Ali ESKALEN – Talip ÖZTÜRK – Mehmet Nabi BATUK – Müberra TAŞÇI – M. Rıdvan CEBECİOĞLU
Türkiye ekonomisinin yol haritası seçimlerden sonra yeniden çizilecek. İş dünyası temsilcileri bu yeni yol haritasının nasıl olması gerektiğini, acil taleplerini ve beklentilerini, “Anadolu İş Dünyası Yeni Hükümetten Ne Bekliyor?” başlıklı yazı dizimizde madde madde dile getiriyor. Bugün dördüncüsü yayımlanan dizimizde, deprem felaketini yaşayan kentlerin iş dünyası temsilcileri yer alıyor. Depremzede kentlerin taleplerinin başında, bölgeyi canlandıracak KGF gibi destekler ve teşvikler geliyor…
ÜNVERDİ: GÜVEN ORTAMI OLUŞTURULMALI
Son yılların küresel ve ulusal anlamda çeşitli sorunlarla mücadele etmekle geçtiğini, 2023’e yeni umutlar ve hedeflerle başlarken 6 Şubat’ta meydana gelen depremle ülke olarak sarsıldığımızı dile getiren Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, yeni hükümetten taleplerini şöyle sıraladı:
“Deprem şehrimiz başta olmak üzere maalesef 11 ili de olumsuz etkiledi. Ticareti yeniden canlandırmak için de bölgemize verilen teşvik ve desteklerin artırılmasını bekliyoruz. Bunun yanında sürdürülebilirlikten yana üretimi destekleyecek, ihracatı artıracak desteklerin de artırılmasının ülkemize geri dönüşümü çok daha büyük olacaktır. Bunun yanında güven ortamının da oluşturulmasıyla, kurdaki dalgalanmalar ve ikili kur riskini ortadan kaldıracak politikalarla yatırımlar yeniden artacaktır. İhtiyaç duyulan uygulamalarla yeniden eski günlerimize kavuşacağız.”
YILDIRIM: GAZİANTEP 5. BÖLGE TEŞVİK KAPSAMINA DAHİL EDİLMELİ
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, “Gaziantep bölge ekonomisinin amiral gemisidir. Ve gemi depremde görünmez çok hasar almıştır. Gaziantep’in 5. Bölge teşvik kapsamına dâhil edilmesini istiyoruz” dedi. Yıldırım, şöyle devam etti: “Böylece bölge için çok daha büyük bir katma değer doğar ve bölge ekonomisinin canlanması hız kazanır. Bununla birlikte olası İstanbul depremi de göz önünde bulundurularak ülke ekonomisinin geleceği için ‘Marmara Sanayi Havzası’ Gaziantep ve çevresinde yedeklenmeli. Burada güçlü, nitelikli ürün üreten, yeşil dostu bir sanayi havzası oluşturulmalı. Dijital verilerimizi bulut sistemleri ile yedekler gibi olası felaketler için üretim gücümüzü de yedeklemeliyiz. Son günlerde döviz alış-satış arasındaki marjın artması reel sektörü oldukça zorluyor. Merkez Bankası kuru ile serbest piyasa kurları arasında fark en az yüzde 5 zarara yol açıyor. Sadece ihracatçıyı değil tüm sektörleri etkileyen bu durum ticari ilişkilerde de anlaşmazlıklara yol açıyor. Piyasa ekonomisine müdahale edilmemesini istiyoruz.”
