Fikri CİNOKUR
İhracatçılar, Antalya’yı, 3-4 saatte İstanbul ve Kapodokya’ya bağlayacak olan, turist sayısını ve ihracatı artırması hedefl enen ve İstanbul-Eskişehir-Antalya-Kayseri Yüksek Hızlı Tren (YHT) projesinden 2017 yılında vazgeçildiğini yeni öğrendiklerini ve adeta şok yaşadıklarını belirtti. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinden itibaren demiryolu özlemi yaşayan Antalya’nın yaklaşık 130 yıllık hayali yine hüsranla sonuçlandı. Hem ihracatı artırmak hem de turizm hareketini yaygınlaştırmak amacıyla 2012 yılında başlanan, Antalya’yı 3-4 saatte İstanbul ve Kapodakya’ya bağlayacak olan ve tahmini 9,5 milyar lira yatırım bedeli olması beklenen Yüksek Hızlı Tren (YHT) projesinin iptal edildiğini öğrenen ihracatçılar hayal kırıklığı yaşıyor.
“İptalden bizim hiç haberimiz yok”
Batı Akdeniz İhracatçı Birliği (BAİB) Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu yıllardır hayalini kurdukları Antalya Demiryolu Projesi’nden 2017 yılında vazgeçildiğini öğrendiklerini ve adeta şoka uğradıklarını söyledi. Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “DDY’nin YHT hattı projesini askıya aldığına yönelik yazıyı bulmaya çalışıyoruz. Bundan Antalya’nın, bizim hiç haberimiz yok. DDY bu yıl (2023) için 100 milyar liralık yatırımı var. Antalya YHT ve hızlı tren projelerini gündeme almasını talep ediyoruz. DDY’nin Antalya için iki ayrı projesi var. Biri Manavgat üzerinden Konya’ya ulaştıracak YHT projesi. Bunun maliyetinin 7 milyar lira civarında olduğu söylendi. Bir de eski hızlı tren projesi var. Şu anda herkesin aklı karışmış durumda Biz diyoruz ki YHT yerine hızlı tren projesi olsun. Bu daha düşük maliyetli. Antalya’da lojistik merkez yok. Döşemealtı ilçesi Dağbeli beldesi arkasında yerler var. Demiryolu Döşemealtı’na gelirse buradan limana da ulaşmış olunur.”
“Antalya’nın lojistik altyapısı zayıf kaldı”
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve OSB Başkanı Ali Bahar, Antalya’nın nüfusu, ekonomisi, turizmi ve ihracatına göre ulaştırma ve lojistik altyapısının çok zayıf kaldığını, kent olarak bu sorunun yıllardır konuşulduğunu anımsattı.
Antalya’ya hızlı tren getirilmesi amacıyla ATSO olarak 2011’de imza kampanyası düzenlediklerini ifade eden Bahar, şöyle devam etti: “Antalya’ya YHT’nin 2020’de yapılacağı söylendi, fakat öylece kaldı. Halen devletimizden ilerleme beklemekteyiz. Demiryolunda olduğu gibi denizyolunda da birçok sorunumuz söz konusudur. Deniz taşımacılığında da Antalya olarak geri kalıyoruz. Mersin ve İzmir arasında tek liman olmamıza rağmen liman düşük kapasite çalışıyor ve ‘düşük kapasite- yüksek maliyet’ kısır döngüsü yaşanıyor. Antalya›nın ulaştırma ve lojistik altyapısının güçlendirilmesi konusunun, ivedilikle gündeme alınması gerektiğini düşünmekteyiz.”
Antalya YHT Projesi’ne 2012’de başlandı
Tarımsal ve sanayi üretiminin artması ve İç Anadolu’nun Antalya Limanı’ndan dünyaya açılmasını sağlamak ve turizmi çeşitlendirme, hareketlendirme amacıyla 2012 yılında Antalya’yı İstanbul ve Kapodakya’ya 3-4 saatte bağlayacak Yüksek Hızlı Tren Projesi’ne başlanılmış ve etüt çalışmaları yapılmıştı. İstanbul-Eskişehir-Afyon üzerinden Antalya ve Kayseri’ye bağlanılacak olan YHT projesinin Eskişehir-Antalya hattı 524+153 kilometre olarak belirlenmişti. O günün koşullarına göre 9 milyar 321 milyon 895 bin lira maliyetle gerçekleştirilmesi planlanan projede 11 istasyon, 104 üstgeçit, 349 altgeçit, 485 menfez, 69 tünel, 36 köprü, 18 viyadük inşa edilmesi planlanıyordu.
OSB’nin üretim kapasitesi sürekli artıyor
Organize Sanayici İş İnsanları Derneği (OSİAD) Başkanı Erdal Kılıç, sanayi ve tarımsal üretim ve ihracatı için Antalya’ya demiryolu bağlantısının olması gerektiğini bildirdi. Antalya’nın iç bölgelere raylı ve otoyol bağlantısını hak eden bir şehir olduğunu ve bu yatırımlar için de gecikildiğini vurgulayan Kılıç, “Antalya Türk turizminin başkenti. Turizmden elde edilen gelir ve bütçeye ayrılan ciddi bir payı var. Turizmin çeşitlendirilebilmesi ve 12 aya yayılabilmesi için iç bölgelere konforlu bağlantı son derece önemli. Antalya yaş sebze ve meyvede içinde endemik ve tropik bitkileri de barındıran önemli bir potansiyel. Bunun da yurtiçi dağılımı ve taşıma masrafl arının minimize edilmesi için bağlantı yollarının güçlendirilmesi şart. Antalya sanayisi genç bir sanayi olmasına karşın, ilk binde 6 firması var, 3’ü ilk 500’de. Ayrıca ihracat oranı da yüzde 40’ın üzerinde. Çoğunlukla mallarımızı İstanbul, Mersin limanlarından transfer ediyoruz. Haliyle bu transferleri kolaylaştıracak hatlara ivedilikle ihtiyacımız var, çünkü sanayimiz genç olduğu için kapasitemiz çok hızlı artıyor” dedi.
“Antalya turizme endeksli kent olmaya mahkum edildi”
Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) Başkanı Akın Akıncı, Antalya’da demiryolunda yük taşımacılığında hızlı ve güvenli bir hattın oluşmasının; tarım, ticaret ve sanayinin gelişmesi, serbest bölge ve OSB açısından olumlu olacağını ifade etti. Akıncı, “En az maliyetle, kısa sürede bir ticaret ağı oluşturarak turizm merkezi Antalya’yı Anadolu ile bütünleştirmek turizme de büyük bir katkı koyacak. Kentimizin ulaşımda çağ atlaması için, orta vadede hızlı trenle bağlanmasından başka kalıcı çözüm görünmüyor. Bu projenin iptal edilmiş olması sadece turizme endeksli bir Antalya olmaya mahkûm etmiş durumda kentimizi” diye konuştu.