Ahmet YİĞİT-Adnan AÇIKGÖZ
Yeni Yüzyılda Ekonomi Paneli’nde konuşan Arbel Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Arslan, döviz kurundaki hareketliliğin piyasadaki etkilerine değinerek, kur hareketliliği nedeniyle ihracatın her ay yükseldiği yönünde bir düşüncenin oluştuğuna işaret etti.
Mersin protokolü, oda, borsa ve STK’ların temsilcileri ile Çukurovalı iş dünyası, Arbel ve EKONOMİ Gazetesi işbirliğinde düzenlenen “Yeni Yüzyılda Ekonomi Paneli” nde buluştu. Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan panelin moderatörlüğünü EKONOMİ Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Handan Sema Ceylan üstlenirken, Arbel Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Arslan ‘küresel ekonomide Türk iş dünyasının konumu, Berdan Cıvata Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şemsi ‘sektörel bilgilendirme ve metal sektöründe Mersin’in yeri’, Armada Foods Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Sönmez ‘bakliyat sektörünün ekonomiye katkısı ve organik tarımın önemi’, EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ‘küresel ekonominin Türkiye yansımaları’, EKONOMİ Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz ise ‘rekabet ve dijitalleşmenin Türkiye ekonomisine etkileri’ni konuştu.
Arslan: İpek Yolu’nun tek alternatifi Zengezur Koridoru’dur
Türkiye’de ihracatın her ay arttığı yönünde açıklamalar yapıldığına dikkat çeken Arbel Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Arslan, “Kur nedeniyle ürünlerimiz ucuzlarken, dünyada en ucuz malları Türkiye’de bulunuyor. Bu nedenle ihracat artıyor. İhracatçımız, sanayicimiz ve esnafımız para alamıyor. Bankalar para vermiyor. Ülkemizdeki girişimcilerin bu dönemlerde dikkatli olması lazım. Her geçen gün artan dolar karşısında yoksullaşıyoruz. Dolarla birlikte artan ihracatın fakirlik getirdiğinin bilinmesini istiyorum” diye konuştu.
Dünya genelinde yaşanan resesyonu navlun fiyatlarına bakarak anladığını dile getiren Mahmut Arslan, bir dönem anormal şekilde artan navlun fiyatlarının şimdilerde ise yavaşlama trendine girdiğini anlattı. Çin ve diğer sanayici ülkelerin de resesyon içinde olduğunu ifade eden Mahmut Arslan, “Kırgızistan’dan Türkiye’ye gelecek 150 dolarlık mal için 150 dolar navlun isteniyor. Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Kazakistan’ın mallarının hepsi Zengezur Koridoru’nun açılmasıyla Türkiye’ye gelir. İpek Yolu’nun tek alternatifi Zengezur Koridoru’dur. Orta Asya’nın mallarıyla ülkemiz ticareti canlanır” ifadelerini kullandı.
Şemsi: Küçük bir atölyeden liderliğe uzanan başarı hikâyesi
Başarı yolculuğuna 3’ü çırak 5 kişiyle 150 metrekarelik atölyede başladığını anlatan Berdan Cıvata Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şemsi ise rüzgârgüllerinde kullanılan cıvata ve somunları üretmek için 2008’de Almanya’da düzenlenen bir fuarda rüzgârgülü üreticileriyle bir araya geldiklerini, oradaki bir firmanın üretim hattı değerlendirmesinden 73 puan aldıklarını ifade etti. Yerinde kontrolden sonra puanın 85’e çıktığını ifade eden Hasan Şemsi, şunları aktardı: “2010’dan sonra bütün rüzgârgülü üreticileri kapımızı çalmaya başladı. Bugün General Electric’teki notumuz yüzde 98’dir. İspanya’dan Alstom, Gamesa, Danimarka’dan Siemens, Vestas, Almanya’dan Nordex, Enercon, Çin’den Goldwind ve yine Almanya’dan rüzgârgülü kanadı yapan bir firmayla çalışıyoruz. Böylece rüzgâr türbini konusunda 1 numara olduk. Her laboratuvarda bulunması gereken cihazlar bizde mevcut ama farklı olarak Türkiye’nin en güçlü çekme testi cihazına sahibiz. Tarafımdan tasarlanan bu cihaz, bilek kalınlığındaki bir cıvatayı koparabilir. Holdingleşen üreticilerin akredite belgesi bulunmazken biz belgeli üretim yapıyoruz. Son yıllarda Türkiye’de önemli atılımlar gösteren metal sektörü, dünyanın her noktasına hizmet verebilecek yapıya kavuştu.”