BULUNTU: BÜYÜK LİMAN YATIRIMLARINA İHTİYAÇ VAR
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Buluntu, “Üretim ve yatırım ortamını iyileştirerek yüksek katma değerli ve teknolojik ürünlerin üretildiği, rekabet gücü yüksek, sürdürülebilir bir yapı oluşturulması Türkiye ekonomisi öncelikli alanlardan biri” diye konuştu. Buluntu, kentin tekrar ayağa kaldırılması için taleplerini şöyle sıraladı: “Rekabetçi üretim altyapısı ile verimliliği odağına alan, sanayi sektörünün başat rol üstlendiği, ihracata dayalı istikrarlı bir büyüme modeli geliştirilmelidir. Türkiye’nin beşeri yapısının güçlenmesine yönelik tüm kademelerde kapsayıcı ve kaliteli hamlelerle bilgiyi ekonomik ve sosyal yarara dönüştüren, teknoloji kullanımına ve üretime yatkın nitelikli insan yetiştirilmesi en önemli politika alanlarından birisidir. Taşımacılık kavramının gelişmiş ifadesi olan lojistik kavramı, günümüzde ekonomik göstergelerin iyileşmesinde rol oynayan en önemli araçlardan birisi haline gelmiştir. Lojistik sektörünün önemi büyüme potansiyelinin oldukça yüksek olduğu Türkiye’de giderek artmaktadır. Özel kesim lojistik sektörü yatırımlarının özel teşvik sistemleriyle desteklenmesi ve yeter düzeye gelinceye kadar bu desteğin sürdürülmesi elzemdir. Taşımacılığın yaygınlaştırılması ve sanayinin rekabet gücünün artırılması için imalat tesisleri ve limanlara yönelik demiryolu bağlantı hatların güçlendirilmesi sektörlerin rekabet gücünü artıracaktır. Türkiye’nin bölgesel aktarma merkezi olmasını teminen büyük liman yatırımları yapılmalıdır. OSB’lerin limanlara ve lojistik merkezlerine bağlantısına hizmet edecek çevre yollarının yapılması kamu yatırımları arasına alınmalı. Gıda güvenliği ve tarımsal nüfusun yerinde muhafaza edilmesi, tarımda daha fazla teknoloji ve bilgi kullanımı ile girdi kullanımının etkinleştirilmesi, pazarlama kanallarının çeşitlendirilerek üretimin talebe uygun hale getirilmesi acil konulardan birisidir.”
Mustafa Buluntu, deprem bölgesi için alınması gereken acil önlemleri 9 maddede sıraladı:
1. Deprem bölgesi için 100 milyar liralık Hazine kaynaklı KGF programı istiyoruz. Şirket bazında 250 milyon liraya kadar limit ve 3 yıl ödemesiz 10 yıl vadeli.
2. Kamunun şirketlere borçlarını süresinde ödemesi.
3. Deprem dirençli şehir politikasının geliştirilmesi ve imar planlarının buna göre revize edilmesi.
4. Sanayi-şehir ilişkisinin sosyal politikalarla yeniden kurgulanması.
5. Ulaşımda özellikle belgesel dengesizliklerin giderilmesi, uçak seferlerinin il nüfuslarına oranlanarak belirlenmesi.
6. Deprem bölgesindeki Organize Sanayi Bölgesi kuruluşlarının hızlandırılması.
7. Sanayide kullanılan elektrik ve doğalgaz için indirimlerin devam etmesi.
8. Deprem konutlarının bedelsiz olarak hak sahiplerine verilmesi.
9. Evi ve işyeri yıkılan veya yıkılacak olan hak sahiplerinin bu durumdaki tüm ev ve işyerlerinin yapılarak teslim edilmesi.
YETİM: HAMMADDE TEDARİKİ VE FİNANSA ERİŞİM SORUNLARI ÇÖZÜM BEKLİYOR
Depremde Şanlıurfa’da 253 binanın ağır hasar gördüğünü, bin 122 binaya acil yıkım kararı verildiğini kaydeden Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yetim, ardından sel felaketi yaşadıklarını, kent merkezinde konuşlanan hizmet ve ticaret sektörlerinde faaliyet gösteren firmaların zararının büyük olduğunu söyledi. Yetim, “KOBİ’lerimize yönelik olarak afet bölgesi desteği olarak sağlanan SGK pirim ödemeleri 6 aylığına ertelendi. Ancak 6 ay sonra işletmelerimiz ciddi bir SGK borcuyla karşı karşıya kalacak. Bu durum işletmeleri finansal açıdan zorlayacak. SGK borçlarının ya tamamen silinmesini ya da ödemelerde yeni kolaylıklar sağlanmasını bekliyoruz. Aynı zamanda Kısa çalışma ödeneğinden sadece işyeri hasar gören işletmeler faydalanabiliyor. KOBİ’lerimizin rahat bir nefes alabilmesi için Kısa Çalışma Ödeneği desteğinin kentimizdeki tüm işletmelerin kullanımına açılmasını bekliyoruz. Özellikle tekstil sektöründe ham madde tedariki ve finansal konularda ciddi sorunlar yaşandı. Şehrimizdeki hazır giyim ve konfeksiyon sektörü ham madde tedarikini ağırlıklı olarak Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay gibi depremden ağır hasar alan kentlerden yapıyorlardı. Buradaki tedarikçiler arasından kayıplar olduğu gibi, tesisi yıkılan ve üretim için personel bulamayanlar var. Kentimizdeki tekstil sektörü bu nedenle ham madde tedarikinde büyük sorunlar yaşıyor. Ödenmeyen çeklerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu alanda finansman yönetiminde önemli desteklere ihtiyacımız var. Kredi Garanti Fonunun kapsamının genişletilerek uygulanması sanayicilerimizin finans ihtiyaçlarına katkı sağlayacaktır” diye konuştu.
