Gün geçmiyor ki ülke gündemi değişmesin, yeni bir kavramla tanışmasın… Açılımdan seçilime, Suriye’den Trump 2.0’a dek her gelişme içeride farklı tartışmaları tetikliyor. Ancak değişmeyen tek gündem; ülke ekonomisi… Ben mi abartıyorum dedim ve bunu Çinli yapay zekâya sorayım dedim:
Türkiye ekonomisi yapısal ve konjonktürel sorunlarla boğuşuyor. Bunların en derini yüksek enflasyon ve bağlantılı olarak para birimindeki değer kaybı. Ülke, uzun süredir çift haneli enflasyonla mücadele ediyor. Yüksek enflasyon, alım gücünü düşürerek halkın refahını olumsuz etkiliyor.
YATIRIMCIYA GÜVEN GEREK
Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybı, ithalat maliyetlerini artırıyor ve bu da enflasyonu daha da körüklüyor. Türkiye, enerji ve ara malı ithalatına bağımlı bir ekonomi. Döviz kurlarındaki artış, bu ithalatın maliyetini yükseltiyor ve cari açığa neden oluyor. Kronik sorunlardan biri de bu…
Cari açık, ekonomide dış finansman ihtiyacını artırıyor ve bu da kırılganlığı tetikliyor. Faiz Politikaları ve Yatırım Ortamı da sorunlu. Son dönemde uygulanan faiz politikası, enflasyonu kontrol altına almakta yetersiz kaldı. Yatırımcıların güvenini sarsarak sermaye çıkışlarına neden oldu.
İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…
Belirsizliğin etkisi?
Yatırım ortamının belirsizliği, uzun vadeli ekonomik büyümeyi olumsuz etkiliyor. İşsizlik ve Gelir Dağılımı da işin tuzu biberi. Yüksek enflasyon ve ekonomik dalgalanmalar, işsizlik oranlarını artırıyor. Özellikle genç işsizliği, ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürüyor.
Gelir dağılımı sorunu?
Gelir dağılımındaki adaletsizlik, sosyal ve ekonomik istikrarı tehdit ediyor. Küresel Ekonomik Koşullar da ülkeye yardımcı olmuyor. Türkiye, küresel ekonomik dalgalanmalara (örneğin; pandemi, enerji krizi, jeopolitik gerilimler) karşı oldukça hassas. Bu durum, ekonomik kırılganlığı artırıyor.
NOT
AYNA AYNA SÖYLE BANA BENDEN DERTLİSİ VAR MI?
Sorun mu önemlidir, çözüm mü? Bence esas olan sorundur. Zira hem çözümü üretir hem de yeni yolların keşfine yol açar. Ne zaman bir sorun tanımlayan görsem ona ilk sorum; “Peki, ya çözüm?” olur. Bu soru cevabına bakınca şunu fark ederim; teşhise ayırdığımız zamanı çözüme vermiyoruz.
Yine yapay zekâya soruyorum. Mademki ekonominin sorunlar envanterini çıkarıyorsun, o halde senin zaviyenden çözüm önerilerin nedir diye… Sıralıyor; enflasyonla mücadele, para politikalarının bağımsız ve tutarlı bir şekilde uygulanması, enflasyon hedeflemesine odaklanılması…
Yapısal Reformlar: Üretim ve ihracat kapasitesinin artırılması, enerji bağımlılığının azaltılması. Yatırımcı Güveni: Şeffaf ve öngörülebilir politikalar ile yabancı ve yerli yatırımcıların güveninin sağlanması. Sosyal Destekler: Gelir dağılımı adaletsizliğini azaltacak sosyal politikaların uygulanması.
Neticede; Türkiye ekonomisinin en derin sorunu, yüksek enflasyon ve TL’nin değer kaybı etrafında şekilleniyor. Bu sorunların çözümü, kapsamlı ve uzun vadeli politikalar gerektiriyor.