Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TOBB’da gerçekleştirilen, “Depozito Saha Yönetim Sistemi’nin Kurulması ve İşletilmesine İlişkin İşbirliği Protokolü” imza törenine katıldı. Burada yaptığı konuşmada, döngüsel ekonomi temelinde, atığı ham maddeye dönüştürecek depozito sisteminin kritik bir adımını attıklarını belirten Kurum, Türkiye’de her yıl yaklaşık 30-35 milyon ton katı atık ortaya çıktığını söyledi.
Bu atıkların yüzde 20 ila 25’ini içecek ambalajlarının oluşturduğuna dikkati çeken Kurum, bunun doğru yönetilmesi için Türkiye Çevre Ajansı’nı kurduklarını dile getirdi. Kurum, Türkiye Çevre Ajansı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) ortaklığında kurulacak şirket üzerinden kurumsal yapı oluşturulması konusunda mutabık kaldıklarının altını çizerek, protokolün, yapılan çalışmaların en güzel meyvesi olacağını kaydetti.
Bu işbirliğiyle en kısa zamanda kurumsal yapı oluşturacaklarının altını çizen Kurum, şöyle devam etti: “Böylece ülkemizde gelecek nesillere miras bırakacağımız bir geri kazanım sisteminin temellerini hep birlikte atmış olacağız. Bu ürünlerin ekonomiye kazandırılması konusunda önemli bir adımı atmış olacağız. Artık ambalajlar sokaklarda, plajlarda, parklarda çevre kirliliğine neden olmayacak, orman yangınlarına yol açmayacak. Bu sayede orman yangınlarının olmasına müsaade etmeyeceğiz. Ambalajlar artık atık değil, depozito iade makineleri ile birlikte ham madde olacak. Her yıl yaklaşık 25 milyar şişeden daha fazlasını kapsayacak Depozito Saha Yönetim Sistemi, 2025 yılı sonu itibarıyla 85 milyon vatandaşımıza hizmet verecek.”
Ambalaj başına teşvik kazanılacak
Bakan Kurum, DSYS’nin bu yıl içinde pilot olarak Sakarya’dan başlayıp ülke geneline yaygınlaştırılacağını belirterek, “Yıl sonunda da heil ve her ilçede asgari makine ve altyapı kurulumuyla ulusal depozito yönetim sistemine geçmiş olacağız” açıklamasında bulundu.
Sistemin çok şey kazandıracağına işaret eden Kurum, “Sistemi devreye alınca vatandaşlarımız ilk aşamada iade ettiği ambalaj başına teşvik kazanacak. Böylece bir yandan şişelerin atık olarak çevremizi kirletmesinin önüne geçerken diğer yandan da vatandaşlarımıza sıfır atık konusunda ciddi bir alışkanlık kazandıracak” dedi.
Protokol ile depozito iade noktalarından ambalajların toplanması ve taşınması, ambalajların doğrulanması ve geri kazanılması gibi saha operasyonları tek çatı altında yönetilecek. Depozitosu Olan Ambalajlar (DOA) uygulaması ile bu logo olan plastik, cam ve alüminyum içecek ambalajları, sisteme entegre depozito iade makinelerine iade edilebilecek. İade edilen her ambalaj başına belirlenecek tutarda teşvik bedeli vatandaşa ödenecek. Ulusal düzeyde depozito uygulaması başladığında ise belirlenecek depozito bedeli vatandaşın e-cüzdan hesabına iade edilecek.
■ “Döngüsel ekonomi bir seçenek değil, bir zorunluluk”
İmza töreninde konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki atıkları daha etkin değerlendirmenin sadece çevre için değil ülke ekonomisi için de zorunluluk haline geldiğini bildirdi.
Sistemin sadece çevreyi korumakla kalmayacağını, aynı zamanda sanayi ve ekonominin sürdürülebilirliğine önemli katkılar sağlayacağını dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Döngüsel ekonomi artık yalnızca bir seçenek değil, bir zorunluluk. İsrafın önlenmesi, kaynaklarımızın verimli kullanılması ve çevremizi koruma çabalarımızda en kritik unsurlardan biri atık yönetimi. Bugün dünya genelinde atık kavramı hızla bir stratejik kaynağa dönüşüyor” dedi.
Atık Sevkiyat Tüzüğü ile nitelikli atık ithalatının zorlaştırıldığını belirten Hisarcıklıoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Bunun yanı sıra plastik özelinde yapılan küresel çalışmalar, plastik ticaretini kısıtlamayı gündeme alıyor. Bu gelişmeler, atıkların geri kazanımını ve yerel kaynakların daha etkin kullanılmasını zorunlu kılıyor. Bu kapsamda Depozito Yönetim Sistemi, sanayimizin uluslararası rekabet gücünü koruması için kritik bir adım. Ülkemizdeki atıkları daha etkin değerlendirmek, sadece çevremiz için değil, ekonomimiz için de bir zorunluluk haline gelmiştir. Depozito Yönetim Sistemi’nde başarının anahtarı da kaynağında ayrı toplama. Bu noktada, özel sektör tarafından ödenen GEKAP bedellerinin bu yatırımlara yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”