Yetim, diğer talepleriyle ilgili şunları söyledi: “Kentimiz Türkiye’nin en önemli tarım şehirleri arasında üst sıralarda yer alıyor. Kent ekonomimizin eski günlerine dönebilmesi ve sürdürülebilir büyümesi için gıda, tekstil ve tarım sektörlerine yönelik yeni destek mekanizmalarının oluşturulmasını bekliyoruz. Beklentimiz, şehrimizin ekonomisini yeniden ve kısa zamanda canlandıracak tedbirlerin alınması ve sorunlara kalıcı çözümlerin getirilmesi ve ortak projeler ile hareket edilmesidir. Kentimizde bazı sektörlerin cazibe kapsamına alınmasını bu sektörlere yönelik yeni destekler bekliyoruz. En önemlisi en büyük gider maliyetleri olan enerji gibi alanlarda yenilenebilir enerji yatırımlarını destekleyecek yeni yatırım mekanizmaları oluşturulmasını bekliyoruz.”
KAYA: STOKÇULUKLA MÜCADELE GÜÇLENDİRİLMELİ
Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya’nın talepleri ise şunlar: “Pandemiden sonra yaşanan enflasyonist baskı Şanlıurfa’daki gıda ve tekstil sektörünü derinden etkiledi. Seçimden sonra bir süreliğine fahiş fiyatların devam etmesini öngörüyoruz. Piyasalarda denge sağlayacak yeni düzenlemeler ihtiyaç var. Özellikle stokçulukla mücadelenin genişletilmesi gerekir. Ülke ekonomimizde kontrol mekanizmalarımız daha da sıkılaştırılmalı. Stokçuluğun önüne geçilmediği sürece dengeli bir piyasadan söz edemeyeceğiz. Bölgemizin lokomotif sektörü olan hububat bakliyat ve pamuk üretiminde bir sorun yaşanmasını öngörmüyoruz. Lisanslı depolarımızda gıda ve tekstil sanayicilerimizin ihtiyacını karşılayacak miktarda ürünümüz var. Ancak tüm dünyada etkisini artıran Küresel iklim değişikliği bölgemizi de derinden etkiliyor. Özellikle yaşanan kuraklıklar bakliyat, hububat ve pamuk üretimimize olumsuz olarak yansıyor. Tarımsal üretimimizde sıkıntı yaşanmaması için Şanlıurfa genelinde sulanabilir tarım alanı yatırımlarının daha da hızlandırılmasını bekliyoruz. Özellikle Hilvan ve Siverek’teki sulama kanalı yatırımlarının hızlandırılması gerekiyor. Bölgede kod farkı sorunu olduğu için enerji maliyetleri artıyor. Burada yenilenebilir enerji yatırımlarının önünü açmalıyız.”
ALAN: ELAZIĞ’IN ARTIK KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜ YOK
Seçimlerde hangi Cumhurbaşkanı adayı kazanırsa kazansın, yerelde hangi milletvekili adayı icra makamına gelirse gelsin, Elazığ’ın artık zaman kaybetmeye tahammülünün olmadığını vurgulayan Elazığ Ticaret ve sanayi Odası Başkanı İdris Alan talepleriyle ilgili şunları ifade etti: “Kimi güzel işler yapacaksa Allah ona nasip etsin. Elazığ hak ettiği yerde olmalıdır. Bunun için de, Uluova ve Kuzova Sulama Projesi’nin, TEKNOVA OSB’nin acilen tamamlanarak hayata geçmesi, Pertek Köprüsü’nün hızla tamamlanması, Palu-Kovancılar-Karakoçan Karma OSB’nin hızla yatırım planına dahil edilmesi, yöresel ürünlerin pazarının genişletilmesi için gereken desteğin verilmesi, Yeşil Mutabakat’a bağlı kalınarak ilimizin geleceğinin erkenden inşa edilmeye başlanması, Elazığ milletvekillerinin üst düzeyde görevlendirilmesi, ticaretimizi olumsuz etkileyen havayolu ulaşımı saatlerinin düzenlenmesi ve sefer sayısının artırılarak, Elazığ ile sık ziyaretlerin gerçekleştiği Antalya, Adana ve İzmir gibi şehirlere direkt uçuşların sağlanması, sağlık alanında bölgenin en ileri ili olan Elazığ’da sağlık turizminin önünün açılması, il için alınacak kararlarda, başta odamız olmak üzere STK’ların ve paydaşların görüşlerinin alınması, deprem bölgesindeki en sağlam yapı stokuna sahip, güvenilir bir şehir sıfatı kazanan Elazığ’a acemi birliğinin kaydırılması, Lojistik Üs Projesi’nin desteklenerek hayata geçirilmesini istiyoruz.”
