Selçuk ALTUN
Sigorta sektörünün şubat ayında yaşanan deprem felaketinin maliyetini büyük oranda reasürörlere devrettiğini belirten MAPFRE Sigorta Genel Müdürü Erdinç Yurtseven, “Mali açıdan bunun sonucu büyük olacak. Kapasite problemi yaşanacak, kapasite bulunsa da maliyetler katlanacak. Bu da sonuç olarak primlere yansıyacak” dedi.
Şubat ayında yaşanan deprem felaketinden etkilenen afetzedelere yönelik destek faaliyetlerini İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İstanbul Vakfı ile yürüten Fundación MAPFRE, felaketin en çok etkilediği bölgelerden biri olan Hatay’ın Samandağ ilçesinde 25 konteynerden oluşan bir yaşam alanı oluşturdu. Geçen hafta, MAPFRE Fundación sözcülerinden MAPFRE Sigorta Genel Müdürü Erdinç Yurtseven’in yanı sıra MAPFRE Sigorta Satış Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Komitesi Üyesi Yıldırım Türe ve İBB İstanbul Vakfı Başkanı Perihan Yücel, yaşam alanını ziyaret etti ve depremzedelerle bir araya geldi.
Ziyaret sonrasında EKONOMİ gazetesine konuşan MAPFRE Sigorta Genel Müdürü Erdinç Yurtseven, ekonomik gelişmelerin ve depremin sigorta sektörüne yansımalarını değerlendirdi.
Depremden sonra MAPFRE Sigorta’nın şu ana kadar muallaklar da dahil toplam yaklaşık 1.2 milyar liralık hasar tazminatı üstlendiği bilgisini paylaşan Yurtseven, sektörün (DASK dahil) bu güne kadar 100 milyar TL civarında bir gerçekleşen hasar tutarı ile karşı karşıya kaldığı bilgisini paylaştı. Buna karşın, minimum 100 milyar dolarlık bir hasardan bahsedildiğinin altını çizen Yurtseven, “Sektörün üstlendiği rakam 3 milyar dolar civarında. Bu veriler, sigortalanma oranının ne kadar düşük olduğunu gösteriyor” dedi.
Depremde sigorta sektörü fonksiyonunu yerine getirdiğini vurgulayan Yurtseven, şöyle devam etti: “Türkiye’nin yüzde 15’ini kapsayan bir bölgede deprem oldu ve milyarlarca lira hasar oluştu. Böyle geniş bir coğrafyada bu denli hasara rağmen sigorta sektörü de eksper camiası iyi bir sınav verdi. Hem mali hem de operasyon açısından altından kalktık. Ancak, bunun mali açıdan bir sonucu var. Bizler üstlendiğimiz hasarı büyük bir oranda reasürörlere devrettik ama bunun da maliyeti büyük olacak. Deprem olmadan önce, global ölçekte bir önceki sene yaşanan felaketlerden ötürü zaten reasürans maliyetlerinin yükselmesi bekleniyordu. Onların maliyeti zaten artmıştı, fiyat artışlarına gideceklerdi. Ayrıca kapasite sorunu da yaşanmaya başlamıştı. Yani bu şu anlama geliyor; hem kapasite bulmakta zorlanacağız hem de bulduğumuz kapasitelere daha yüksek bedeller ödeyeceğiz. Bunun maliyeti yenilemeler geldikçe daha iyi anlaşılacak.”
“Birkaç yıl yüksek primler görebiliriz”
Sektörün reasürans yenilemelerini genellikle yıl başında yaptığını, bu günlerde kapasite arayışlarının devam ettiğini ifade eden MAPFRE Sigorta Genel Müdürü Erdinç Yurtseven, “Biz haziran ayı itibariyle yenilememizi gerçekleştirdik. Bizim grubun reasürans şirketi olduğu için kapasite bulma anlamında sorun yaşamadık. Fakat, ödediğimiz bedellerde ciddi artışlar oldu. Reasüransta maliyet artışları sektör genelinde yüzde 50’nin altına düşmeyecektir. Yüzde 100 artışlar da görülebilir. Tabii doğal olarak bunu fiyatlara yansıtmak zorundayız. Bu ürünün maliyetinin bir parçası. Eninde sonunda bu maliyetler arttığına göre primler de artacaktır. Sanırım birkaç yıl buna katlanacağız, maliyetler yüksek olmaya devam edecek gibi görünüyor” şeklinde konuştu.
Bunun sonucu olarak da zaten az olan sigorta penetrasyonunun daha da düşeceği öngörüsünde bulunan Yurtseven, “Sigorta maliyetleri çok arttı, satın alma gücü bir o kadar düştü. Doğal olarak sigortadan uzaklaşmak gibi bir durum söz konusu olabilir. Bu tabii bireyselde daha çok olur. Sınai ve ticari işletmeler bunu göze alamaz ve onlar da sigorta maliyetini maliyetlerinin içine ekler diyebilirim” ifadelerini kullandı.
Poliçelerde duble etki hissedilecek
2024’e ilişkin beklentilerini paylaşırken geçmiş 3 yılı göz önünde bulundurarak bir durum değerlendirmesi yapan Yurtseven, şunları söyledi: “2021 yılının son çeyreğinde bu sorun başladı. 2022 bütün enflasyon darbesini yedi. Doğal olarak 2023 yılındaki yenilemelerde bunun yansımasını gördük. O nedenle poliçe fiyatları çok yüksek çıkıyor. Hasar prim oranları yüzde 200-300’leri geçiyor. Bu şu demek, 100 liralık prim üretmişsiniz ama 300 lira harcamışsınız. Böyle olunca normalize etmek gerekiyor. O nedenle aktüeryal hesaplar yapıldı ve fiyat artışları gerçekleştirildi. Bu yaşanan prim artışları 2023’te şirketleri normal, olması gereken seviyeye getirdi. 2024’te ise hem enflasyon devam ediyor hem de reasürans maliyetleri artıyor. Yani duble etki görülecek. Herhalde 2022’deki gibi büyük artışlar görmesek de fiyat artışları sürecektir. Yenileme oranları umulan ve istenen seviyelerde gerçekleşmeyecektir. Bunun yanı sıra; 2024, 2023’e göre daha öngörülebilir olabilir. Hükümetin izlediği ekonomi politikaları herkesi etkiliyor. Orada bir fiyat istikrarı oluşursa, daha istikrarlı bir tablo görebiliriz.”
Deprem bölgesine desteğimiz devam edecek
MAPFRE Fundación sözcülerinden MAPFRE Sigorta Genel Müdürü Erdinç Yurtseven, Hatay’ın Samandağ ilçesinde kurdukları yaşam alanıyla ilgili şunları söyledi: “Arazisi düzenlenmiş, altyapısı ve ısınma sistemi hazır bir şekilde ihtiyaç sahibi ailelerimize teslim edilen konteyner evlerin, biraz da olsa yaraları sarması ve iyileşmeye yönelik bir adım olması umut verici. Vakfımız Fundación MAPFRE ile birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yardım çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Konteyner alanımız ve deprem bölgelerine gerçekleştirdiğimiz yardım faaliyetleri süresince iş birliğinde olduğumuz İBB İstanbul Vakfı’na desteklerinden dolayı ayrıca teşekkür ediyorum. Samandağ’da depremzede vatandaşlarımız için oluşturduğumuz bu alandaki ihtiyaçları ve ailelerimizin durumunu takip etmeye devam edecek, destek çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”