Esra ÖZARFAT
Ödeme yükümlülüklerinin ertelenmesi deprem bölgesiyle ticari ilişkileri bulunan diğer bölgelerdeki işleyişi de etkiledi. Sanayiciler, bölgedeki alacaklarının bankalar tarafından uzun vadeli kredilendirilmesini talep ederken, TÜ- GİAD Başkanı Nilüfer Çevikel, son dönemde bazı faktoring şirketlerinin deprem bölgesindeki firmalardan nakit tahsilat hususunda ısrarcı olduklarını gözlemlediklerini, bunun zor duruma düşmüş insanları biraz daha üzmekten başka bir şey olmadığını söyledi. Depremin yaşandığı illerde ekonominin yeniden canlandırılmasının tersine göçü destekleyeceğini belirten Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜ- GİAD) Genel Başkanı Nilüfer Çevikel, bölgenin 6’ncı bölge kapsamına alınması gerektiğini, yatırım ve istihdamın devam edebilmesi için işçi işveren teşvikleri sağlanması gerektiğini söyledi.
“Alacaklarımızı tahsil edemezsek, üretim riske girmeye başlayacak”
Bölge sanayicisinin kamu bankalarından ya da Kredi Garanti Fonu’ndan daha avantajlı şekilde yararlandırması için düzenlemeler yapılması gerektiğini kaydeden Çevikel, “Son dönemde duyuyoruz ki faktoring şirketleri çek alabildiği halde deprem bölgesindeki firmalardan nakit almaya çalışıyor. Bu zor duruma düşmüş insanları biraz daha üzmekten başka bir şey değil. Çünkü burada onlardan alacakları olan var. Bizlerden deprem bölgesindeki firmalara borcu olan var. Zaten şu anda bir düzensizlik söz konusu. Bu hareketlerin çok ciddi kontrol edilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Öte yandan deprem bölgesiyle ticari ilişkileri bulunan Bursalı firmalar da deprem bölgesindeki yükümlülüklerin ertelenmesinin diğer bölgelerde domino etkisiyle işleyişte aksamalara neden olduğunu vurguladı. EKONOMİ gazetesine açıklamalarda bulunan sanayiciler, bu konuda da bankaların devreye sokularak alacakların uzun vadede kredilendirilmesi yoluna gidilmesi gerektiğini savundu. Özellikle kredi yüküyle işlerini yürütmeye çalışan KOBİ’lerin oluşan en ufak bir aksamadan olumsuz etkilendiğini belirten sanayiciler, “KOBİ’ler olarak o bölgedeki alacaklarımızı devletin ödemesini istemiyoruz. Öyle bir derdimiz yok. Ancak 2 ay içinde o bölgedeki alacaklarımızı tahsil edemezsek, buradaki üretimlerimiz de tehlikeye girmeye başlayacak. Bir bölgede yaşanan felaket tüm ülkenin üretim ve ihracatını olumsuz etkileyecek bir yankı yaratıyor. Bankalara talimat verilmeli. Kredi limitleri üzerinde bir talep bu. Biz zaten bankalarla yaşıyoruz ama kredi limitimiz kadar bir hacmi yönetiyoruz. Özetle, o bölgeden alacağı olanların limitine bakılmaksızın alacakları ölçüsünde kredilendirilmesini istiyoruz” açıklamasını yaptı.