Mehmet Nabi BATUK
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 2 bin üzerinde konutun ağır hasar aldığı Şanlıurfa’da ağır hasarlı binaların yıkımı ve yeniden inşa süreci eş zamanlı olarak devam ediyor. Ağır hasarlı binaların 3 ay içinde tamamen yıkılması hedeflenirken, 100 ayrı ekip günde 2 ağır hasarlı binanın yıkımını ve enkaz kaldırma işlemlerini tamamlıyor.
Şanlıurfa Müteahhitler Derneği Başkanı Mustafa Aşıklıoğlu, deprem nedeniyle kentte 2 binin üzerinde konutun kullanılamaz hale gelmesiyle hem deprem konutu hem de özel konut projelerine daha da hız verdiklerini söyledi. Kentte konut sayısındaki düşüş nedeniyle hem satılık hem de kiralık konut fiyatlarının artış eğiliminde olduğunu ifade eden Aşıklıoğlu, yapı denetimciler tarafından talep edilen keyfi ücretler nedeniyle yeni konut projelerinin ilerleme hızının yavaşladığını vurguladı. Maliyetleri azaltacak yeni tedbirler devreye alınmadığında ilk deprem konutlarının belirlenen tarihlerde yetiştirilemeyeceği uyarısında bulunan Başkan Aşıklıoğlu, “Son 2-3 yılda dozu artırılan yapı denetim giderleri müteahhit firmalarımızı kitlenecek duruma getirdi. İnşaat sektörünün asıl lokomotifleri olan biz müteahhitlerin tek taraflı hazırlanan yapı denetim mevzuatıyla üvey muamele görmelerinin ve dönemsel olarak günah keçisi olarak gösterilme çabalarının son bulmasını temenni ediyoruz” değerlendirmesi yaptı.
“Yapı denetimcinin maddi talepleri çekilmez hale geldi”
İnşaat sektöründe yapı denetim, belediye harçları, demir, çimento, beton, iç ve dış cephe kaplama maliyetlerinin son 3 yılda yüzde 600 ile yüzde 900 arası artığına dikkat çeken Mustafa Aşıklıoğlu, “Firmalarımıza uygulanan keyfi fiyat tarifeleri yatırımcılarımızı ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakıyor. Özellikle yapı denetim firmalarına ilgili kurumlar tarafından verilen tek taraflı yetki ve inisiyatifler de firmalarımızın maddi ve manevi zararına neden oluyor. Örnek verecek olursak yapı denetim firmaları 3 bin metrekarelik bir yapının 2 yıllık sözleşmesini yapıp ödemesini peşin alıyor. İlk yılın dönümünde toplam aldığı ücret üzerinden bir daha yıllık zam isteyip keyfi tahsilat yapıyor. 3 bin metrekarenin üstü olan projelerde ise taksitlerle ödeme planı yapılmış ve kısmen ödeme yapılmasına rağmen yine genel toplamın üzerinden yeni zamlar uyguluyor. Bu keyfi ücretler hem yasal hem de etik değildir. Bu etik dışı uygulamaya karşı koyan firmamızın iş süreçleri engelleniyor ve projeler maksatlı olarak yavaşlatılıyor. Sektörümüzde iflaslar yaşanmaması için bu alandaki yasal mevzuatın yeniden gözden geçirilerek etik dışı ücretlere neden olan mekanizmaların ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
“Evrak imzalamak için bile ek ücret isteniyor”
ŞUMDER Başkanı Mustafa Aşıklıoğlu, sözleşmelerdeki tüm bedelleri ödemelerine rağmen yapı denetim personellerini proje sahasına zorla getirdiklerini belirterek şöyle devam etti: “Müteahhit firmaların uygulama aşamalarında bir etki ve yetkinliği yasal açıdan olmadığı için yapı denetim personelinin kontrol sırasında ortaya çıkan masraflarını da maalesef cebimizden ödüyoruz. Bu alanda yaptığımız şikayetler kabul görmüyor. Tek taraflı yetkiyle donatılan yapı denetim firmalarından sektör olarak gerekli verim ve katma değer alamıyoruz. Bütün iş ve işlemlerle ilgili mali bir sözleşme yapıldığı halde, m2 üzerinden hesaplanan genel ödeme sonrası bir daha keyfi ödeme talepleri ile karşı karşıya kalıyoruz. Bugüne kadar çip ücreti, elektrik abone evrakı imzalama bedeli, bir sorun tespiti ve tekrar kontrolünde yol ve zaman ücreti gibi keyfi ücretlerle karşı karşıya kaldık.”