Sönmez: Dünya Gıda Programı’nın en büyük tedarikçisiyiz
Armada Foods Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Sönmez ise Türkiye’nin mercimekte kendine yetemediği ve ithalatçı olduğu yönündeki söylentilerin aksine ülkede 250 bin ton kadar mercimek üretildiğine dikkat çekti. Türkiye’nin bugün itibariyle kendi mercimeğinin yanında Kanada’dan getirilen 500 bin ton ürünü kırarak tüm dünyaya sattığını bildiren Fethi Sönmez, “Kendi firmamızla son yılda 100 ülkeye ihracat, 80 küsur ülkeden ithalat yapıyoruz. Mersin’deki kurulu tesisler, kırmızı mercimek işlemede dünyanın en büyük tesisleridir. Hindistan gibi bizden daha fazla tüketim yapan ülkeler var ama bizim kırmızı mercimek ihracat potansiyelimiz ve rakamlarımız dünyada 1 numaradır” şeklinde konuştu.
Son zamanlarda antrepoların çok geliştiğini dile getiren Fethi Sönmez, C ve A tipi antrepoların sektöre büyük bir katkı sağladığını vurguladı. Yüzlerce çeşit bakliyatın ülkede depolanarak ihraç edildiğini söyleyen Fethi Sönmez, “‘Kavşak noktasında bulunan ve Ortadoğu, Asya ile Avrupa’ya yakınlığı bulunan ülkemiz müthiş bir coğrafyaya sahip. Türkiye, Dünya Gıda Programı’nın (WFP) en büyük tedarikçisidir. Ukrayna-Rusya savaşı çıktığında Ukrayna’yı biz doyurduk. Mersin bakliyatçıları olarak, siparişi takip eden 1 hafta içinde malı Ukrayna’ya teslim ettik. Dünyadaki gıda krizleri Türkiye’ye teğet geçti. Sebebi depolarımızda tuttuğumuz mallardı” dedi. Öte yandan, firmasının organik tarımda tüm Avrupa’nın pazar lideri konumunda olduğunun altını çizen Sönmez, uluslararası firmaların tedarikçileri arasında yer aldıklarını da sözlerine ekledi.
Etkinlik, panelistler Mahmut Arslan, Hasan Şemsi ve Fethi Özel’e plaket takdiminin ardından hatıra fotoğrafının çekilmesiyle son buldu.
“Yatırımların hızlı yapılması lazım”
Kentle ilgili değerlendirmelerde bulunup yetkilileri yatırımları hızlandırmaya çağıran Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise Cumhurbaşkanlığı yatırım programındaki 45 proje için gerekli 56 milyar 319 milyon liralık tutar için 5 milyar 59 milyon lira ödenek ayrıldığını söyledi. Vahap Seçer, “Başta cebimizden 250 milyon lira hak ediş ödediğimiz, 2 yıldır masada bekleyip geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından imzalanan iç ya da dış finansman kullanma iznini aldığımız metro. Ödenek 2 milyar 625 milyon lira. Önümüzdeki günlerde idare 1 milyar lira borçlanma yetkisi isteyecek. İkna etmeye çalışıyoruz. Cumhurbaşkanlığı yatırım programına alındı. İlk etapta 2 yıl önce meclis 900 milyon borçlanma yetkisi verdi, 2 yıl orada takılıyor. 2 milyar 625 milyon liranın içinde benim metroya dair kullanacağım 1 milyar 900 milyon lira var. Şimdi o kalan parayı almak için zaman kaybediyoruz. 2 aydır uğraşıyoruz. Zaman hızlı akıyor, yatırımların hızlı olması lazım. Havaalanının bir an evvel açılması gerek. Çeşmeli-Taşucu otoyolu, Silifke üzerinden Sertavul, Karaman, Konya Orta Anadolu’yu Akdeniz’e bağlayan yol ve lojistik köyün yapılması lazım” dedi.
Başkan Özyiğit, güç birliği vurgusu yaptı
Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “İnovasyon, kalite ve süreç yönetimi olmazsa olmaz ama siyaset ekonomi üzerinde büyük bir etkiye sahip. Mersinimiz de büyük potansiyeliyle çok önemli bir liman kenti. Küba Büyükelçisi, ‘Türkiye’yi İstanbul ve Ankara’dan ibaret görüyorduk ama Mersin’in potansiyeli çok büyük’ demişti. Bu potansiyeli ortaya çıkarmak bizlerin elinde. Güç birliği yaparak bunu bütün dünyaya tanıtabiliriz” diye konuştu.