik konularında öncü rolünü devam
ettirebilmesi için kümelenebilecekleri bir organize sanayi bölgesi istediklerini aktaran EDDMİB Başkan Yardımcısı Halil Gündoğdu da, “Sektörün kümelenmesi gerek istihdamın artırılması, gerek nitelikli ara eleman devamlılığı, gerekse sektörün sürdürülebilirlik ile ilgili altyapısının gelişmesine katkı sağlar. Emek yoğun sektörlerde yan sanayinin gelişmesi için sektörün tüm unsurlarının bir arada hareket etmesi gerekiyor. Şehre görece yakın, personellerimizin rahatça ulaşım sağlayabileceği ve Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde yeni bir OSB sektörümüzün ihtiyaçlarına yanıt verebilir.” diye konuştu.
Deri konfeksiyon, saraciye ve ayakkabı üretiminde yetişmiş ara eleman eksikliğinin kapasite kaybı yarattığını dile getiren Gündoğdu, “Meslek liselerimiz aracılığıyla bilinçli ve sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte bir tedrisat sonrasında sektörlerimize kazandırılacak gençlerimiz rahat bir şekilde iş bulma imkanına sahip olacaktır. Türkiye’de sektörlerimizde her yıl 500 ve bin arasında yeni elemana ihtiyaç duyuluyor.” dedi.