Hilal SÖNMEZ
Deprem bölgesinde hayatta kalan işletmelerin desteklenmesi için atılabilecek öncelikli adımlarla ilgili EKONOMİ’ye bilgi veren Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Meclis Başkanı Abidin Özkaya, depremden etkilenen illerin sosyal ve ekonomik açıdan kalkınması için yeniden yapılaşma sürecinde kamunun uygulayacağı satın alma politikasının önemine dikkat çekti. Bölgede faaliyetine devam edebilen işletmelerin mutlaka desteklenmesi gerektiğini belirten Özkaya, “Yeniden inşa sürecinde kamu alımlarının en azından belli bir miktarının yerelden yapılması hem psikolojik hem de ekonomik anlamda faydalı olacaktır” dedi.
Bölgenin hem psikolojik hem de sosyo-ekonomik açıdan yeniden inşasında “ortak akılla ve ortak dille” hareket etmek gerektiğini paylaşan Abidin Özkaya, “Hem iş insanlarından hem de çalışanlardan bölgeyi terk etmek isteyenler olabiliyor. Bu insanların yaşadığı psikolojinin ne kadar ağır olduğunun farkındayız. Ancak bu bölgelerin terk edilmemesi çok önemli. Burada her şeyden önce ortak akılla hareket etmeli, depremi yaşayan insanlarımız için ortak ve yapıcı bir üslup kullanmalıyız” dedi. Bölgeden göçün önüne geçilmesi için de yapılaşma sürecinin önemli olduğunu paylaşan Özkaya, “Faaliyetlerine devam edebilen esnafımıza, tüccarımıza, yerelde konusu ne olursa olsun, ne iş yapıyor olursa olsun, inşa sürecinde kamu tarafından alınacak, tedarik edilecek her türlü ürün ve hizmette öncelik verilmesi gerekir. Kamu yapacağı alımlarda bölgedeki işletmelerden istediği miktarı bulamayabilir, istediği hacmi ve kaliteyi bulamayabilir ama illa ki ayakta kalanlardan bir şeyler alabilir. Bu bir hizmet veya ürün de olsa alımlarda öncelikle ilgili şehrin esnafının seçilmesi sadece ekonomik anlamda değil psikolojik anlamda da bölge insanına destek sağlayacaktır” diye konuştu.
“Geçici ve makul süreyle teşvikler verilmeli”
Normalleşmeye hızlı dönülmesi için depremden etkilenen 11 ilin ilçeleriyle birlikte, yatırım, teşvik ve istihdam notasında cazibe merkezi haline gelmesi gerektiğini kaydeden Abidin Özkaya, “Kamunun yerel kalkınmaya odaklanması lazım. Göçü önlemek ve göç edenlerin de dönüşünü sağlamak için belki bu illerin tamamını geçici ve makul süreyle çeşitli teşviklerle desteklemeliyiz. Hükümetimiz orada çalışacak insanların muhtasar vergisinden, işveren priminden, gelir vergisinden feragat edip bu ücretleri direk işçiye verebilir. Makine alımlarında, yatırımlarda destek olunabilir. KDV muafiyeti gibi üretimi teşvik edecek uygulamalarla üreticiler desteklenebilir. Bölgeyi öncelikli destek kapsamına alırken, gerçek mağdurların faydalanması için de bir takım formüller geliştirmeliyiz” dedi.