Canan SAKARYA
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, deprem bölgesinde kalıcı konutların hızla tamamlanması konusunda başta iş gücü olmak üzere çeşitli güçlükler bulunduğunu dikkat çekerek, “Hükümetin hedeflediği süre içinde deprem bölgesindeki kalıcı konutları yapacak iş gücü şu anda Türkiye’de yoktur” dedi. İnşaat sektörünün şantiyelerde çalıştıracak usta bulmakta zorlandığını ifade eden Eren, meslek teknik okullarının sayısının artırılması gerektiğini söyledi.
Meclis Deprem Araştırma Komisyonu’nda konuşan Eren, depremin ardından kentsel dönüşümün daha önemli bir hale geldiğini belirterek, öne çıkan diğer önemli bir konunun ise imar aff ı düzenlemeleri olduğunu, siyasetin bu konuyu artık gündeminden çıkarmak durumunda bulunduğunu ifade etti. Eren, üniversitelerdeki eğitim kalitesine de dikkat çektiği konuşmasında “Ne olur, çok üniversite açmayalım. Hatta hatta yeterli ehliyetli öğretim görevlisini tam temin edemediğimiz bazı üniversitelerin bazı bölümlerine bir süre öğrenci almayalım onların yerine mesleki teknik okullar açalım” dedi.
“Mühendis çok, operatör, teknisyen, kalıpçı yok”
“Yalnız burada değil, Rusya’daki şantiyelerimize de Suudi Arabistan’daki şantiyelerimize de götürmek için usta bulamıyoruz” diyen Eren, “Ama mühendis çok var, ancak, o mühendisleri sorumluluk verip işlerin başına koyabilecek yeterlilikte göremiyoruz. O nedenle, bizim mesleki yeterliliği olan ustaya, operatöre, teknisyene çok ihtiyacımız var. Mevcut çalışanlarımızın çoğu da maalesef Avrupa’da başlayan şehirlerin altyapı yenileme projelerine gidiyorlar. Almanya, inşaat sanayisinde çalışan işçilerin ücretlerinde iyileştirme yaptı, sıvacının saatlik ücretini 18,50 Euro’ ya çıkarmışlar; günde 8 saatten 6 günde 3 bin 600 Euro ediyor. Bu rakam varken bizim de ustalarımız maalesef Fransa’da, Almanya’da çalışıyor. Biz mühendis bulmakta hiç zorluk çekmiyoruz ama operatör, kalıpçı, demirci, kaynakçı bulmakta zorluk çekiyoruz” diye konuştu.
Deprem Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu da, “İşçi, kalfa, usta çok büyük sıkıntı; bunu kabul ediyorum bizim süratli şekilde bu insanları yetiştirmemiz gerekiyor çünkü şu anda çok sayıda konut inşa edilecek, belki 600 bin tane bağımsız konut, bunu kim inşa edecek? Yeteri kadar usta, kalfa olmadığı kanaatindeyim, sıvacı bulamıyoruz, elektrikçi bulamıyoruz” dedi. Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Eren ise konuşmasına şöyle devam etti: “Korkarım ki hükümetimizin hedefl ediği zaman dilimi içinde deprem bölgesinde ki kalıcı konutları yapacak iş gücü şu anda Türkiye ’de yoktur. Bakanlarla bir araya geldiğimiz zamanlarda söylediğim, şimdilik bu konteyner kentlerimizi, prefabrik kentlerimizi birkaç yıl kalıcı olacaklarını düşünerek yapalım, göründüğü kadarıyla bunlar bir yıllık olmayacaklar. Çünkü ne vinç kapasitemiz var bu kadar, ne tünel kalıp kapasitemiz var ama daha önemlisi usta kapasitemiz, iş gücü kapasitemizle o hızda yapmak mümkün değil. Çünkü aynı zamanda büyükşehirlerimizde de ‘ kentsel dönüşümü hızlandıralım’ kararı verildi. ”
“Gayrimenkul yatırımcısı ile müteahhit aynı olmamalı ”
Gayrimenkul konut yatırımcısı ile müteahhidin aynı olmaması gerektiğini belirten Eren, “Parası vardır, arsası vardır, konut yatırımı yapmak istiyordur, bunun meslekten olması şart değil, onun adı gayrimenkul yatırımcısı olsun. O, inşaatını mutlaka ehliyetli bir müteahhide yaptırmak zorunda olsun. Bizim bu “yap – sat ” dediğimiz sektör, yatırımcı mı, müteahhit mi mühendis mi belli olmayan bir sektör, mutlaka doğru disipline edilmeli” dedi.
“Bölgede A grubu müteahhitler iş yapmalı”
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Genel Sekreteri Necati Ersoy 2019 yılında getirilen Yapı Kayıt Sistemi’ne 450 bin müteahhidin 123 bininin kayıt yaptırdığını ve bunların yüzde 78’inin ticaret ve sanayi odalarına üye olmanın dışında hiçbir vasfı olmadığını söyledi. Ersoy, deprem riski yüksek olan bölgelerde A grubunun dışında hiçbir müteahhit iş yapamaması gerektiğini söyledi. Kaliteli malzeme kullanımının da önemine değinen Ersoy, “ Özellikle çimento üretiminde, agregada birçok düzgün firmanın yanı sıra merdiven altı üretim yapan kuruluşlar var; bunların tamamen kapatılması, bunlara izin verilmemesi gerekiyor. Yine demir üret iminde standartlara uygun olmayan malzeme üreten firmalar var, doğru yapma yanların da engellenmesi gerekiyor “ diye konuştu.