Eray ŞEN
Türkiye’nin 2,5 milyon ton kütlü pamuk üretiminin yüzde 10’unun yapıldığı Hatay’da bu yıl deprem, kuraklık, sulama ve maliyet sorunları nedeniyle üretimin yüzde 35-40 azalması bekleniyor. Geçen yıl 500 bin dekar alanda 250 bin ton rekolte elde edilen ilde, yaklaşık 72 çırçır ve prese fabrikasının yüzde 95’inin depremde yıkılarak çalışamaz duruma geldi. Nisan sonunda ekimi, eylül sonu-ekim başında hasadı yapılan pamuğun işlenebilmesi için çırçır fabrikalarının onarılması gerekiyor ancak sanayi sitesi de yıkıldığı için usta ve ekipman bulmakta sorun yaşanıyor. Sulamada kullanılan Asi nehrinin depremde tahribata uğraması, geçen yıl pamuktan para kazanamayan çiftçilerin başka ürünlere yönelmesi gibi nedenler de ildeki pamuk tarımında azalmaya işaret ediyor. Konuyla ilgili son gelişmeleri Antakya Ziraat Odası Başkanı Mehmet Muzaff er Okay ve Progen Genel Koordinatörü Prof. Dr. Cafer Mart, EKONOMİ’ye değerlendirdi.
“Çırçır fabrikalarının onarımı hasada yetişir mi bilmiyorum”
Mehmet Muzaffer Okay, hasat zamanına kadar çırçır tesislerinin tamir edilmesi, yeniden çalışır hale gelmesi için çalışılacağını söyledi. Okay, “Ancak en büyük sıkıntılardan bir tanesi, sanayi sitesinin de yıkılmış olması. Bu nedenle usta ve ürün tedarikinde sorun yaşanıyor, tadilat, tamirat yapmak için gerekli ustalar ve malzemeler temin edilemiyor. Çalışan elemanlar haklı olarak iş yerlerine konteyner talep ediyor” diye konuştu. Çırçır fabrikalarının buğday ve mısırda ‘imkanları dahilinde piyasadan mal topladığını’ da vurgulayan Okay, “Şimdi depoları yıkıldı, bazılarında makineleri enkaz altında kaldı. Bunların onarımını hasat zamanına yetiştirebilirler mi bilmiyorum, zor gibi görünüyor” dedi.
“Ana sulama kaynağı Asi nehri de tahribata uğradı”
Depremde Kahramanmaraş gibi yakın illerde de çırçır fabrikaları yıkıldığı için başka illerde pamuğun işlenmesinin de mümkün olmadığına dikkat çeken Okay, “Çözüm olarak Antbirlik, Çukobirlik, Tariş gibi birliklerin devreye girmesi düşünülebilir. Çiftçinin buradaki malını nakliye ile alabilirler. Burada en büyük görev devlete düşüyor. Bunu insanların yapma şansı yok, zaten ellerindeki mevcut pamuk balyalarını satamıyorlar. Tekstil sektöründe de sıkıntı var. Dünya piyasası da buna çanak tutuyor” yorumunu yaptı. Okay, bir başka sorunun sulamada yaşanacağına dikkat çekerek, “Bu sene pamuk ve mısırda ayrıca su sıkıntısı yaşayacağız. Hem iklim değişikliğinden hem de depremde Asi Nehrinin tabanında ve yanal yönlerinde ciddi tahribat olmasından dolayı, pamuk eken çiftçinin su bulamama gibi bir sıkıntısı olacak. Rekolte düşecektir” diye konuştu.
“Ekim alanları azalsa da üretim devam edecektir”
Türkiye’de pamuk ve soya tohumunda sektör lideri, Hatay merkezli Progen’in Genel Koordinatörü Prof. Dr. Cafer Mart, çırçır fabrikalarının depremde yıkılmasının üreticiyi psikolojik olarak etkileyeceğini belirtti. Mart şunları söyledi, “Ancak hasat zamanına kadar bu fabrikalar ayağa kalkar diye düşünüyoruz. Deprem nedeniyle çiftçilerin çoğunun evi yıkıldı, can kayıpları var. Çiftçilerden fazla olmasa da ilden ayrılanlar oldu. Bunların ekim alanlarının azalmasında etkisi olacaktır ama bir taraftan üretime devam edeceklerdir. Şu anda zor durumdalar, hükümet gerekli desteği verecektir.”
“Pamuktan yüzde 35-40 düzeyinde kaçış var”
Hatay’da pamuk üretiminin çeşitli nedenlerle azaldığını vurgulayan Prof. Dr. Cafer Mart, “Geçen yıl pamuk fi yatları oldukça düşüktü. Üretici alternatif ürünlere yöneldi. Geçen sene kütlü pamuğun kilosu 14 lira civarında satıldı, ancak maliyeti bunun üzerindeydi. Üreticiye sadece kilogram başına 160 kuruşluk destekleme parası kaldı. Böyle olunca da üretici pamuktan uzaklaştı. Sonuçta pamuktan yüzde 35-40 düzeyinde kaçış var” bilgisini verdi. Pamuk üretiminde iniş-çıkışların her zaman olduğunu düşünen Mart, “Pamuk fi yatları dünya piyasasına paralel seyreder. Ne olursa olsun, Türkiye pamuk üretiminin yüzde 10’una yakın kısmını her zaman Hatay gerçekleştirir. Üretim alanları olarak bundan daha geriye gideceğini sanmıyorum, en kötümser rakamlar bunlar, çünkü pamuk birçok kesime kazandıran bir ürün. Türkiye bir tekstil ülkesi ve ihtiyacı olan pamuğun yüzde 60’ını ithal ediyor. Bu durum da iç piyasada pamuğun önemini artırıyor. Desteklemelerin yükseltilmesi gerekiyor” dedi.