Ali ŞAHİN
Son dönemde sanayisindeki ivme ve teknoloji yatırımları ile gündeme gelen Bursa’da tarım sektörü ise yatırım kurbanı oldu. Şehirde yeni planlı sanayi alanlarının oluşturulamaması ve tarlaların yatırım aracı olarak kullanılması nedeniyle önemli bir tarımsal alan kaybı yaşanıyor. 2018’de toplam 3 milyon 36 bin 992,4 bin dekar olan Bursa’daki tarım arazisi alanı 2022 sonu itibarıyla 2 milyon 996 bin 453,9 bin dekara düştü. Bursa son 5 yılda 5 bin 677 futbol sahası büyüklüğüne eşit olan 40 bin 538,5 dekar tarım arazisi kaybetti. 2021’de 1355,7 dekar olan örtü altı tarım alanı da 2022’de 1226,7 dekara düştü. 2018 yılında seracılık teşvikleri ile yukarı yönlü çıkan örtü altı tarım arazileri ekonomideki bozulmalar ve maliyet artışları nedeniyle yükseliş ivmesini 2021 senesinde durdurdu ve düşüş eğilimine geçti. Bursa’nın en ciddi tarımsal veri kaybı ise yumurta tavuğunda gerçekleşti. Şehirde 2018 yılında 13 milyon 431 bin 788 olan yumurta tavuğu sayısı 2022 sonu itibarıyla 5 milyon 534 bin 802’ye geriledi.
“90 bin hektar alan boş”
Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Fevzi Çakmak, “2015 yılında Bursa’nın toplam tarım arazisi 4 milyon 170 bin dekarken bu rakam 2022 sonunda 2 milyon 996 bin 453,9 bin dekara düştü. Bunda hızlı şehirleşmenin yanı sıra yatırım için alınan arazilerin tarım dışı kalmasının da etkisi büyük. Yatırım için alınan ve toplam tarım alanının yüzde 18’ini oluşturan verimli araziler maalesef ekilmiyor. Toplam tarım arazisinin yüzde 7’si de Bursa gibi yağışı yeterli bir ilde nadasa bırakma gerekçesiyle boş kalıyor. 90 bin hektarlık alanın boş kalması milli ekonomide kayıplara neden oluyor” dedi.
Çakmak, “Ova koruma kanununa sadık kalmamız bundan sonra bir metrekare yeni bir tarım toprağını tarım dışına çıkarmamamız gerekiyor. Biz, katma değeri yüksek ürünler üreten topraklarımızı ve büyük bölümü ihraç edilen bu ürünlerimizi korumak zorundayız. Arazi toplulaştırılmasının yanı sıra sulama potansiyelinin de artırılması gerekiyor. 363 bin hektar arazinin 290 bin hektarı ekonomik olarak sulanabilecek arazi. Ancak ne yazık ki bunun 155 bin hektarına su götürmüş durumdayız. Toplam arazilerin yüzde 40’ını oluşturan bu alanlar sulandığında katma değerli ürün miktarı da artacaktır” diye konuştu.
Tarımda yaşanan sıkıntılar nedeniyle çiftçilerin köylerini terk ederek şehirlere göçtüğünü hatırlatan Çakmak, “Dışarıdan ithal ederiz mantığıyla çiftçi kaderine terk edildi. Kaderine terk edilen çiftçi de şehirlere göç etmeye başladı. Kırsalda kimse kalmadı. Nüfusun yüzde 95’i şehirlerde yaşıyor. Ayrıca biz şu anda Türkiye’deki suyun yüzde 77’sini tarımda kullanıyoruz. Biz hep çeşmeden akan sudan tasarrufu konuşuyoruz. Asıl tasarrufu tarımda yapmamız gerekiyor. Mevcut tarımsal sulama şebekelerinin üçte ikisinin hala kanal, kanalet ve açık sistemlerle yapılıyor ve bunları yenilemeliyiz” diye konuştu.
Belediyeler kaçak yapılarla uğraşıyor
Bursa’da tarım alanlarının yok olması konusunda önemli bir konu da plansız sanayileşme. Özellikle tarım alanları üzerine yapılan kaçak depo ve fabrikalar nedeniyle şehirde önemli bir tarım alanı tahrip edilmiş durumda. Bu konuda son dönemde önemli çalışmalar gerçekleştiren Osmangazi Belediyesi verimli toprakların korunması adına kaçak yapılara savaş açtı. Kaçak yapılaşmaya asla taviz vermediklerinin altını çizen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Özellikle tarım arazilerine yapılan yapılar, sadece Bursalıların değil, tüm Türk halkının hakkına yapılan bir gasptır. Her bir santimetresi dahi kıymetli olan tarım arazilerimizi korumak, bizlerin halkımıza karşı olan sorumluluğumuzdur. Tarım arazilerimizin kaçak yapılaşmaya kurban edilmesine müsaade etmeyeceğiz” dedi. Bursa’da Osmangazi Belediyesi’nin yanı sıra Kestel ve Nilüfer Belediyeleri de tarım alanlarına yapılan kaçak yapılarla mücadele dozunu artırdı.