Eray ŞEN
Türk çelik sektörü, dışarıda Rusya- Ukrayna savaşının yol açtığı sorunların yanı sıra ABD ve AB’nin uyguladığı kotalar; içeride ise yüksek enerji maliyetleri nedeniyle zor günler geçiriyor.
Yerli üreticiler bir kilovat elektriğe dolar bazında 20-22 cent gibi, dünya ortalamasının yaklaşık iki katı fiyat ödeyerek ve ton başına 100-150 dolar zarar ederek ürettikleri çeliği, Türk pazarına yönelen Ruslar ile Uzakdoğu kaynaklı ürünler nedeniyle içeride satmakta da sıkıntı yaşıyor. İhracatta rekabet şansı kalmayan yerli üreticiler, enerji fiyatlarında acilen yeni düzenleme yapılmasını istiyor.
“Uluslararası pazarda kotalar ve ek vergiler sorun yaratıyor”
Hatay’ın Payas ilçesindeki tesislerinde yassı çelik üreten Atakaş, sektörün yaşadığı sorunları yakından hisseden firmalardan birisi. Çelik üretimi, kömür ticareti ve liman hizmetleri alanlarında faaliyetler yapan Atakaş Şirketler Grubu’nun üretimden sorumlu yöneticisi Mustafa Atakaş, sektör olarak son dönemde karşılaştıkları sorunları değerlendirdi. Öncelikle elektrik zamlarına bağlı olarak enerji maliyetlerinde ortaya çıkan artışın ciddi bir sorun olduğunu dile getiren Atakaş, “Bu durum, üretim maliyetlerinin çok artmasına sebep oldu ve sektörümüz global pazarda rekabetçiliğini yitirdi” dedi.
Sektörün uluslararası pazardaki bir diğer sorunu olan ABD ve AB kaynaklı koruma tedbirleri, ek vergi ve benzeri uygulamaların sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulunan Atakaş, şöyle konuştu:
“İhracat odaklı çalışan bir firma olarak ek vergiler ve kota uygulamaları nedeniyle, en büyük ihracat pazarlarımıza mal satarken çok zorlanmaya başladık. Bizim ürettiğimiz ürünler, sanayi girdisi olduğu için en büyük pazarlarımız sanayinin gelişmiş olduğu ülkeler. Buralarda konulan ek vergiler bizi alternatif pazarlar bulmaya itiyor ama yassı sac daha çok gelişmiş ülkelerde tüketilen bir ürün olduğundan, bu konuda çok sıkıntı çekiyoruz. Çözüm olarak kısa vadede yapılması gereken, alternatif pazarlar yaratmak ama o konuda da yüksek maliyetlerimizle Uzakdoğulu üreticilerle rekabet etmekte zorlanıyoruz.”
Uluslararası alanda pandemi ve savaş sonrası yaşanan enflasyon sorununun, ülkeleri parasal sıkılaştırma önlemleri almaya ittiğini ifade eden Atakaş, “Artırılan faizler ve parasal sıkılaştırma, global talepte azalma yarattı. Talepteki daralma da dünya genelinde bir durgunluk süreci başlattı. Bunun sonucunda sektörümüzde bir arz fazlası oluşmaya başladı. Bu arz fazlası fiyatlar üzerinde baskı yarattı. Sonuçta hem şirketimizde hem sektörümüzde karlılık oranları düştü.. İçinde bulunduğumuz dönemde arzın talepten fazla olması, sektörde fiyat rekabeti yaratıyor ve bu durum şirketler için ‘eriyen karlılık’ anlamına geliyor” dedi.
KUTU
“İki yıl öncesine kadar Avrupa’da 1’inci sıradaydık”
Mustafa Atakaş, Türkiye demir-çelik sektörünün, iki yıl öncesine kadar üretim miktarı açısından Avrupa’da 1’inci, dünyada 7’nci sırada olduğunu belirtti. Son bir yıl içerisinde enerjinin toplam maliyet içindeki payının yüzde 8’den yüzde 28’e yükseldiğini kaydeden Atakaş, şöyle devam etti: “Üretim ve ihracat gerilerken, Rusya, Hindistan ve Çin’den ithalat arttı. Avrupa pazarı kapanınca kütük fi yatlarını düşürüp Türkiye’ye yönelen Rusya’dan kütük ithalatında yüzde 150 artış oldu. Ayrıca Çin’den gelen sıcak haddelenmiş rulo sac (HRC) ithalatı ise geçen yıl ilk 10 ayda 161 bin tondan 669 bin tona yükseldi. Sektörün kümelenme bölgelerinden olan İskenderun-Payas hattındaki fabrikalar, son aylarda işçi çıkarma, ücretli-ücretsiz izine gönderme, taşeron işçiler ile çalışmayı bırakma, kapasite düşürme, vardiya azaltma gibi uygulamalara yöneldi.”
100 milyon dolarlık yeni yatırımı var
Soğuk sac, galvanizli sac ve boyalı sac üreten Atakaş Çelik, geçen yıl attığı adımla üretim kapasitesini 400 bin ton artırarak 1.1 milyon tona çıkaracak 100 milyon dolarlık yeni yatırım başlatmıştı. Şirket yeni yatırımını bu yılın ikinci yarısında devreye alma planları yapıyor.