Ali ŞAHİN
Türkiye’deki üç deri organize sanayi bölgesinden biri olan Bursa Deri İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi, Badırga’daki yerleşkesinde 100’den fazla işletme ile katma değerli üretim gerçekleştiriyor. Bölgenin yıllık cirosunun 350 milyon dolara ulaştığını belirten Bursa Deri İhtisas ve Karma OSB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çağlar, “Bölge sanayicilerinin yüzde 75’i dericilerden oluşuyor. Günlük 15 bin adet büyük baş hayvan derisi işleme kapasitesine sahibiz ama bu rakam daha da artacak. Şu anda mevcutta 9 boş parselimiz var. Yaz döneminde onların da ruhsatlarını verip inşaatların başlamasını öngörüyoruz. Bölgemiz tamamen doldu diyebilirim. Bu yüzden genişleme alanını kullanma ihtiyacımız da oldu. O konuda da Tarım ve Orman Bakanlığı onayını bekliyoruz. Ayrıca İtfaiye ve Jandarma için de bina inşaatlarımız tamamlanınca bölgenin güvenliği çok daha fazla artmış olacak” dedi.
“Deri katma değerli bir ürün”
Bursa Deri İhtisas ve Karma OSB’de, deri üretimi yapan 82 işletme olduğunu belirten Murat Çağlar, “Hizmet destek sektöründe çalışan 20 işletmemiz bulunuyor. 45’e yakın işletme direkt deri üretimi yapıyor. Bu 45 firmadan 12-13 tanesi büyük kapasitedeki entegre firmalar. Burası sektör açısından oldukça büyük bir kapasiteye sahip. Türkiye’de günlük 25 bin büyük baş hayvan kesildiğini düşünürsek bizim günlük 15 bin deri kapasitemiz ülke hacminin yüzde 60’ı kadar. Ülkemizde üretilen deriyi elbette sadece Türkiye karşılayamıyor, 3 OSB aynı zamanda komşu ülkelerden ham deri ithal ederek onları işleyip katma değerli biçimde ihraç ediyor. Bir kilogram ham deri 1-1,5 dolardan alınıyor, tabaklanmış deri 4-4,5 dolarlara, kesilip ayakkabı-çanta olmaya hazır hale geldiğinde kilogram fiyatı 15-20 dolarlara çıkıyor. Deri, Bursa’ya ve ülkemize çok büyük katkısı olan bir ürün” diye konuştu.
“Atıktan gübre ve jelatin elde edebiliyoruz”
Derinin işlenmesi sırasında aslında bir dönüşüm faaliyeti de yürüttüklerini belirten Murat Çağlar, şöyle konuştu: “Bildiğiniz gibi deri kırmızı et sektörünün bir atığıdır ve organik bir materyaldir. Ama biz deri sanayicileri onu alırsak, o bir yan ürün olur. Biz bu deriyi alıp tabakladığımız zaman, organik çözülebilir bir materyali inorganik çözülemez bir ekonomik değer haline getiririz. Biz böylece geri dönüşüm değil, ileri dönüşüm yapmış oluyoruz. Ayrıca deri mukavemeti çok yüksek bir malzemedir, hava alır, organiktir. Deri yüzde 80 yenilenebilir bir ürün ve kıymetini çok iyi bilmemiz gerekiyor. Deri üretiminde sadece deri elde etmiyoruz. Tabaklanmış deriden çıkan talaşları eskiden gömerek bertaraf ediyorduk. Artık bunlar ‘amino gübre’ olarak kullanılıyor. Deri proteinden oluşuyor önemli bir yağ dokusu var. Bu yağı ayırıp sabun ve kozmetik sektörüne hammadde olarak gönderiyoruz. Derinin alt tabakası olan ve şu an yaklaşık 180 gıda ürününde kullanılan jelatin de çok değerli bir malzeme. Bölgemizde de böyle büyük bir jelatin tesisi var. Deriyi sadece modada değil gıdada da kullanıyoruz.”
■ “Isı ve enerji elde edeceğiz”
Yeni tesislerin üretime dahil olmasıyla beraber OSB’nin arıtma tesisini de güçlendireceklerini ve bunun için proje çalışmasının son aşamaya geldiğini belirten Murat Çağlar, “Deri sektörü için su kullanımı önemli. Ama tekstilin ancak 10’da 1’i kadar kullanıyoruz. Bu konuda doğru kontrolü ve verimli kullanımı organize etmemiz gerekiyor. Bu anlamda da bizim çok büyük bir projemiz var. 8 bin metreküp olan arıtmamızı 18 bin metreküpe çıkarıyoruz. Bunu yaparken de bütün teknolojisini değiştiriyoruz. Hem sanayinin kapasitesinin artmasından hem de deşarj kriterlerinin limitlerinin düşürülmesinden dolayı artık bunu yapmak zorundayız. Başka bir sektörden atık su almıyoruz. Almadığımız için gelen suyun standardı hep aynı oluyor. İşte arıtma da ona göre dizayn ediliyor. Burası Sanayi Bakanlığı’nın, üniversitenin ve sanayicilerin ortaklaşa ürettikleri özel bir proje olduğu için özel işlemlerin uygulandığı bir yer oldu. Atık suda gelen su önce Sülfür Oksidasyonu’na gider. Ardından Krom Çökertme tesisine gider. Geri kalanı da Bekleme Tankları’na alınır ve bekletilir” diye konuştu. Çağlar, “Ama bizim yaptığımız yeni dizaynda çok farklı bir arıtma prosesi olacak. İçinde kendi döngüleri olan, kademeli arıtma süreçlerine sahip bir günün şartlarına daha uygun bir sistem olacak. Çıkacak çamuru da yeniden üretime dahil edeceğiz. Tam kapasite ile çalıştığında günlük 200 ton çamurun işleneceği tesis ile atığımızı 10 tona düşürürken ısı ve enerji elde edeceğiz. Toplamda atıksu dönüşümü için 26 milyon dolar, diğer yapılar da için içine dahil olunca 36 milyon dolarlık bir yatırım yapmış olacağız. Atıksu tesisini Sanayi Bakanlığı ile birlikte projelendirdik ve gereken fonu da Dünya Bankası’ndan temin edeceğiz. Bu sene içinde Sanayi Bakanlığımız ile ihaleye çıkacağız” dedi.