ESRA ÖZARFAT
BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni geçen yıl imzalayan ve devam eden 110 milyon euroluk teknoloji yatırımıyla sürdürülebilirlik alanında önemli adımlar atan Bursa Çimento, 2024’te sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve nitelikli insan kaynağını birlikte yöneterek üçüz dönüşüme odaklanacak. Sürdürülebilirlik yaklaşımını her alanda benimseyen bir firma olduklarının altını çizen Bursa Çimento Genel Müdürü Osman Nemli, sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm ve nitelikli insan kaynağının birbirini tamamlayan unsurlar olduğuna, bu üç unsuru birlikte yönetmeye çalıştıklarını kaydetti. Nemli, “Mevcut insan kaynağını yeni katılan çalışanlar, eğitimler ve diğer çalışmalarla daha nitelikli hale getirmeye odaklanacağız. Gelişen teknolojileri kullanabilecek ve daha da önemlisi dönüşüme adapte olabilen, bu yönde hayal kurabilen insan kaynağıyla yola devam edeceğiz. Dijitalleşme de bizim çok uzun zamandır sürdürdüğümüz bir konu. Bizde otomasyon, raporlama, veri aktarımı çok gelişmiş bir noktadadır. Şimdi kağıtsız ofisler, basitleştirilmiş raporlamalar üzerinde çalışıyoruz. Gerek laboratuvar sonuçları gerekse üretim parametrelerinde dijitalleşmeyle insan faktörünü minimize etmeye çalışıyoruz. Yapay zeka destekli kontroller de sisteme girmeye başladı. Bu noktada insan kaynağımız sadece kontrol noktasında yer alacak” dedi. Halihazırda doğrudan 230 kişi istihdam ettiklerini anlatan Osman Nemli, dolaylı istihdamla 500 kişiye istihdam sağladıklarını aktardı. Nemli, sürdürülebilirlik noktasında yenilenebilir enerji tarafında da araştırmalarının devam ettiğini dile getirdi.
En çevreci çimento fabrikası olacak
Tesiste devam eden 110 milyon euroluk yatırımla ilgili de bilgi veren Osman Nemli, yatırımın tamamlanmasıyla en çevreci çimento fabrikası olacaklarını, tesiste kalorifik tüketimin düşerken enerji tüketiminin de azalacağını vurguladı. Nemli, aynı zamanda yüzde 10 daha az elektrik tüketimi, yüzde 35 daha az yanma kaynaklı CO2 emisyonu, yüzde 10 daha az doğal hammadde kullanımı ve daha az su tüketimi, yüzde 50 daha az baca sayısı, yüzde 40 daha az NOX emisyonu, yüzde 25 daha az çevresel toz emisyonu olacağını söyledi. Yatırımla ayrıca 6 kat kapalı stok alanı oluşacağını vurgulayan Osman Nemli, “En son teknoloji ve en çevreci teknolojileri getiriyoruz. Doğal ve taze su kullanımı, doğal hammadde rezervini kullanmayı azaltmayı taahhüt eden başka bir çimento fabrikası yok. Proseste 5 yıl içinde kuyudan su kullanmayı bırakacağız. Su şehri Bursa’da suyu daha verimli kullanacağız” diye konuştu. Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması kapsamında raporlamaların başladığını hatırlatan Nemli, yatırımın tamamlanmasıyla bu konuda ciddi bir avantaj elde edeceklerini ifade etti. Bursa Çimento olarak gelişen teknolojileri yakından takip ederek devreye aldıklarına işaret eden Osman Nemli, “Bursa Çimento olarak çok uzun zamandır Türkiye’nin en düşük karbon ayak izine sahip çimentosunu üretiyoruz. Şimdi sektör olarak yüksek katkılı ve yüksek dayanımlı çimento yapımı üzerinde çalışıyoruz” bilgisini verdi.
Yakın pazarlar hareketlenecek
Bu yıl sonunda 1.7 milyon ton çimento satışı öngördüklerini belirten Osman Nemli, üretimin yüzde 7 ila 8’ini ihraç ettiklerini anlattı. İç pazarın durumuna göre ihracata yöneldiklerinin altını çizen Osman Nemli şunları söyledi: ”Yakın coğrafyada hareketlenme olması beklentisi Avrupa pazarının yakınlığının avantajını kullanacağız. Suriye ve Ukrayna tarafından da gelişmeleri takip ediyoruz. Müşterilerimizle temaslarımız devam ediyor. Oralardaki bir olumlu gelişme ihracat faaliyetlerine doğrudan yansıyacaktır. Kuzey Afrika ülkeleri de ihracat rotamıza bulunuyor. Portföyümüz geniş ama iç pazarının durumu ve üretim kapasitemize göre ihracata yöneliyoruz.”