Mehmet Nabi BATUK
Şanlıurfa’da, 6 şubat depremlerinin ardından bir yandan depremin olumsuz izleri olan hasarlı binalar temizlenirken, diğer yandan kentsel dönüşüm ve yeni konut projeleriyle ilgili çalışmalar hızlandırılıyor. Yaşanan tüm yıkıma ve acıya rağmen hem kentsel dönüşüm hem de yeni imar planı çalışmalarında önemli planlama ve mühendislik hataları yapıldığını açıklayan TMMOB Şehir Plancıları Odası Şanlıurfa İl Temsilcilisi Mehmet Selim Açar, şuanda toplam 10 imar planı projesine karşı hukuki mücadele verdiklerini söyledi. Daha sürdürülebilir şehircilik modelleri ve imar planları için ortak akıl ile şehircilik ilke ve esasları çerçevesinde yeni bir senato yapılanmasına ihtiyaç olduğunu kaydeden Açar, “İmar alanında faaliyet gösteren tüm kamu kurumlarının, belediyelerin, bilim insanlarının ve meslek örgütlerinin yer aldığı bir senato kurulmalı. Çünkü son yıllarda hem yerel hem de merkezi hükümet tarafından yapılan imar planları üzerinde tespit ettiğimiz hata oranları hızlı bir şekilde artıyor. Bu hataların önüne geçilmesi ve şehircilik ilke ve esaslarına uygun imar planlarının çıkması için belediyeler ve çeşitli bakanlıklar tarafından hazırlanan imar planları kurulacak senatolarda tartışılıp oylandıktan sonra uygulamaya geçilmeli” diye konuştu.
En riskli bölgeler Bamyasuyu, Bahçelievler ve Konuklu
Resmi ve sözlü tüm uyarılarına rağmen Şanlıurfa’da dere yataklarında ve zemin açısından sakıncalı noktalarda yapılaşmaya izin verildiğini belirten Mehmet Selim Açar, kentteki en riskli alanların Bamyasuyu, Bahçelievler, Konuklu bölgesi olduğuna dikkat çekti. Bu alanlarda inşa edilecek yapılara bir an önce fore kazık zorunluluğunun getirilmesi gerektiğini ifade eden Açar, “Depremlerde zemin sıvılaşmasının en yoğun olarak görüldüğü alanlar bu bölgelerdi. Bu bölgelerdeki yapılar en yüksek hasara maruz kaldı. Kaldı ki özellikle konuklu bölgesinde daha önce raporladığımız bir husus vardı; binalar yan yatma tehlikesi ile karşı karşıyaydı, maalesef o da oldu. Bu bölgelerde yapılan yeni konutlarda bile hala zemin iyileştirmesi yapılmıyor” dedi.
“Yeşildirek’te kentsel dönüşümün önü kesildi”
Urfa’da sürdürülen pek çok kentsel dönüşüm projesinde de önemli planlama ve mühendislik hatalarının olduğunu belirten Mehmet Selim Açar, Alibaba, Mehmetçik ve Yeşildirek kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili şunları söyledi: “2 katlı binaların yoğunlukta olduğu dere yatağında bulunan Ali Baba bölgesine 13 kat imar izni verildi. Yine Karakoyunlu deresinin eski güzergahında bulunan Mehmetçik mahallesinde sürdürülen kentsel dönüşüm çalışmalarında 2 katlı binaların yerine 6 katlı binalara imar izni açıldı. Bu projelerdeki planlama hatası nedeniyle kentsel obezite yaratılmak isteniyor. Hem depremlere karşı güvenilir olmayan yapılar kurulmak isteniyor, hem de vatandaşların temel hizmetlere, sosyal donatılara erişimi düşünülmeden hareket ediliyor. Yeşildirek mahallesindeki kentsel dönüşüm çalışmalarının önü yanlış bir uygulama yüzünden kesildi. Bu bölgedeki 18 dönümlük arazi Viranşehir’in kırsal bir bölgesinde yaptığı enkaz halinde ki konutlar karşılığında TOKİ’ye devredildi. Burada bir kentsel dönüşüm çalışması yürütülmesi çok zor. Çünkü şehir merkezinde taşımalı dönüşümle yapacağınız bir kentsel dönüşüm işlemi artık TOKİ’nin rant alanı olmuştur. Mevcut Büyükşehir belediye yönetimimiz Yeşildirek mahallesinde kentsel dönüşümü bitirmiştir. Bitirmiştir derken yapılmasının önüne çok büyük engeller koyarak bitirmiştir” şeklinde konuştu.
“Karakoyunlu ve Cavsak derelerinin havzaları genişletilmeli”
Şanlırfa’da 16 kişinin hayatını kaybettiği sel afetinin ardında hala gerekli önlemlerin alınmadığını belirten Mehmet Selim Acar, acilen şehir merkezinden geçen derelerin debi hesaplarının yeniden yapılmasını buna göre tekrar bir taşkın sınırı belirlenmesi gerektiğini söyledi. İklim değişikliğinin her geçen gün yağış rejimlerini değiştirdiğini belirten Açar, “Dere yataklarını genişletmek yerine hala bu havzalarda kaçak ve ruhsatlı yapılaşmaya izin veriyoruz. Bu alanlarda mega AVM ve arkeoloji müzesi bile inşa edildi. Haliyle derelerimizin deşarj etkinliğini kıstığımız için kent merkezimizin yeni bir sel yaşama riski yerinde duruyor. Karakoyun deresinin havzasını bir an önce genişletmeli beton-toprak dengesini dere havzalarında topraktan yana bozmalıyız. Abide kavşağının üzerine yapıldığı Cavsak deresini 600 metreküplük box kanallardan kurtararak yeniden özgür bırakmalıyız. Cavsak deresinin eski sanayi kentsel dönüşüm alanı içerisinde 17 metre olan profili TOKİ tarafından 2021 yılında yapılan imar planı değişikliği ile 6 metreye düşürüldü. Bu önümüzdeki yıllarda yağışın sele, selin hasara ve can kaybına yol açacağı bir planlama hatasıdır. Henüz geç olmadan bu yanlıştan da bir an önce dönülmelidir” dedi.
YENİ YAPILAŞMA İÇİN EN RANTABL ALANLAR KOÇÖREN BÖLGESİNDE
Şanlıurfa’da hakim rüzgar yönü, zemin özellikleri, ulaşım, su ve enerji altyapısına olan yakınlıklar göz önünde bulundurulduğunda yeni konut yapılaşmaları için en uygun alanın kentin batısında yer alan Koçören bölgesi olduğunu dile getiren Mehmet Selim Açar, “Özellikle Akabe ile Koçören mahalleleri arasındaki bölgesi bu alanda önemli bir potansiyele sahip. TOKİ’de bunun farkında, bölgede 7 bin dönüm alan kapattı. Ayrıca bölgenin OSB’lere yakın olması da sanayicilerimizin işçi lojistiği maliyetlerini azaltacaktır” dedi.