Yener KARADENİZ
Geçmiş yılların aksine bu yıl seçim ile birlikte kredi musluklarının tamamen kapandığını dile getiren perakende sektörü temsilcileri, bundan sonraki dönemde en önemli riskin iç talebin daralması olacağını dile getirdi.
Seçim süreci ile birlikte geçmiş yılların aksine tüm kredi kanallarının tıkandığını, tüketici kredilerinin bile sınırlandığını dile getiren perakende sektörü temsilcileri, bundan sonraki dönemde en önemli riskin iç talebin daralması olacağını dile getirdi. 31 Mayıs – 1 Haziran tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Perakende Günleri 2023”, perakende sektörüne yön veren derneklerin başkanlarını bir araya getiren basın toplantısı ile açıldı. Toplantıda Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Nuri Şapkacı, Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) Başkanı Serhan Tınastepe, Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu, Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) Başkanı Hüseyin Altaş, Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinöz ile Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer perakende sektörünün mevcut durumunu, geleceğini ve çözüm önerilerini masaya yatırdı.
Kredi muslukları bir an önce açılmalı
Toplantıda konuşan ZMD Başkanı Serhan Tınastepe, sektörün en ciddi sorunlardan birinin üyelerin ve tüketicilerin finansmana erişim konulusunda yaşadığı sorunlar olduğunu kaydetti. Diğer seçim yıllarının aksine bu yıl hep seçim öncesi hem de iki seçim arasında finansal sistemin kredi bacağının kilitlendiğini belirten Tınastepe, “Bunlar iç talebin daralması riskini yaratacak unsurlar. Bir an önce bu kilitlenmenin doğru adımlarla doğru kararlarla kaldırılması kredi daralmasının önüne geçilmesi birinci önceliğimizdir” dedi. Seçim dönemi olmasına rağmen depremin ve makroekonomik bazı belirsizliklerin etkisiyle 2023 yılının ilk yarısının beklentileri karşıladığının altını çizen Tınastepe, “Tüketicilerin özellikle tüketici elektroniği, beyaz eşya, ev ve yaşam kategorilerinde enfl asyondan kaçınmak için taleplerini erkene çektiğini gördük. Bu da bu alanlarda işlerin canlılığını sağladı. Bunun dışında çok ciddi bir turizm etkisi görüyoruz. Sadece İstanbul, Antalya ve Muğla gibi şehirlerde değil, Türkiye’nin pek çok şehrinde bunu görmek bizi memnun ediyor. Özellikle turist alışverişinin hazır giyim ve kozmetik alt kategorilerine etkisinin daha fazla olduğunu gözlemliyoruz” ifadelerini kullandı.
“İyi mücadele edilmezse yaşayacağımız bir enflasyon süreci var”
GPD Başkanı Alp Önder Özpamukçu da sektörde yorğun bir eekabet ortamının yaşandığına dikkat çekerek, “Net kar marjlarımız yüzde 2-3 seviyesinde. Bu nedenle gıda perakendecileri olarak maliyetlerimizi bir yandan verimlilikle, tedarik zincirlerinin gelişimi ve üretimin takibi ile azaltmaya çalışırken, diğer taraftan da giderleri kontrol etme noktasında artan enerji maliyetleri başta olmak üzere petrol, doğalgaz, nakliye, lojistik ve işgücü maliyetleri ile mücadele ettiğimizi görüyoruz” dedi. Son yıların en önemli sorunu haline gelen enfl asyon ile ilgili de konuşan Özpamukçu, “İyi mücadele edilmezse yaşayacağımız bir enflasyon süreci var. Planlı tarım ve hayvancılığa geçmemiz gerekiyor. Kaynaklar verimli kullanılmalı. Diğer taraftan da birlik ve kooperatifl er desteklenerek ölçek ekonomisine dahil edilmeli. Ticaret borsalarını etkin hale getirmeliyiz. İşin temel meselelerine eğilmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Kur ve faiz dengesi iyi kurulmalı”
TURYİD Başkanı Kaya Demirer ise kur ve faiz dengesini çok önemsediklerine dikkat çekti. Demirer, “Bu seneyi kâr değil, ar yılı olarak görüyoruz kabul ama 2024’e kayıpsız girebilmek için doğru politikaların gelmesini, yatırım için finansal kaynak bekliyoruz” dedi. “Turizmle perakendenin iç içe olmasını çok önemsiyorum” diyen Demirer, şöyle devam etti: “Michelin yıldızlarından sezonun açılmasıyla İzmir, Muğla ve Antalya’nın da nasibini alacağını umuyoruz. Türkiye’de gastronominin turizm içindeki oranı yüzde 9; yurtdışında bu oran yüzde 30. Kabine açıklanmasıyla ilgili bakanlıklarla iletişime geçip, işimize başlayacağız. Hiçbir firma bankalardan krediye ulaşamadı. Kredili mevduat hesapları bile donduruldu. En önemli konumuz insan kaynağı, büyümemizin önündeki tek engel. İyi personeli bulup yetiştirebilmemiz lazım. Bahşiş konusu gündemimizdeki en önemli konulardan biri olacak. Misafirlerin kredi kartından bahşiş ödenmesi konusunu önemsiyoruz. Gastronominin diplomasiye çok ciddi bir faydası var. Restoranlarımızı ihraç edelim, bu kapsamda mutlaka Turquality teşvikten yararlanılması gerektiğini düşünüyoruz.”
Yabancı yatırım oranı 8 puan azaldı
2023 yılının ilk çeyreğine ilişkin rakamların tüketicilerin pandemi sonrası sosyalleşme güdüsü ile alışveriş merkezlerine tekrar gitmeye başlandığının bir kanıtı olduğunu belirten AYD Başkanı Nuri Şapkacı, “Çeyrek bazda yaptığımız değerlendirmeye göre, alışveriş merkezlerinde hem müşteri girişlerinde hem cirolarda hem de metrekare verimliliğinde gözle görülür artışlar var. 2022 yılının ilk çeyreğine göre alışveriş merkezlerinde metrekare verimliliği yüzde 122 oranında artış gösterdi” dedi. Sektördeki yabancı yatırımcı oranın son 5 yılda yüzde 28’lerden 20’lere gerilediğinin de altını çizen Şapkacı “Yeni yatırımların hayata geçirilebilmesi için tüm tarafl arın çıkarlarını optimum düzeyde ve uzun vadede koruyacak şekilde kararlar alınması gerekmektedir. Küresel uygulamaların Türkiye’ye uyarlanması, sadece AVM yatırımlarının değil otel, ofis, rezidans ve lojistik gibi diğer ticari gayrimenkul yatırımlarının da gündeme alınmasına olanak sağlayacaktır” dedi.
“Enflasyon 3 haneyi görebilir”
TAMPF Başkanı Hüseyin Altaş, enflasyona rağmen büyüme beklediklerini aktardı. Burada gelecek dönemde sıcak para bulmanın büyük önem taşıdığını anlatan Altaş, eğer dışarıdan sıcak para bulunmaz ise enflasyonun yeniden yüzde 100’leri bulabileceğini dile getirdi. Altaş paranın bulunması halinde enflasyonun yüzde 15-20’ye kadar düşebileceğini aktardı. TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl de konuşmasında gastronomi turizminin payının yüzde 30-40 seviyesine çıkartılması gerektiğini belirterek “Otellere gelen turistlerin ne yazık ki kaldıkları şehre, o şehirdeki restoranlara faydası olmuyor. Bizim artık nicelikten çok, niteliğe odaklanarak gurme turizminin sektördeki payını artırmamız gerekiyor” dedi.