ÖZTEKİN: İSTİKRAR VE ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK İSTİYORUZ
Samsun Genç İş İnsanları Derneği Başkanı Onur Öztekin’in talepleri şu şekilde: “İlk beklentimiz gençlerin daha ön planda ve karar verici mevkilerde olması. Tarım, lojistik, mobilya ve sağlık gibi birçok alanda potansiyeli olan bir şehir olan Samsun’un geçmişteki ekonomik başarısını tekrar kazanmasını istiyoruz. Bunun için de yeni hükümetten destek bekliyoruz. Ülkenin geleceği olan genç fikirlere, ortak akla, barışçıl yaklaşımla çözüm odaklı hareket etme kabiliyetini ön planda tutan bir siyasi anlayış bekliyoruz. Öngörülebilir, istikrara dayalı bir yönetim biçimi istiyoruz. Enflasyona yenilmeyen, ülkemizdeki üretimi artıracak, istikrarı sağlayacak, ülkenin sosyal ve kültürel, hukuksal yapısına etki edecek, işsizliğin önüne geçen kısacası gençlerimize geleceğine kaygı ile değil umutla bakarak hayal kurdurabilecek ekonomik reformlar bekliyoruz.”
OLGUN: FİNANSMANA ERİŞİM KOLAYLIĞI BEKLİYORUZ
Zafer Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu Başkanı Ali Alper Olgun, “Kütahya iş dünyası olarak finansmana erişim kolaylığı önceliğimiz. Dünya ile rekabet edebileceğimiz, ihracatı destekleyen kur seviyesi ve dövize ulaşımda kolaylık da beklentilerimiz arasında. Ayrıca, yatırım öncelikli sektörlerin tespiti ve bu sektörlere yatırım yapan firmaların desteklenmesi çok önemli. Hâlihazırda devam eden Türkiye modeli ekonomi programında da belli konularda revizyon ve Kredi Garanti Fonu (KGF) paketlerinin daha ulaşılabilir olmasını bekliyoruz” diyerek taleplerini sıraladı.
BİNTEPE: KUR VE FAİZDE SIÇRAMA ÖNLENMELİ
Kütahya Genç İş İnsanları ve Yöneticileri Derneği Başkanı Zafer Bintepe, şunları söyledi: “Kur ve faizde öngörülen sıçrayışın ciddi bir ekonomik programla engellenmesi gerekiyor. Bugün faizlerin ve kurun üzerinde ciddi bir baskı var ve bu rakamlar reeli yansıtmıyor. Yeni hükümet kim olursa olsun, ciddi bir ekonomik program sayesinde bu kriz yönetilirse ve yatırımlar yapılması sağlanırsa birkaç ay sonra kurda ve faizlerde düşüş sağlanabilir, makul ekonomik seviyeye ulaşabilir.”
DÜLGER: TEKNİK EĞİTİME AĞIRLIK VERİLMELİ, TEŞVİKLERDE BÜROKRASİ ENGELİ AŞILMALI
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Kütahya Şubesi Başkanı Ahmet Dülger, acil talepleriyle ilgili şöyle konuştu: “Ulaşımla ilgili çok önemli yatırımlar yapıldı. Yatırımcılara hem maliyet hem de zamandan kazandırıyor. Bu noktada mevcut yatırımların iyileştirilerek devam etmesini bekliyoruz. Yine hem ilimiz hem de ülkemizde nitelikli iş gücüne ihtiyaç artıyor. Meslek liselerine verilen önem sayesinde son dönemde önemli bir atılım yapıldı. Ancak eğitimin daha nitelikli olması gerekiyor. Gelinen noktayı iş dünyası olarak yeterli görmüyoruz. Teknik eğitime ağırlık verilerek, kalitenin hızla artırılması ve yeni ufukların açılması şart. Bir diğer talebimizde alanında uzmanlaşmış şehirler. Avrupa’da şehirlerin uzmanlaştığı o sektörle anıldığını görüyoruz. Kütahya da çini, cam, seramik ve porselen anlamında dünya arenasından adından bahsettiriyor. Bu sektörde ciddi kümeleşme ve yatırımlar mevcut. Ama daha ciddi yatırımlar alarak alanında daha üst seviyelere yükselebilir. Yine bor madeninin çıkarılması ve işlenmesinde gereken tecrübe ve birikime sahibiz. Bu sektörlerin devlet eliyle daha fazla desteklenmesi gerekiyor. Açılacak Bor Karbür Tesisi’ni de heyecanla bekliyoruz.”