Türkiye’nin birinci sorununun ne olduğu konusunda vatandaşın düşüncesi çok net; ekonomi…
Ekonomi birinci sorun ama bu sorun giderek ağırlaşıyor mu, yoksa hafifliyor mu? Sıkı durun, vatandaşa göre ekonomik sorunlarda belirgin bir hafifleme var.
Nasıl olur demeyin; oluyor! TÜİK’in 2024 yılı yaşam memnuniyeti araştırmasının sonuçlarına göre böyle.
2023 yılında vatandaşın yüzde 54,5’i ekonomiyi en büyük sorun olarak görürken, oran geçen yıl yüzde 48,8’e gerilemiş.
Detaylar daha da ilginç. Ama önce bir açıklama yapmakta yarar var. TÜİK, ekonomiyi tek bir başlık olarak sormuyor. Hayat pahalılığı, yoksulluk ve işsizlik kalemlerini ekonomi başlığı altında ben toplulaştırıyorum.
Gelin şimdi o detaylara bakalım…
Türk halkı “Geçen yıl 2023’e göre biraz daha yoksullaştım” diyor. Yoksulluğu sorun görenlerin oranı yüzde 13,4’ten yüzde 14’e yükselmiş.
Yoksulluk az da olsa artmış ama diğer yandan hayat pahalılığı ve işsizlik sorunu hafiflemiş!
Nasıl ama!
Hele hele hayat pahalılığını sorun olarak görenlerin 2023 yılında yüzde 33,8 olan oranı tam 4,5 puan düşerek geçen yıl yüzde 29,2’ye inmiş.
İşsizliği sorun görenlerin oranı da yüzde 7,3’ten yüzde 5,5’e gerilemiş.
İşte başlıkta boş yere mi “Ya vatandaş TÜİK’i kandırıyor ya TÜİK vatandaşı” diyorum!
Çarşıda, pazarda, sokakta, ekranlarda her gün “Yandım” diye haykırarak ekonomiden, özellikle pahalılık ve işsizlikten perişan olduğunu söyleyen vatandaş, sıra TÜİK’in anketine yanıt vermeye geldiğinde o klasik söylemle “Şükür, iyiyiz” mi diyor yani?
Ya da vatandaş TÜİK bir devlet kurumu olarak soru sorduğu için “Ne olur, ne olmaz” diye yaklaşarak gerçek düşüncesini açıklamaktan çekiniyor mu yoksa?
Önceki yılların yine de üstünde
“Türkiye’nin en önemli sorunu ne” sorusuna yanıt verenler geçen yılki hayat pahalılığını 2023’e göre daha önemsiz bir sorun olarak görüyorsa da, bu sorun önceki yıllarla kıyaslandığında çok yükselmiş durumda.
Örneğin 2017 yılında hayat pahalılığını sorun olarak görenlerin oranı yalnızca yüzde 7,8 düzeyindeydi. Hayat pahalılığı 2018’den itibaren can yakmaya ve yükselmeye başladı.
2017’den itibaren yoksulluk da sorun olarak dile getirilir oldu ama hayat pahalılığı kadar değil.
Ama işsizlikle ilgili gelişme şahane! 2020’de pandeminin de etkisiyle toplamdaki payı yüzde 18,5’e ulaşan işsizlik sorunu giderek hafifledi, hafifledi ve geçen yıl yalnızca yüzde 5,5 oldu. Şunun şurasında yüzde 5,5, işte işsizlik sorunu da geride kalmak üzere!
Gençlerde işsizlik sürekli yükselirken, geniş tanımlı işsizlik rekorlar kırıyorken bu sorun vatandaşın gözünde önemini giderek yitiriyor, öyle mi?
Emekliler simit alacak parayı bulamıyor, insanlar geç saatlerde gidip pazarlarda atılan meyve sebzeyi topluyor; ama hayat pahalılığından şikayet edenler azalıyor.
Yok yok, tekrar edeceğim:
“Ya vatandaş TÜİK’i kandırıyor ya TÜİK vatandaşı, yani hepimizi!”
Sağlıktan şikayet yüzde 1,4!
Türkiye’de tek sorun ekonomi değil tabii ki…
Diğer sorunlara bakınca dikkatimi en çok çeken sağlık oldu.
Meğer Türk halkının yalnızca yüzde 1,4’ü sağlık sisteminde sorun bulunduğu kanısındaymış.
Demek ki o devasa şehir hastanelerinde önemli bir tetkik için ancak üç beş ay sonrasına sıra alınabiliyor olması pek sorun edilmiyormuş.
Ama şöyle bir detay var. TÜİK yaşam memnuniyeti araştırmasını geçen yılın kasım ayında yaptı. Peki kasım ayındaki “uzman doktor muayene ücreti” ne kadardı, 35 lira dolayında. AVM benzeri o şehir hastanelerinde çok mu sıra var, vatandaş gitmiştir uzman doktorun muayenehanesine, uzatmıştır 35 lirayı ve muayenesini olup çıkmıştır. Dolayısıyla şu durumda sağlık sisteminden niye şikayet etsin, sağlık sistemini niye sorun olarak görsün ki!
Vatandaşın yarısı mutlu
TÜİK verileri, geçen yıl vatandaşın yaklaşık yarısının, yüzde 49,6’sının mutlu olduğuna işaret ediyor. Mutluluk oranı 2023’teki 52,7’ye göre bir miktar gerilemiş.
Öte yandan mutsuz olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 13,7’den yüzde 14,5’e yükselmiş.
Vatandaşın 2023’te yüzde 33,6’sı, geçen yıl ise yüzde 35,9’u ne mutlu, ne mutsuz olduğunu belirtmiş.