Abdullah SÖNMEZ
Yatırım, işletme ve entelektüel sermaye yetersizliğinin ihracatçı sektörlerin işini zorlaştırdığını belirterek sanayide kadın istihdamının kritik önemine dikkat çeken Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş, kadınların istihdama katılımını hızlandıracak devlet politikaları oluşturulması çağrısında bulundu.
Ürün tedariğinde yabancının Türkiye’ye olan talebinin devam ettiğini, sanayicilerin de yatırım ve büyüme iştahının canlı olduğunu vurgulayan Celalettin Kesikbaş, istihdam açığına yönelik görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “Bugün fabrikalarımızda çalıştıracak personel bulamıyoruz. Genç kadın ya da erkek nüfusun çalışmak istemediğini görüyoruz. Üniversite mezunu mavi yakalılar istihdama katılmıyor. İhracatı 254 milyar dolardan 300 milyar dolara çıkarmak istediğimizde istihdamı da artırmamız gerekiyor. Türkiye’de kadın çalışan sayısı yaklaşık yüzde 25 iken sanayide bu oran yüzde18. Kadının üretime katılması hem ülkemiz hem de ihracatçı sektörler açısından çok önemli. Bu durumda kadınlar, yeni iş gücü kaynağı olarak sanayide bu açığı kapatabilir. Tüm sosyal olanakları ile kadın istihdamının önünü açacak devlet politikaları oluşturulmalı.” Türkiye’de hala emek yoğun üretimin söz konusu olduğunu ve ölçek ekonomisinin istenen seviyelere gelemediğinin altını çizen Kesikbaş, “Otomasyona hızlı bir giriş yapamadık ve dijital dönüşümü gerçekleştirmiş firmalarımızın sayısı fazla değil. İhracatta 300 milyar dolarlık ihracat için yatırım dahi yapsak, ölçeği yakalayacak insan kaynağından yoksunuz. Kadının üretime katılmasını destekleyecek devlet politikalarına ihtiyaç artıyor” dedi.
“Sanayici yatırım yapmak için finansmana takılıyor”
Türkiye’de sanayicinin yatırım kararı vermesini engelleyen nedenlerin başında öngörülebilirlik ve finansmana erişimin geldiğini vurgulayan Celalettin Kesikbaş, “Bu yatırımcı ekosistemini bozuyor. Odamızın yaptığı ankete katılan firmalarımızın yüzde 98’i yatırım kredisine ulaşamadığını belirtmiş. Üyelerimizin yüzde 95’i yani 1000 şirketin 950’sinin son 20 yılda kurulmuş genç işletmeler ve yeniden yatırım için yeterli rezervleri yok. Ayrıca düşük faiz ve uzun vadeli kredilerle girişimcilik ekosistemine de destek verilerek gençlerin sıfırdan iş hayatına girişi de kolaylaştırılmalı” diye konuştu.
“Motivasyonumuz ihracat”
“En büyük motivasyonumuz ihracat” diyerek sözlerini sürdüren Kesikbaş, “İhracat müşterisi bulduğu sürece sanayicinin yatırım iştahı devam ediyor. İhracat rakamlarında yüzde 4 büyüme var. Pandemide Çin’den ürün tedariki yapanların önemli bir kısmı tekrar Çin’e döndü ancak ikinci ve üçüncü tedarikçilerini Türkiye’den buluyor. Lojistik olarak yakın olması nedeniyle pahalı da olsa Türkiye’den yüzde 20-25 oranında satın almalar devam ediyor. Avrupa’nın Türkiye’den yana tereddüdü yok. Yaşanan depreme rağmen ihracat geliri fena değil. Bu rakam yurtdışının Türk firmalarına ne kadar güvendiğini gösteriyor. Eskişehir’de firmalarımız çoğu kendini uluslararası literatüre göre hazırlamış durumda. Çevreye uyumlu fabrikalarda, otomasyonundan yönetime, kurumsal iletişimden insan kaynakları ve dijital dönüşüme kadar diğer illere göre 3-4 aşama öndeyiz. Bunda ABD, AB ülkeleri ile çalışmamızın etkisi yüksek” şeklinde konuştu.
“Eskişehir, geleceğin raylı sistemler merkezi olmalı”
Eskişehir’in birçok sektörde iddiasının olduğunu vurgulayan Celalettin Kesikbaş, “Eskişehir’in geleceğin raylı sistemler merkezi olması gerekiyor. URAYSİM projesinin varlığı çok önemli. TÜRASAŞ, vagon imalatı yapan firmalarla, yan sanayisinin gelişmiş yapısı ve demiryolu kültürünün olması Eskişehir’in bu konumunu destekliyor. Bu nedenle Eskişehir, hızlı tren setlerinin, vagonların lokomotiflerin üretildiği bir merkez olmalı. ESO olarak bunu da kendimize görev edindik. Türkiye’de böyle bir yatırım yapılacaksa adres Eskişehir olmalı. Otomotiv denince akla Kocaeli, savunma ve havacılıkta Ankara geliyorsa raylı sistemlerde de akla Eskişehir gelmeli. Beyaz eşya, metal, makine, ambalaj, geri dönüşüm, gıda ve seramik sektörlerimiz oldukça iyi. Ciddi bir motor teknolojisi TEI ile burada gelişiyor. Eskişehir, öncü sektörleri ile geniş bir üretim yelpazesine sahip” dedi.