Esra ÖZARFAT-Ali ŞAHİN
BURSA – Paris’te düzenlenen Premiere Vision (PV) fuarına “ayrımcılık” yapıldığı iddiasıyla katılmama kararı alan Türk tekstilciler, aynı tarihlere denk gelecek bir alternatif fuar için arayışa girdi. Hazır giyim ve ev tekstilinde üretim üssü olan Bursa’daki tekstilcilerin gündeminde de bu konu ilk sırayı aldı. Tekstilciler, Premiere Vision fuarında uygulanan coğrafi ayrımcılığın yanı sıra AB dışından gelecek ziyaretçiler için vize zorluğu çıkarılması nedeniyle özellikle Rus alıcıların fuara katılamadığını kaydetti. Rusya pazarının sadece Türk tekstilciler için değil aynı zamanda İtalyan tekstilciler için de önemli bir pazar olduğuna işaret eden tekstilciler, Premiere Vision’a alternatif olarak farklı ülkelerin katılabileceği uluslararası bir fuar düzenlenebileceğini savundu. Türkiye’nin tekstil alanında uluslararası fuar düzenleme noktasında başarısını kanıtladığını aktaran tekstilciler, ev tekstili alanında dünyanın en büyük organizasyonlarından biri olan Hometex fuarının en iyi örneklerden biri olduğuna işaret etti. Ayrıca daha önce Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) KFA Fuarcılık şirketi aracılığıyla Polonya’da Textile Show fuarını düzenleyen tekstilciler, benzer bir organizasyonun Premiere Vision tarihlerinde Paris’te de düzenlenebileceğini belirtti.
“Teşvik kapsamından çıkarıldı”
Premiere Vision fuarında yaşananların tekstil sektörünü bir araya getirdiğini söyleyen Dilek Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kayaoğlu, “Biz tekstilciler olarak fuar için önemli bir kaynak harcıyorduk. Şimdi bu kaynağı kendi fuarımızı düzenlemek için de kullanabiliriz. Bu yönde çalışmalarımız başladı. Paris’te alternatif bir fuar oluşturmak 200’ün üzerinde firma ile katılan ülkemiz için çok da zor bir konu değil” ifadelerini kullandı.
Tekstil sektöründen gelen tepki doğrultusunda bakanlık nezdinde de gerekli adımların atıldığını belirten Kayaoğlu, “Bakanlık aldığımız karar sonrasında Premiere Vision’u teşvik verilen fuarlar kapsamından çıkardı. Üretim konusunda yerimizin farkına varmamız gerekiyor. Ülke olarak dünya için önemli bir üreticiyiz. Yapılan ayrımcılığa karşı biz de tepkimizi ve birliğimizi gösterdik” diye konuştu.
“Tekstil sektörü birlikte hareket ediyor”
Türkiye’deki tekstil üreticilerinin oldukça güçlendiğini belirten Barutçu Teksil Pazarlama Müdürü Emre Bora ise, “Ülke olarak sadece üreten değil aynı zamanda kendi ürün gamını, koleksiyonunu ve tasarımını yapar konuma geldik. Özellikle bazı Avrupa ülkeleri ile kalitede yarışırken onlar bizimle fiyatta yarışamıyor. Bu da bizim sektörde ön plana çıkmamızı sağlıyor. Premiere Vision’da yaşananların arkasında da aslında bu var. Daha önce Premiere Vision New York’ta Türkler olarak alternatif bir fuar hayata geçirdik. Bu fuar bugün halen devam ediyor. Paris fuarı konusunda da bunu yapabilmek Türk tekstil sektörü için zor değil. Fuarda metrekare fiyatı 700 Euro’yu buldu. Kaba bir hesap yaparsak firma başına ortalama 50 bin Euro gibi bir ödenek ile Premiere Vision’a katılım sağlanıyordu. 200 firma ile bu rakam 10 milyon Euro’yu bulur ki bu da bizim Paris’te de alternatif bir fuar oluşturmamız adına önemli bir bütçe” ifadelerini kullandı.
Premiere Vision’un son 2-3 yılda amacından saparak ticarileştiğini de belirten Bora, “Paris’in 1,5 km uzağında düzenlenen bir fuardan bahsediyoruz. İnsanların daha kolay ulaşabileceği mesela Pret a Porter fuarının yapıldığı alanda bu organizasyonu gerçekleştirebiliriz. Türkiye olarak birlikte hareket ediyoruz. Bu birliktelik gücümüzü göstermek adına da önemli bir hamle oldu. Artık yedek oyuncu değil de oyun kurucu olduğumuzu herkese göstermemiz gerekiyor” dedi.
“Müzakereler devam edecektir”
Fuarla ilgili olan gelişmelerin çok taze olduğunu belirten Rabek Tekstil CEO’su Sarper Hamzagil, “Fuar organizasyonuyla müzakerelerin bir süre daha devam edeceğini ve geri adım atacaklarını düşünüyorum. Bu konular netleşmeden de alternatif bir fuar konusunu konuşmak bugün için biraz erken, ama bu olamayacak bir şey değil. Gelişmeler ve süreç neyi gerektirirse yakalanan bu güzel birliktelik sinerjisi ile tabii ki kendi organizasyonumuzu yapma imkânı bulabiliriz. Ama bunu yapmak hedeflenen kitleyi ziyarete çeker mi bunu iyi düşünmek lazım” diye konuştu.