Mehmet Nabi BATUK
Kahramanmaraş merkezli depremlerde Malatyalı çiftçilerin yüzde 80’i yaşam alanlarıyla birlikte sahip olduğu depo ve hayvan barınaklarını kaybetti. Özellikle Akçadağ ve Doğanşehir ilçelerindeki yıkımın etkisi daha yüksek gerçekleşirken bazı bölgelerde çiftçiye sulama suyu verilemiyor. Malatya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Yazıhan Ziraat Odası Başkanı Yunus Kılınç, deprem afetinde neredeyse 7 ay geçmesine rağmen üreticilerin temel sorunlarını çözemediğini kaydetti. Özellikle sulama suyu konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını ifade eden Kılınç, “Depremde Sultansuyu Barajı patlarken Sürgü Barajı’nın da sulama kanalları yıkıldı. Buradaki ihaleler maalesef tek bir müteahhide verildiği için inşa çalışmaları çok yavaş ilerliyor. Özellikle Akçadağ ve Doğanşehir ilçelerimizdeki belirli bölgelerde çiftçilerimizin ağaçları kurudu. Buradaki inşa çalışmalarına el atılması lazım. Özellikle bu iki ilçemizde sulama suyu altyapı yatırımlarını hızlandıracak yeni önlemler bekliyoruz. Aksi takdirde bölgemizdeki bahçelerin büyük bir bölümünü kaybedeceğiz” uyarısı yaptı.
“Çiftçiler üzerinden haksız kazanç elde ediliyor”
Deprem afetinin ardından oluşan kaos ortamında bazı müteahhitlik firmaların, tüccarların ve ihracatçının haksız kazanç elde etmeye çalıştığına dikkat çeken Yunus Kılınç, “Çiftçilerimiz en büyük sıkıntıyı, yaş meyve sebze sektörünün bir rant alanına çevrilmesi nedeniyle yaşıyor. Kentimizdeki ticaret erbapları, ihracatçılar, inşaat firmaları, müteahhitler maalesef depremi çiftçilerimize karşı bir rant ortamına çevirdiler. Depolardaki kapasite yetersizliği nedeniyle tüccarlar çiftçilerden piyasanın çok altında ürün almaya çalışıyor. Bölgemizde üretilen 20 milyon ton buğdaydan 10 milyon tonu depoların yıkılması nedeniyle açıkta kaldı. Çiftçiler bu ürünü tarlalarında uzun süre bekletemeyecekleri için maalesef piyasanın çok altında fiyatlardan tüccarlara satmak zorunda kalıyor. Haliyle buğday gibi pek çok ürün kalemimizin fiyatları hızla geriliyor. Maliye ve Zabıta kurumlarını haksız rekabet peşinde koşan bu kötü niyetli ihracatçılara ve tüccarlara karşı harekete geçmesini bekliyoruz” diye konuştu.
İthal zerdali Malatya kaysısını tehdit ediyor
Malatya’daki kuru kaysı piyasasının 5 ihracatçının tekelinde olduğuna dikkat çeken Yunus Kılınç, bu firmaların piyasayı istediği gibi kontrol ettiğini ifade etti. Kılınç, şöyle devam etti: “Bölgemizde tekel kuran 5 ihracatçı firma fiyatlar konusunda ortak hareket ederek çiftçiyi mağdur ediyor. Son olarak 5 firma da piyasadan ürün tedarikini kesti. Bu adımla birlikte kuru kaysı fiyatları üretim maliyetlerinin çok altına düştü. Ayrıca bu firmalar İran, Özbekistan, Kırgızistan gibi ülkelerden zerdali adı verilen ithal kuru kayısıyı bölge piyasamıza soktular. İthal kayısıyı coğrafi işaretli ürünümüz Malatya kayısısına karıştırarak pazarlamaya çalışıyorlar. İthal kayısıyı coğrafi işaret etiketiyle Rusya, Çin, Japonya ve Avrupa gibi pazarlara gönderiyorlar. Bu durum ticaret hukukunda bir soruna neden olmadan söz konusu ihracatçılarımıza yönelik ağır denetim mekanizmalarının getirilmesini bekliyoruz.”