Ali ŞAHİN
Bursa’da en büyük riskin zemin sıvılaşması olduğunu belirten Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Deprem Araştırma Merkezi Müdürü ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Beyhan Bayhan, bir an önce tedbir alınması gerektiğini belirterek, “Bursa için Marmara havzası fayı kadar şehrin içinden geçen ve 1855’ten bu yana sükunet içinde olan fay hattı da büyük risk oluşturuyor” dedi.
Bursa Teknik Üniversitesi 11 ilde büyük yıkıma yol açan ve on binlerce vatandaşın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin teknik rapor hazırladı. Raporun ayrıntılarının paylaşıldığı toplantıda konuşan Beyhan Bayhan, Bursa’nın 3 fay hattının etki alanında kaldığını hatırlattı. Prof. Bayhan, “Bursa’da protokolü imzalanan deprem master planı kapsamında çeşitli adımların atılması önemli ama bizim risklerin de bilincinde olmamız gerekiyor. Kentsel dönüşümün olması gereken noktalarda doğru bir biçimde planlanması ve bu çalışmaların hızlandırılması gerekiyor. Ayrıca yapı denetimden geçen binalar sorgulanmalı, bina sertifikası gibi konular önemli” diye konuştu.
Beyhan Bayhan, “Bu şehir mühendislik hizmeti almayan yapılarla dolu. Zemin sıvılaşması potansiyeli olan yerlerin acilen belirlenmesi gerekiyor. Bursa’da deprem olmadan heyelan ile yıkılan binalar gördük. Bu yüzden depremin tetikleyeceği heyelanlar konusunda da bir çalışma yapılması gerekiyor. Düzgün temel inşaatı, zemin iyileştirme uygulamaları yapılması oldukça önemli. Bursa olarak civar şehirlere çok yakınız ve bugüne kadar şehir çevresinde farklı illerde gerçekleşen 1509, 1766, 1894 ve 1999 depremlerinden etkilendik. 1855’teki depremin ardından 1949’da Harmancık ve 2006’da Gemlik’te büyük depremler yaşadık. 3 fay hattının ortasında riskin arttığı bir bölgedeyiz” ifadelerini kullandı.
“Hazırlıkların başlaması gerekli”
Bursa’nın olası bir depreme hazır olması için acilen hazırlıklara başlaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Beyhan Bayhan, “Deprem anında stratejik olan yapıları elden geçirmeliyiz. Okulları izolatörlü bir hale getirerek buraların aynı anda sığınma alanı olmasını sağlayabiliriz. Enerji ve haberleşme hatlarının kontrolü oldukça önemli. Özellikle OSB nakil hatları elden geçirilmeli, trafolar kontrol edilmeli. Silo ve kimyasal tankların depremde hasar almaması gerekiyor. OSB’lerdeki eski prefabrik yapıların mutlaka kontrolü gerekli. Çünkü Kahramanmaraş’ta da gördük eski prefabrik bina bağlantıları depremde önemli hasarlara neden oluyor. Bunlarla birlikte yol ve ulaşım konusunda adım atılmalı. Bazı depremlerde 6 metrelik yolların kapandığını gördük. Bu sebeple alternatif yollar hazırlayıp, acil durum ulaşım planının belli olması gerekli” diye konuştu.